Orange bölgesinin güneydoğusundan, Malibu'nun kuzeybatısına uzanan, | Open Subtitles | من الجنوب الشرقى لمدينة اورانج حتى الشمال الغربى لماليبو |
Sırf sen karının teki ile takılacaksın diye Malibu'ya gitmem ben. | Open Subtitles | أنا لن أذهب لماليبو لمجرد أنك مُتعلقاً بتلك الحمقاء الجميلة |
Sonra şu herkesin nişanlandığı Malibu'daki turist tuzağı yerlerden birine ıstakoz yemeye götürüyorum seni. | Open Subtitles | بعدها سأقلك لماليبو لأكل الكركند في إحدى أماكن السياحية التي ينخطبون منها الناس. |
Bu 1930'larda Malibu daki otojir ile yapılan mızrak düellosu. | TED | هذه مروحية الية تتنافس في ماليبو في الثلاثينيات |
Senin için havuzu doldurturum veya Malibu'ya gideriz, okyanus senin olur. | Open Subtitles | سأملأ لك المسبح أوسأفتح لك بيتي في ماليبو وسيكون لك المحيط بأسره. |
Balkondan benim Malibu kınamak ve, ve şimdi burada sıkışıp kaldım ... | Open Subtitles | من شرفة شقتي في مالبو والآن انا عالقة هنا |
Eve döndüğümüzde doğruca Malibu'ya gidiyoruz. | Open Subtitles | لذها عندما نصل للوطن سوف نذهب لماليبو |
Üstü açık bir Malibu Stacey! | Open Subtitles | رائع! سيارة مكشوفة لماليبو ستيسي |
Demir, Malibu yolunu yarıladı. LAPD diplomatik durumdan dolayı onu durduramıyor. | Open Subtitles | ديمير) قطع نصف طريقه لماليبو) لا يمكن لشرطة اوس أنجلوس إعتقاله بسبب منصبه الدبلوماسي |
Hayır, Malibu'ya gitmiyoruz. | Open Subtitles | لا ، لا ، لن نذهب "لماليبو" |
Malibu'yla Çin Mahallesi Schmidt'e ödeme yapıyorduk, tamam mı? | Open Subtitles | كنا نمرح في ماليبو وكان شميت الصيني كذلك ايضا |
Malibu'ya dönmüştük. Ve bu Çinli Schmidt var ya? | Open Subtitles | كنا نمرح في ماليبو وكان شميت الصيني كذلك ايضا |
"Malibu'da hava 22 derece ve parçalı bulutlu." | Open Subtitles | إنّ الطقسَ في ماليبو 72 درجات بالغيومِ المتفرّقةِ. |
Malibu'daki yeri kiraladın ve üstelik nakit konusunda çok cömertsin. | Open Subtitles | استأجرت بيتا في ماليبو وانت تصرف الكثير من المال |
- Malibu'da şömineli okyanus manzaralı büyük bir ev. | Open Subtitles | وسأشتري بيتا كبيرا في ماليبو في مكان مناسب |
Küçükken benimde bir Malibu Stacy'm vardı ve bana zararı olmadı. | Open Subtitles | كانت لدي دمية (مالبو ستيسي) عندما كنت صغيرة وكبرت بصورة جيّدة |
Eğer sen Malibu Stacy'nin hatalarından ders çıkardıysan herkes çıkarabilir. | Open Subtitles | لكن إن تعلمتي من أخطاء (مالبو ستيسي) فيمكن الجميع التعلّم |
Mesela yarın Malibu sahilinde yürüyor olabiliriz. | Open Subtitles | هذا الوقت هو غداً ، من الممكن ان نذهب معاً إلى الشاطى فى "مالبو" |