Yardımımın bir bedeli var. Sizler de federal maaşıyla geçiniyorsunuz. | Open Subtitles | نوع مساعدتي مكلف، و أنتِ تعيشين على راتب المكتب الفيديرالي |
Lobut maymunu maaşıyla geçinebilecek miyiz? | Open Subtitles | أيمكن أن تحصل على راتب مجزي من هذه الوظيفة؟ |
Bir şerif maaşıyla iki yabancı bankada hesap açtırmış. | Open Subtitles | لديه حسابان بعيدان عن الشاطئ على راتب الشريف |
Bankayı iflasın eşiğine götürdü sonra da yılda yarım milyon emeklilik maaşıyla ayrıIdı. | Open Subtitles | قاد البنك إلى حافة الانهيار, ثم خرج من الأمر براتب تقاعد مقداره نصف مليون باوند في السنة |
Bir kutup ayısının bakımına gücün yetmez bir gazeteci çocuğun maaşıyla. Peki ama ben... | Open Subtitles | لكنك لن تتحمل تكاليف إبقاء دب قطبي براتب موزع جرائد |
Yüzbaşı maaşıyla bir çocuğu üniversiteye göndermenin mali yükünü anlayabiliyorum. | Open Subtitles | ... بأمكانيتخيلالضغوطالمالية من إرسال طفل الى الجامعة على مرتب نقيب... |
Bir pilotu işten atıp onun maaşıyla yemek servisi verebilirler. | Open Subtitles | و بإمكانهم الإستغناء عن الطيار و إستعمال راتبه ليدفعوا ثمن الغداء |
İki öğretmen maaşıyla tüp bebek tedavisini karşılayabileceğimizi sanmıyorduk. | Open Subtitles | بمرتب مدرسان لم نعتقد انه بأمكاننا توفير علاج الخصوبة |
Polis maaşıyla yaşayan biri olarak çok cazip gelmiş olmalı. | Open Subtitles | لا بد بأنكِ لم تستطيعي العيش على راتب الشرطة |
Tabii, yani babanın maaşıyla olmasa da ben piyano dersleri verebilirim. | Open Subtitles | بالطبع ليس على راتب والدك ولكن يمكنني أن أعطي دروس بيانو لكنك لا تعزفين على البيانو |
Ama normal bir polisin maaşıyla bir aileyi geçindirmek zor iş. | Open Subtitles | ولكن ليس من السهل تربيه عائلة على راتب الشرطة البسيط |
Tamirci maaşıyla mı? Bu yüzden mi yarışıyordu? | Open Subtitles | بإعتماده على راتب ميكانيكي ألهذا السبب كان يتسابق ؟ |
Bu şeyleri bir Donanma maaşıyla alamazsınız. | Open Subtitles | أنت لا تحصل على هذه الأشياء من راتب البحرية. |
Bir beden öğretmeninin maaşıyla geçiniyoruz ve nasıl olduysa beni yukarı kattaki evi almamız için ikna etmene izin verdim. | Open Subtitles | نحن نعيش على راتب مدرس رياضة و بدون لا اعلم وافقت على شراء الشقة التي بالاعلى |
Bir tersane işçisi maaşıyla böyle bir arabayı almasına imkan yok. | Open Subtitles | من المحال أنه يستطيع شراءها براتب عامل ميناء |
Bir eşe bakmak, bir metres, bir bebek hepsi bir devlet maaşıyla mı oluyor? | Open Subtitles | إعاشة زوجة، وعشيقة، وطفلة رضيعة، كل هذا براتب وظيفتك؟ |
Şans yanında olmazsa senin küçük aquaparkın kapanır ve ben de sonsuza dek polis maaşıyla geçinirim. | Open Subtitles | ستفتتح منتجعك و لن أقبل براتب نائب المأمور للأبد |
Masrafları part time kurye maaşıyla karşılamak çok zor olur. | Open Subtitles | تغطية التكاليف الطبية سيكون ذلك صعب للغاية بعمل جزئي براتب ساعٍ |
Memur maaşıyla kimse bu kadar ayakkabının parasını karşılayamaz. | Open Subtitles | لا أحد يستطيع أن يتحمل تكلفة هذا العدد من الأحذية براتب حكومي |
Lise beden eğitimi öğretmenliği maaşıyla yaşayamam. | Open Subtitles | لا أستطيع العيش على مرتب مدربة ثانوية وحدي |
Polis maaşıyla bunu idare etmek zor olsa gerek. | Open Subtitles | من الصعب أن يسدد ذلك من راتبه كشرطي فقط. |
Burada çocuklarla yaşayabilirsin ya da gidip lise basketbol hocası maaşıyla geçinirsin. | Open Subtitles | أعنى ، بإمكانك البقاء هُنا مع الأطفال أو تستطيعين الذهاب للعيش بمرتب مُدرب كرة سلة بمدرسة ثانوية |
Herhangi bir görevi suistimali kabul etmeden Sayın Yargıç, ...Running Milk, cömertçe davacıyı orjinal maaşıyla tekrar işe almayı kabul ediyor. | Open Subtitles | دون الاعتراف بأي مخالفات ، سيدي القاضي، تشغيل الحليب يوافق بسخاء لتوظيف المدعي في راتبها الأصلي. |
Polis maaşıyla karşılayabileceğimi pek sanmıyorum. | Open Subtitles | لست متأكداً انه بإمكاني تغطية تلك التكلفة براتبي كشرطي |
İşe gider, güzel bir emekli maaşıyla emekli olurdum. | Open Subtitles | أذهب إلى العمل وأتقاعد بمعاش حكومي جيّد. |