Yapabildiğiniz gerçekten şu anda ürününüzü etkilemek ve ürününüzün şeklini manipule etmek. | TED | الذي يمكنك فعله الان هو التأثير في منتجك و التلاعب في شكل المنتج |
"Biçici'nin kontrol ve manipule etmeye ihtiyacı vardı." | Open Subtitles | الحاصد تحفزه الرغبة بالسيطرة التحكم و التلاعب |
Çocukları kaçırmak, manipule ve kontrol etmek daha kolay. | Open Subtitles | الاطفال اسهل للاختطاف و التلاعب و التحكم بهم |
Itachi'nin Tsukuyomi'sinden genjutsuyla kolayca zamanı manipule edebilmesinden çok daha farklı. | Open Subtitles | إنها بعيدة كل البعد عن تقنية وهم ايتاشي تسوكويومي، الذي يتلاعب في الوقت بحرية |
O seni bana karşı manipule etti. | Open Subtitles | انه يتلاعب بكم لتحويلكم ضدي. |
Yıldız Geçidi'nin kontrolünü eline geçirmek için durumu manipule etti. | Open Subtitles | قام بالتلاعب بكامل الموقف حتى يسيطر على البوابة النجمية |
İnsan beyninin bu kadar kolayca manipule edilebilmesi harika. | Open Subtitles | إنّه لأمر مُدهش كيف يُمكن التلاعب بالدماغ البشري بسهولة. |
Oraya onu manipule etmek için gitmedim, tamam mı? | Open Subtitles | لم أذهب إلى هناك بنيّة التلاعب به.. حسنٌ ؟ |
Altı kez uzaylı bulaşıcı hastalığına yakalanmış, dünya dışı varlıklar üzerinde yine altı kez deney yapmış, bir çok olayda anıları manipule edilmiş, eski bir uzaylı ırkının tüm veritabanı doğrudan beynine yüklenmiş. | Open Subtitles | إصيب بعدوى فضائية غريبه نصف دستة من المرات تعرض لإجراء تجارب خارج الأرض لنصف دزينة أخرى من المرات تم التلاعب بذاكرته في مناسبات عديدة |
Oraya onu manipule etmek için gitmedim, tamam mı? | Open Subtitles | لم أذهب إلى هناك بنيّة التلاعب به.. |
Veya isinip patlamalari icin manipule edilebiliyorlar. | Open Subtitles | أو التلاعب بهم لرفع حرارتهم للإنفجار |
İntikam takıntısı olan birini manipule etmek kolaydır. | Open Subtitles | هوسها الشخصيّ بالثأر يسهل التلاعب به |
Onları bağışlamak, ona manipule etmek daha kolay olurdu | Open Subtitles | إبقاءهم سيجعل التلاعب به أسهل |
İnsanları manipule etmek, onların zaaflarından istifade etmek... | Open Subtitles | التلاعب بالناس، استغلال نقاط ضعفهم... |
Bu nedenle şunu artık biliyoruz ki, inanç ve beklentilerimiz manipule edilebilir. Bu nedenle deneysel çalışmalarda plasebo uygulanan bir kontrol grubu kullanırız -- deneye katılan insanların yarısına gerçek tedavi uygulanır, diğer yarısına ise placebo. | TED | لذا نحن نعلم أن إعتقاداتنا وتوقعاتنا يمكن التلاعب بها، ولهذا السبب نقوم بالتجارب لكي نقوم بالتحكم والمقارنة للتأثير الوهمي -- حيث نقوم بإعطاء إحدى المجموعات العلاج الحقيقي ونعطى الآخرين دواء ذو تأثير وهمى. |
Sana âşık olmam için beni John manipule etmedi. | Open Subtitles | و(جون) لم يتلاعب بيّ في الوقع في حبكِ. |
- Seni manipule ediyor, Stephen. | Open Subtitles | -إنه يتلاعب بك يا (ستيفن ) |
manipule ediliyoruz. | Open Subtitles | إنه يتلاعب بنا |
Bu konuşmayla ve, yeteneğiyle, insanları manipule etmesinin bir sınırı yok. | Open Subtitles | ،مع هذا الشخص وانحياز القبطان سيبدو أنه ليس هناك حدوداً لقدراتهم بالتلاعب بمشاعر الرجال |
Fakat bazı bitkiler hayvanları manipule ederler, aynen seks ve nektar vaat edip polenlerin taşınması karşılığında hiçbirşey vermeyen orkideler de olduğu gibi. | TED | وبعض النباتات تقوم بالتلاعب بالحيوانات مثل هذه الحالة لنبتة بستان الفاكهة والتي تستخدم النواقل .. للتزاوج ولصناعة الرحيق دون اي مقابل .. اي تستغلهم لنقل حبوب لقاحها |