Beş yüz kilometre genişliğinde minicik bir asteroitin planlarınızı mahvetmesine izin mi vereceksiniz? | Open Subtitles | هل ستدعون مجرد جرم سماوي صغير بعيد 300 ألف ميل يفسد خططكم ؟ |
Ama şimdi, bir aceminin işimi mahvetmesine izin veremem. | Open Subtitles | أما الآن لا أريد شخصاً عديم فائدة يفسد عملي |
Kötü bir olayın tüm yaşamını mahvetmesine izin veremezsin. | Open Subtitles | لا تسمحي لهذه الصدمة العنيفة أن تدمر حياتك |
Korkunun hayatımı kontrol etmesine veya seninkini mahvetmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أدع الخوف يسيطر على حياتي أو أن يدمر حياتك |
O salak büyücü kadının kalan vaktimizi mahvetmesine izin vermeyeceksin değil mi? | Open Subtitles | انت لن تسمحي لهذه العجوز ان تفسد وقتنا الجميل , صحيح ؟ |
Ukraynalı bir puşt tarafından düğün günümde terk edilişimin Sevgililer günümü mahvetmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أدع أمر تركي لدى المذبح بسبب أوكراني حقير .. أن يخرب يومي بعيد العشاق |
Bugün benim için buradayız. Onun bunu mahvetmesine izin vermeyin. | Open Subtitles | اليوم أنتما هنا من أجلي لا تسمحا لها بإفساد هذه الرحلة |
Bana bir fırsat verdin. Hiçbir şeyin mahvetmesine izin vermem. | Open Subtitles | لقد أعتيطنى الفرصة ولن أدع شيئاً يفسد تلك الفرصة |
Sence lanet bir siyahın bunu mahvetmesine izin verir miydim? | Open Subtitles | هل ظننت إني سأترك هذا الزنجي الحقير يفسد هذا؟ |
Amabununyenigelenmutluluğumu mahvetmesine izin vermeyecektim. | Open Subtitles | لكنن ما كنتُ لأدع هذا يفسد الشعادة التي كنت أعيشها |
Ayrıca, bu benim için biraz karmaşık bir durum ama bunun, senin talihini mahvetmesine izin verme... | Open Subtitles | أيضا، هذا أمر معقد قليلا بالنسبة لي ولكن لا تدع ذلك يفسد بهجتك |
Bunun festival deneyimimizi mahvetmesine izin verme, tamam mı? | Open Subtitles | إذن , لا تدعي هذا الشئ يفسد علينا تجربة فانستوك , موافقة ؟ |
"Kızımın, onu geçindiremeyecek amele bir çiftçiyle evlenip hayatını mahvetmesine izin vermem." | Open Subtitles | لن أدع أبنتي تدمر حياتها بالزواج من مزارع فاشل لايمكن أن يؤمن لها مستقبلها |
Tek bir kötü olayın bütün hayatını mahvetmesine izin veremezsin. | Open Subtitles | لا يجوز أن تدمر حياتك من أجل تجربة فاشلة |
Bir ölünün hayatını mahvetmesine izin mi vereceksin? | Open Subtitles | بالتالى ماذا ستفعل , اتجعل رجلا ميتا يدمر حياتك ؟ |
Neden güvensizliklerimin her şeyi mahvetmesine izin veriyorum? | Open Subtitles | لماذا يجب أن أترك عدم أستقراري يدمر كل شيء؟ |
Küçük bir rüzgarın senin partini mahvetmesine izin vermeyeceğini biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعلم أنك لن تدع قليلا من الرياح تفسد حفلتكم |
Birkaç tane kötü deneyimin yılın en iyi tatilini mahvetmesine izin mi vereceksin? | Open Subtitles | لكن هل ستدع تجربتين سيئتين يخرب لك أفضل إحتفال في السنة |
- Her neyse. Bunların gecemizi mahvetmesine izin vermeyelim. | Open Subtitles | على أي حال , دعينا لا نسمح لها بإفساد مسائنا |
Şehvetinin mantığını engelleyip birşeyleri mahvetmesine izin verme o halde. | Open Subtitles | . والان لا تخرب الأشياء , بجعل عاطفتك تتغلب علي احاسيسك |
Beni mahvedebilir ama o adi herifin oğlumu da mahvetmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أنظر يستطيع أن يحطم حياتي ، ولكنني لن أترك ذلك الوغد يهدم حياة أبني |
Willow, bunu yaparsan Warren'ın seni de mahvetmesine izin vermiş olursun. | Open Subtitles | ويلو , لو فعلتي ذلك فستسمحين لوارين بأن يدمرك أنتِ أيضاً |
Neden bu kızın hayatımı mahvetmesine izin veriyorum gibi. | Open Subtitles | مثل لماذا 'م السماح هذه الفتاة الخراب حياتي. |
Bu adamın hayatımı mahvetmesine izin vermeyecektim. | Open Subtitles | ولن أدع هذا الرجل يخرّب حياتي. |
Bu gece çok eğlendik. Bu şeyin mahvetmesine izin verme. | Open Subtitles | قضينا ليلة ممتعة، لا تدعي هذا الأمر الوحيد يفسدها عليك. |
Bizi kandırırken gözümüze bakamayan bir sapığın günümüzü mahvetmesine izin vermeyeceğiz. | Open Subtitles | ولن ندع يومنا يُفسد بسبب منحرف أخلاقي لا يستطيع النظر إلينا مباشرة بينما يغشنا. |