"mazot" - Traduction Turc en Arabe

    • الوقود
        
    • الديزل
        
    • ديزل
        
    "oluşuyor ve mazot, tank, şeker, et, buğday gibi..." Open Subtitles خمسون سفينة تجارية يحملون زيت الوقود ودبابات
    mazot olsa patlamada yanardı. Open Subtitles الوقود البترولي لكان سيحترق فى هذا الإنفجار
    Trende binlerce litrelik mazot var, yani çok yanıcı. Open Subtitles هناك آلاف الغالونات من الوقود في القطار و هي سريعةُ الاشتعال
    mazot, yaşadığım yerde, galonu en yüksek $3.84den satılıyor. Open Subtitles تسير بالديزل , مكان سكني سعر الديزل كان 3.84 دولار للجالون
    Yer tahtalarında duyduğumuz ve mazot sandığımız koku. Open Subtitles رائحة الديزل التي كنا نتكلم عنها الموجوده على الألواح الأرضية
    Galiba mazot. Open Subtitles اعتقد انه وقود ديزل مثلما الذي عثرت عليه فى العبارة
    Nordlar mazot tankerinin borçlarımın karşılığı olduğunu söylediler. Open Subtitles صابة " نوردز " قالوا بأن " ديزل " سيدفع ديون بضاعتي
    Yakıt ikmali yapmayı unutmayın! mazot dönüş için yetmez. Open Subtitles يجب عليك تعبئة خزان الوقود, هذا الوقود لا يكفي للعودة.
    Beni kurtarabilmek için ne kadar mazot harcadık? Open Subtitles كم فقدنا من الوقود لاجل انقاذ مؤخرتي الاسفه
    Belki ağzında mazot tadı olmazsa hayat daha tatlı olur. Open Subtitles ربما ستكون الحياة أفضل بدون طعم الوقود في فمك
    Scott, dışarıdan mazot tenekeleri getiriyorlar. Open Subtitles سكوت ، انهم يجلبون الوقود الى داخل الفلة
    Gidebilirsek... yanımızda biraz mazot ve birkaç frank olacak. Open Subtitles لو خرجنا من هنا... سيكون معنا بضع مئات من جالونات الوقود وبعض الفرنكات
    Geç gelecekse jeneratöre mazot koyacağım. Open Subtitles لم يعد لدي ما يكفي من الوقود في مولداتي
    - Bu da mazot parası, al. - Paran bana işlemez, evlât. Open Subtitles هذا مقابل الوقود لااحتاج نقودك يافتى
    "Güçlü bir böcek zehriyle mazot ve göz yaşartıcı gazı karıştırarak dokuz kilodan daha ağır bir şeyi öldürmeyecek dümeninizi hazırlamış olursunuz." Open Subtitles "مبيد حشري قوي, مخلوط مع غاز مسيل للدموع و وقود الديزل" "ستؤدي الخدعة" "بدون قتل اي أحد يزن أكثر من 20 باوند"
    Şu an, mazotu alıp jeneratörün oraya gitmeli ve jeneratöre mazot doldurmalıyız. Open Subtitles الان علينا ان ننقل هذا الديزل الى المولد ونعبئه
    Kesinlikle hidroklorik asit, etilen glikol biyosit ve mazot bulacaksın. Open Subtitles ستحصلين حتماً على حمض كلور الماء، غليكول الإثيلين، مبيدات حيوية ووقود الديزل.
    Akciğerlerinde ise mazot dumanından zehirlendiklerini gösteren kanıtlar varmış. Open Subtitles وكلا الرئتين تبين تسمماً بسبب شم رائحة الديزل
    Makine odasından mazot dumanı solumalarını da. Open Subtitles كما أنه سيفسر سبب استنشاقهما لأدخنة الديزل من غرفة محرك السفينة
    Darby, Pope'taki mazot arazisinde uyuşturucu satışı yapıyor. Open Subtitles " دوربي " يتعامل مع بضاعة " الميثافيتامين " في فناء " ديزل " في " بوب "
    mazot kalmadı. - Çok hızlı gidiyorlar. Open Subtitles لايوجد ديزل - سوف يبتعدون عنّا -

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus