Çünkü, John az önce eşime bir mesaj göndermiş, operasyona devam ettiğimiz takdirde, bir çok insanın öleceğini söylüyor. | Open Subtitles | لأن جون أرسل رسالة لزوجتي قائلاً، إنه إذا واصلنا فعل ذلك فإن الناس سيموتون |
Ekselansları yüzbaşı Brandt Berlin'den bir mesaj göndermiş. | Open Subtitles | سعادتك الكابتن برانت أرسل رسالة من برلين |
İmparator'a kişisel bir mesaj göndermiş. | Open Subtitles | أرسل رسالة شخصية . إلى الإمبراطور |
Kral Chatrasal mesaj göndermiş. | Open Subtitles | معه رسالة من الملك شاتراسال |
Enişten mesaj göndermiş. Mezuniyetine gelemiyormuş. | Open Subtitles | خالكِ (زوج خالتكِ) بعث رسالة يقول أنه لا يستطيع الحضور ورؤيتكِ وأنتِ تأخذين عهودكِ |
- Birisi bir mesaj göndermiş. | Open Subtitles | أحدهم بعث رسالة. |
Nate Pope, Masterson hava üssüne kodlanmış bir mesaj göndermiş. | Open Subtitles | "نات بوب" أرسل رسالة مشفرة لقاعدة عسكرية |
Kiraz ağacı yetiştirmek istemiş Al-Nar adında Kahireli zengin bir tüccarın ünlü bir hikayesi var, Şam'daki bir bağlantısına bir posta güverciniyle biraz tohum isteyen bir mesaj göndermiş. | Open Subtitles | ثمّة قصّة مشهورة عن تاجر قاهري غني اسمه "النور" أراد زراعة أشجار الكرز لذا أرسل رسالة بالحمام الزاجل |
Bu gezegen evrene bir mesaj göndermiş. | Open Subtitles | هذا الكوكب أرسل رسالة للكون |
Sadece bir mesaj göndermiş. | Open Subtitles | لقد أرسل رسالة واحدة فقط |
Stepulov'un telefonunu çözdük, gemi limana ulaştığı zaman kodlanmış bir kısa mesaj göndermiş. | Open Subtitles | (لقد تمكنا من إختراق هاتف (ستيبلوف لقد أرسل رسالة نصية مُشفرة عندما وصلت السفينة إلى الميناء |