| Şunu buldum ki kadınlar polis memurlarının yüzde 13'ünden azını oluşturuyorlardı. | TED | وجدت أن النساء تشكلن أقل من 13 بالمائة من ضباط الشرطة. |
| Anladığım kadarı ile sabah toplantıda devriye memurlarının yanlarına uğramışsın. | Open Subtitles | أفهم أنكِ توقفتي عند ضباط الدورية في موجز هذا الصباح |
| Bu polis memurlarının yeteneğine kefilim. | Open Subtitles | انا ممكن اضمن مهارةِ هؤلاء ضبّاط الشرطة. |
| Sizin , ekibinizin ve görevli polis memurlarının bu fotoğrafı aldığına emin olmalıyım. | Open Subtitles | {\pos(192,245)}أحتاجك ورجالك أن تتأكدوا {\pos(192,245)}بأن ضبّاط الشرطة هؤلاء يحصلون على نسخة من ذلك |
| Polis memurlarının da dahil olduğu birkaç kişi Doğu Londra'daki kalabalıktan zarar gördü. | Open Subtitles | عدة أشخاص بما فيهم بعض.. ' ',ظباط الشرطة تم إصابتهم بعد حشذ' '.في |
| Tüm şehirlere istikrarlı bir vergilendirme sistemi getirerek yerel vergi memurlarının vergileri suistimal etmesini engelledi. | TED | فقد فرض ضريبة متساوية على جميع المحافظات، مُنهياً بذلك الاستغلال الخاص من قبل مسؤولي الضرائب المحليين. |
| Emniyet Müdürlüğü polis memurlarının sayısını arttırdı... | Open Subtitles | ماقاموا به الشرطة هو زيادة عدد الضباط هنا.. |
| Para çalmak veya her gün çok çalışan vatandaşların parasını sızdırmak polis memurlarının rutin bir uygulaması. | TED | سرقة ضباط الشرطة للأموال أو ابتزاز المواطنين الكادحين الذين يعملون يوميًا لكسب عيشهم هي ممارسات يومية روتينيّة. |
| Bu yüzden bu oturumlardan çıkabilecek en önemli sonuç polis memurlarının bu kurumun değişeceğine inanmalarıdır. | Open Subtitles | والنتيجة الأهم التي تنتج من هذه الجلسات هو إيمان من ضباط الشرطة بأن القسم سيتغير |
| Herkesin aklında Quahog polis memurlarının... yokluğunun devam etmesi var. | Open Subtitles | القصة الموجودة في أذهان الجميع مازالت هي غياب ضباط الشرطة في كوهاج |
| Derler ki, isimleri ne olursa olsun böyle polis memurlarının soyadları Yozlaşmadır. | Open Subtitles | يقولون أنه بغض النظر ما هي أسمائهم الأولى .. .. وهذه الألقاب ضباط الشرطة هو الفساد. |
| Polis memurlarının yeni kıyafet kampanyasının bir parçası... | Open Subtitles | إن ذلك جزء من الحملة الجديدة لثياب ضباط الشرطة |
| Baba, belki sen bana neden memurlarının yarısının arama iznine alerjileri olduğunu söyleyebilirsin. | Open Subtitles | يا أبي، وربما يمكنك أن تقول لي لماذا نصف بك ضباط لديهم حساسية للبحث أوامر؟ |
| Polis memurlarının hayatını kurtarmak için. | Open Subtitles | حماية أرواح ضبّاط الشرطة. |
| "Tecavüz" sözünün bana ait olduğunu ilk önce hiç hissetmediğimi hatırlıyorum Ya da müdahale memurlarının gözlerini devirmesinden sonra ya da bir adama tecavüz edilebileceğinden emin olup olmadığımı sizin bana sormanızdan sonra. | Open Subtitles | "أذكر أنّ كلمة "اغتصاب لم تبدو كأنّها منتميةً لي من الأساس أو بعد حملقة ظباط الإستجابة بأعينهم |
| Günü merkezde geçirdim ve Camden'daki suç oranını düşürmek için çok çalışan kıdemli polis memurlarının olduğu bir odaya götürüldüm. | TED | لقد أمضيت اليوم في مركز الشرطة، و لقد تم أخذي إلى غرفة مع مسؤولي شرطة رفيعي المستوى، الجميع كان يعمل بجد و يحاول جاهداً أن يقلل من الجريمة في كامدِن. |
| Burada diplomatların, devlet memurlarının olduğunu unutmayın. | Open Subtitles | دعونا نفترض "كثير". تذكروا بأنه يوجد ديبلوماسيون في الحفل، مسؤولي الولاية |
| Emniyet Müdürlüğü polis memurlarının sayısını arttırdı... | Open Subtitles | ماقاموا به الشرطة هو زيادة عدد الضباط هنا.. |