"mahvoldu" - Traduction Turc en Arabe

    • فسد
        
    • تدمر
        
    • تدمرت
        
    • أفسدت
        
    • دمر
        
    • فسدت
        
    • مُدمَّر
        
    • دُمرت
        
    • خرب
        
    • تحطمت
        
    • أفسد
        
    • خربت
        
    • مدمرة
        
    • تدمّر
        
    • محطم
        
    Zaten mahvoldu. Her şey bitti. Teklifi kabul et. Open Subtitles لقد فسد بالفعل, لقد قُضي علينا أقبلوا بطلب الالتماس, واخروجني من هناك
    Harika Conrad, ev battı, parti mahvoldu ve şimdi de Lewins gitti. Open Subtitles هذا رائع يا كونراد المنزل بأكمله تدمر الحفلة ستفسد، ونيفينز ذهب
    Kariyeri mahvoldu, adı lekelendi, saygınlığı yok oldu, hepsi sizin kasıtlı şakacılığınız yüzünden. Open Subtitles لقد تدمرت مهنته و هوجمت سمعته و أبطلت خطوبته كله بيدك المؤذية عمداً
    Benim evlenme teklifi olayım da böylece mahvoldu. Open Subtitles حسناً ، لقد أفسدت على موضوع قيامى بعرض الزواج
    Garajı su bastı ve senin kutularının içindeki her şey mahvoldu. Open Subtitles المرآب غمرت المياه، الحبيبة، وأنه دمر كل شيء في صناديق الخاصة بك.
    Tatilim mahvoldu, evliliğim zora girdi. Bunları nasıl açıklayabileceğim? Open Subtitles لقد فسدت الأجازة, والزواج على المحك , كيف لى ان اشرح هذا ؟
    mahvoldu, bu kalp mahvoldu. Open Subtitles "مُدمَّر! هذا القلب مُدمَّر"
    İnsanların hayatları mahvoldu. Bu ya bir daha olursa? Open Subtitles حسناً، لقد دُمرت حياة الناس ماذا لو تكرّر هذا ثانيةً؟
    Bu şey haberler için bir şova dönüştüğü anda mahvoldu. Open Subtitles الأمر خرب برمته منذ لحظة ظهورنا على رجال الصحافة
    Bu şerefe ulaşırken kardeşlik ve bir koca mahvoldu. Open Subtitles رغم ذلك حصلنا على هذا الشرف ونرى الإخوة تحطمت والزوج يُفقد
    Tamamen ve iyileşerek geldim ama sen yoksun ve şimdi hepsi mahvoldu çünkü gelmen o kadar uzun sürdü ki. Open Subtitles و الآن أشعر و كأني فاشلة , أنا أعددت كل شئ و لكنك غير موجود و كل هذا فسد لأنك تأخرت في العودة للمنزل
    Tamamen ve iyileşerek geldim ama sen yoksun ve şimdi hepsi mahvoldu çünkü gelmen o kadar uzun sürdü ki. Open Subtitles و الآن أشعر و كأني فاشلة , أنا أعددت كل شئ و لكنك غير موجود و كل هذا فسد لأنك تأخرت في العودة للمنزل
    Dışarıya ne yaptığınıza bir bakın. Mahallenin yarısı mahvoldu. Open Subtitles ألقوا نظرة على ما فعلتم بالخارج، نصف الحي تدمر
    Ne evleri ne hayvanları ne de işleri var. Herşey mahvoldu! Open Subtitles لم يعد لديهم بيت، حيوانات، أو عمل كلّ شيءٍ تدمر.
    Alman babaları olduğu için, binlerce Norveçlinin hayatı mahvoldu ve kimse bu konuda konuşmuyor. Open Subtitles حياة الآلاف من النرويجيين تدمرت لأن آباءهم كانوا ألمانيين. لا أحد يتحدث عن الأمر
    Evet, ama diğeri mahvoldu, değil mi? Open Subtitles هذا حلة مختلفة أجل ، ولكن الأخرى أفسدت ، أليس كذلك؟
    Korkunç bir durum. Ambar mahvoldu. Open Subtitles هذه خسارة كبيرة مستودع المؤونة دمر بكامله
    Tatlım, çok özür dilerim, dışarı çıkma planımız mahvoldu. Open Subtitles عزيزي , أنا آسفة للغاية أن ليلة موعدنا فسدت تماماً
    mahvoldu, bu kalp mahvoldu. Open Subtitles "مُدمَّر! هذا القلب مُدمَّر"
    Adamın hayatı ne uğruna savaşırken mahvoldu? Open Subtitles هذا الرجل دُمرت حياته وهو يقاتل من أجل ماذا ؟
    Kötü biri değil. Tek yanlış yaptı ve hayatı mahvoldu. Open Subtitles هو ليس رجل سيىء،إرتكب خطأ واحد خرب كلّ حياته
    Hayatım mahvoldu. Seninkinin de olmasına gerek yok. Open Subtitles لقد تحطمت حياتي لا ينبغي أن تتحطم حباتكِ أيضا
    Yine de uykum zaten mahvoldu, ama bunda bir gereklilik göremiyorum. Open Subtitles على كل حال ، إن نومى فى الليل قد أفسد و حقاً ، إننى لا أرى ضرورة لذلك
    Hayatları mahvoldu. Seninki de. Üzgünüm. Open Subtitles ابوك وامك انهم موتي حياتهم خربت وحياتك ايضا مخربة
    Kardeşi de mahvoldu resmen. Open Subtitles والأمر أشبه كما لو أن شبحه لايزال بالمبنى وشقيقته نفسيتها مدمرة
    Kimse bu amina koydugum belgelerden bahsetmedigi icin kredim mahvoldu. Open Subtitles إنظروا, ائتماني تدمّر بسببِ أن لمْ يُخبرني أحدٌ عن الأوراقِ اللعينة.
    Yıllar sonra kurbanların hayatları depresyon, uyuşturucu bağımlılığı, boşanmalar kendine zarar verme ve intihar ile mahvoldu. Open Subtitles بعد عقود لاحقة، عانى الضحايا خلال حياتهم إكتئاب، وإدمان، وزواج محطم ومحاولات لإيذاء النفس، وإنتحار

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus