Belediye meclisinin raporlarının önemli yerlerinin yazıldığı bir köşe var. | Open Subtitles | هناك قطاع يقوم بتسجيل أهم الأحداث في تقارير مجلس المدينة |
Şehir meclisinin düşük gelirli ev amaçlı arazi kullanımı yasasını onayladığı haberini aldım. | Open Subtitles | جاءني توًا نبأ أن مجلس المدينة صدّق على تشريع لإنشاء مساكن لمحدودي الدخل. |
Babalar meclisinin sırrıda buydu, karım ve benim kızlarımıza yardım etmek için yaptıklarımızın hepsi aslında bizi değiştirmişti. | TED | وهذا هو سر مجلس الآباء انا وزوجتي عندما قمنا بذلك لكي نساعد بناتنا ساعدنا انفسنا وتغيرنا |
Bu cadılar meclisinin ve bu okulun durumu düşünülünce birinin son kırk yıldır bir Yüce'miz olmadığını düşünmesi işten bile değil. | Open Subtitles | حسناً بالنظر لحالة هذه الطائفة وهذه المدرسة معذور من يظن أننا قضينا الأربعين عاماً الأخيرين بدون ساحرة سامية |
Cadılar meclisinin saldırı altında olduğu doğru ama yapanlar dışarıdan değil, içeriden. | Open Subtitles | الآن، صحيح أن هذه الطائفة تعرضت للهجوم لكن ليس من الخارج بل الداخل |
Bu cadılar meclisinin görüp görebileceği en iyi Yüce olma şansın var. | Open Subtitles | لديكِ الفرصة لتكوني أعظم سامية عرفتها هذه الطائفة |
Örneğin; Ashanti geleneğinde... ...başkan, ihtiyarlar meclisinin oybirliği olmadan... ...karar veremez. | TED | في تقليد الاشانتي ، على سبيل المثال ، ليس بإمكان الزعيم اتخاذ أي قرار دون موافقة مجلس الشيوخ. |
Güvenlik meclisinin görevi, güvenliği sağlayan barış koruyucularını temin etmektir. | TED | مجلس الأمن ببساطة هو المسؤول عن توفير قوات حفظ السلام الذين يبنون الأمن |
Kiralık ahırın ve iki barın da sahibi. Şehir meclisinin de sahibiymiş. | Open Subtitles | أسطبل كامل و حانتان ويقول البعض بأنه يمتلك مجلس المدينة |
Bölge meclisinin bastırdığındaysa, "Pencerelere beyaz çarşaflar asın" yazıyor. | Open Subtitles | :و في كتيب مجلس المقاطعة، يقول ضعوا أغطية بيضاء على النوافذ |
-Onu burada görmüştüm. -Şehir meclisinin toplantısında. | Open Subtitles | ـ توقعت انني التقي به هنا ـ انه يكون عند قاعات مجلس البلدة |
Tollan meclisinin bizim ilgilendiğimiz konu dışında başka bir gizli amacı olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | تعتقدين أن مجلس تولان لديه أسباب خفية من وراء ذلك التي لا تمثل أفضل اهتماماتنا؟ |
Bu cihaz Alman meclisinin önüne çakıldığında dünyayı saracak korkuyu hayal edin. | Open Subtitles | تخيلا الخوف الذي سوف يُصيب العالم عندما يسقط هذا الجهاز ً أمام مجلس النواب الألماني |
Kutsal Seçilme, kriz zamanlarında cadılar meclisinin selametinden emin olmak için yapılan bir ayindir. | Open Subtitles | التلقي المقدس" هو طقس إستُخدم" في أوقات الأزمات لضمان بقاء تلك الطائفة |
Nihayet bu cadılar meclisinin geleceğine dair bir umut besleyebilirim. | Open Subtitles | لدي أخيراً آمل في مستقبل لهذه الطائفة |
Konsey'in yokluğunda bu cadılar meclisinin görevdeki Yüce'si olarak cadı kardeşimiz Cecily Pembroke'un ve meslektaşımız Quentin Fleming'in cinayetlerinden dolayı seni Myrtle Snow'u ateşle ölüme mahkum ediyorum. | Open Subtitles | في غياب المجلس بصفتي السامية الحاكمة لهذة الطائفة ... أصدر حكماً بموجب القانون |
Cadılar meclisinin devamı için öldür beni. | Open Subtitles | أقتليني من أجل مصلحة الطائفة |
Cadılar meclisinin devamı için öldür beni. | Open Subtitles | أقتليني من أجل مصلحة الطائفة |
Cadılar meclisinin devamı için öldür beni. | Open Subtitles | أقتليني من أجل مصلحة الطائفة |
Cadılar meclisinin devamı için öldür beni. | Open Subtitles | أقتليني من أجل مصلحة الطائفة |
Sen dokuz cadı meclisinin vekiliydin! | Open Subtitles | أنت وصيّ المعاشر الـ 9 جميعًا! |