Mahkeme kararı olmadan gecenin 02:30 'da evlerinin aranmasından memnun değiller. | Open Subtitles | إنهم ليسوا سعداء بكون منازلهم تتعرض للتفتيش بدون مذكرة في 2: 30 صباحا أنا قلقة بشأن أمنهم و ليس سعادتهم |
Ishihara ve Funaki'nin gösterisini izlemekten memnun değiller şu an. | Open Subtitles | هم ليسوا سعداء بمشاهدة إيشيهارا وفوناكي يتحكمون بالمشهد |
Baskıyı durdurdular ve pek memnun değiller. | Open Subtitles | لقد توقفوا عن الطباعة ويبدو أنهم ليسوا سعداء بما حصل |
Onlar bundan memnun değiller. | Open Subtitles | إنهم لا يشعرون بالرضا عما يفعلون |
Onlar bundan memnun değiller. | Open Subtitles | إنهم لا يشعرون بالرضا عما يفعلون |
Jefe, Ruslar burada ve teslimattan memnun değiller. | Open Subtitles | سيدي , الروس هنا وهم غير راضين عما أخذوه |
Elbette cemiyetin şu anki halinden bazı insanlar memnun değiller ve tepedekileri sarsmak istiyorlar. | Open Subtitles | وفي الوقت نفسه، أوقن أن البعض غير راضين بالوضع الحاليّ للاتّحاد، أو أنّهم يريدون إعادة هيكلة القيادة. |
Benden pek memnun değiller. | Open Subtitles | أظم أنهم ليسوا سعداء جداً معي |
Kardeşlerimiz kararınızdan memnun değiller. | Open Subtitles | الإخوة ليسوا سعداء بقرارك، |
Siam halkı kraliyet çocukları, vesaire hiç memnun değiller. | Open Subtitles | ... (شعب (سيام ... أطفال العائلة الملكية، الخ ليسوا سعداء |
Amerika'da Boston ve Los Angeles seçildi ama burada yaşayanlar durumdan pek memnun değiller gibi. | Open Subtitles | لكن من الجلي أن أهالي المنطقة غير راضين عن ذلك وفقاً للمظاهرات العديدة |
İşten memnun değiller, biliyor musun? | Open Subtitles | إن الزبائن غير راضين بالعمل |