Acaba bana biraz fizik öğretir misin diye merak etmiştim. | Open Subtitles | أني كنت أتساءل إن كان بإمكانك تعليمي القليل من الفيزياء؟ |
Eski resim malzemelerim hâlâ burada duruyor mu diye merak etmiştim. | Open Subtitles | كنت أتساءل إن كان لديك أي من أدوات الرسم القديمة خاصتي |
Son bölümü için aşağıya gelmek ister miydiniz diye merak etmiştim. | Open Subtitles | كنت أتسائل أذا تودين الحضور . بالطابق السفلي لتشاهدي الحلقة الأخيرة |
Bu akşam sinemaya gitmeyi planlıyordum seninle arkadaşın da bu akşam ben ve arkadaşımla sinemaya gelmek ister misiniz diye merak etmiştim. | Open Subtitles | كنت أفكر بأخذك للسينما الليلة وكنت أتسائل إذا أنت وصديقتك يمكنكم رؤية فيلم الليلة معى ومع صديقى |
Bizi hiç büyük şeytan olarak düşünüp düşünmediğini merak etmiştim. | Open Subtitles | قد فكرت بالفعل.. بل تساءلت إن كنت تعتبرنا الشيطان الأعظم |
Onu bir daha görmedim ama iki şeyi çok merak etmiştim. | Open Subtitles | لم أره مرة أخرى ولكن أنا دائما تسائلت أمرين: |
Küçük şirin kasabamızda kalmaktan... memnun olup olmadığınızı merak etmiştim. | Open Subtitles | ...لقد كنت اتسائل هل أستمتعت بالبقاء في مديتنا الصغيرة ؟ |
İçeri gelip bir şeyler çalamaz mısın diye merak etmiştim de? | Open Subtitles | لقد كنت أتساءل إذا ما أردت أن تأتي لتعزف شيئا بسيطاً؟ |
Bu akşam için uygun olabilecek küçük şovlar var mı diye merak etmiştim. | Open Subtitles | كنت أتساءل عما إذا كان أي من الشرائح قد تكون متاحة لهذا المساء. |
İşlerin nasıl gittiğini ve yapabileceğim bir şey olup olmadığını merak etmiştim. | Open Subtitles | كنت أتساءل كيف كانت تسير الأمور لو كان هناك شيء يمكنني فعله |
Hep Wasim'in neden Amit'le buluşmaya tiyatroya gittiğini merak etmiştim. | Open Subtitles | ظللت أتساءل لماذا ذهب وسيم إلى هذا المسرح للقاء أميت. |
Sadece harika ve sevimli, duygusal bir an mı yarattık yoksa uzun vadeli etkileri olacak mı diye o zamanlar merak etmiştim. | TED | وكنت أتساءل هل ما قمنا به هو فقط مجرّد لحظات من المشاعر الفياضة وهو جميل لكنه لن يأخذ تأثيرا كبيرا |
Sadece benim radyo ampulünü merak etmiştim. | Open Subtitles | أتسائل فقط اذا كنت قد حصلت علي أنابيب الراديو خاصتي |
Ben de niçin bu tarafa yürüdüğünü merak etmiştim. | Open Subtitles | كنت أتسائل لماذا أردت المشي من هذا الطريق هيا |
Pardon. İş kontenjanınız var mı diye merak etmiştim. | Open Subtitles | المعذرة ، لقد كنت أتسائل إذا كان لديك أي عمل متوفر |
Um, eğer mümkünse bana yardım edip edemeyeceğinizi merak etmiştim. | Open Subtitles | مرحبا.. كنت أتسائل إذا كنت تستطيع مساعدتى |
Ne büyük onur. Bunun nasıl hissettireceğini hep merak etmiştim. | TED | يا له من شرف كبير. فلطالما تساءلت عمّا سيكون عليه هذا الشعور. |
Şeker çekmecesini nasıl açtığını hep merak etmiştim. | Open Subtitles | لطالما تساءلت كيف دخلتِ إلى درج الحلويات |
Bunlara neden böyle diyorlar, çok merak etmiştim. | Open Subtitles | لقد تسائلت دائماً لماذا يطلقون عليها هذا الاسم |
Biliyor musun, birkaç kez bu işe uygun olup olmadığını merak etmiştim. | Open Subtitles | أتعلم أنني تسائلت بضعة مرات إن كنت مؤهلاً للقيام بهذا؟ |
merak etmiştim de... ne zaman buraya gelip, çocuklarınızı alabilirsiniz? | Open Subtitles | اجل كل شيء على ما يرام كنت فقط اتسائل متى ستتمكنين من القدوم لاستلام الاطفال |
Affet lütfen. Sadece merak etmiştim. | Open Subtitles | أرجو المعذرة ، على كوني فضولياً. |
Ben de ağaçları kendin mi yapıyorsun yoksa filizlenmelerini mi bekliyorsun diye merak etmiştim. | Open Subtitles | لقد تسألت إذا كنت تصنع الأشجار أو تنتظرهم لينبتوا بمفردهم |
Ama Maxim'in bir şey söyleyip söylemediğini merak etmiştim. | Open Subtitles | لكننى أتسأل لماذا لم يخبركِ "ماكسيم" بذلك |
merak etmiştim. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ فضوليَ. |
Seni gerçekten merak etmiştim. İyi olduğuna emin misin? | Open Subtitles | لقد كنتُ قلقاً عليكَ كثيراً أمتأكّد بأنّك على ما يرام؟ |
-Evet. Sizinle süreç hakkında konuşabilir miyiz diye merak etmiştim? | Open Subtitles | كنت اتسال اذا كان بامكانى التحدث معك عن الاستئناف؟ |
merak etmiştim. Kedi olmadığıma göre bu tehlikeli bir şey değil. | Open Subtitles | أثارني الفضول ليس هذا خطراً فأنا لست هراً |
Bunun ne için olduğunu merak etmiştim. | Open Subtitles | تساءلتُ عن الحاجةِ منه. |