O zaman o şeytanı, mezarına kadar izlemeye yemin ettim. | Open Subtitles | لذلك عندها أقسمت على مطاردة هذا الشيطان الأصفر إلى قبره |
Ve onu korumak için, ölen adam hepsini yuttu mezarına götürmek için. | Open Subtitles | ولحماية ما يحرسه، قام الرجل المحتضر بابتلاعه كاملا حاملا إياه إلى قبره. |
Ama, Dr. Seward, acaba lucynin durumuna bakmak için mezarına kadar gidemezmiyiz.. | Open Subtitles | ولكن دكتور سيوارد الايجب على الاقل ان نقف على قبرها ونقوم بحراستة |
mezarına girinceye değin cicili yeni spor arabandaki biri gibi, Alex! | Open Subtitles | حتى تنزل على قبرك وكأنه أحد سياراتك الفارهة |
Kadın, defin ritüellerini tamamlamak için İsa'nın mezarına gittiğinde boş olduğunu gördüler. | Open Subtitles | عندما النساء يذهبن لأداء مناسك الدفن في قبر المسيح، يجدنّ القبر فارغاً. |
Annemin mezarına giderken bugün onu Hampstead Mezarlığında gördüm. | Open Subtitles | رأيته اليوم أثناء زيارتي لقبر أمي في مقابر هامبستيد |
Baksana Gloria, o nazik adamı tek başına Başkan Grant'in mezarına göndermek oldukça kaba bir şey değil miydi? | Open Subtitles | ألم يكن من الوقاحة إرسال هذا الرجل وحيدا إلى مقبرة جرانت؟ |
Moskova'daki mezarına kadar gider ona şöyle söylerdim: | Open Subtitles | لكنت ذهبت الى قبره في موسكو انحنيت وقلت: |
Bu uzun tehlikeli yolda olduğumuz sürece, ...kim önce ölürse, diğeri onun mezarına çiçek taşır. | Open Subtitles | حسناً,اذا من يموت أولاً,يأتى الاخر ويضع الزهور على قبره |
Bence Victor vaktini saatlerce mezarına bakarak geçirmeni istemezdi. | Open Subtitles | ماذا ؟ أشك بأن فيكتور يريدك أن تتجمدي هنا تحدقين في قبره لساعات |
Huzur bulurum diye mezarına gittim ama daha çok soru oluştu kafamda. | Open Subtitles | لقد ذهبت إلى قبرها اليوم متأملاً لإيجاد خاتمه وقد تزايدت علي الأسأله |
ÖImeden önce annemin bunu bilmesini istiyorum böylece mezarına yıkıImış bir kadın olarak gider. | Open Subtitles | أريد أن تعلم أمي قبل أن تموت، حتى تذهب إلى قبرها وهي مهزومة |
mezarına saygısızlık ettik, onu uyandırdık. O da şu an intikam için dışarıda. Git Zane'i bul! | Open Subtitles | دنّسنا قبرها وإيقظناها والآن هي خارجا للإنتقام |
Çünkü buradan çıktığımda güzel bir yemek yiyip, mezarına uğrayacağım ve her yerine işeyeceğim. | Open Subtitles | لأني حين أخرج من هنا , سأتناول وجبة ساخنة شهية و أتوقف عند قبرك و أبول عليه |
Sana ve iğrenç mezarına lanet olsun Targutai! | Open Subtitles | فلتحل اللعنه علي روحك و علي قبرك الحقير يوم مماتك يا تاروجاي |
Seni mezarına göndereceğim sonra da gidip aynı şeyi kızına yapacağım. | Open Subtitles | سوف اقول بأرسالك الى القبر وسوف اقوم بنفس الأمر مع ابنتك |
Seni mezarına göndereceğim sonra da gidip aynı şeyi kızına yapacağım. | Open Subtitles | سوف اقول بأرسالك الى القبر وسوف اقوم بنفس الأمر مع ابنتك |
İlk zamanlar, her sabah beni Walter'ın mezarına götürdü. | Open Subtitles | فى بادىء الأمر, ارادتنى أن احضرها لقبر والتر كل صباح |
Benimle Krallar Vadisine gel, babamın mezarına. | Open Subtitles | تعالى معى اٍلى وادى الملوك اٍلى مقبرة أبى |
Fırsatın olunca annemin mezarına göz atar mısın diye sormaya gelmiştim. | Open Subtitles | رجعت لأطلب منك ان تهتم بقبر امي اذا كان وقتك يسمح بذلك |
Büyükbaban öldükten sonra büyükannen her fırsatta mezarına bir adak sundu. | Open Subtitles | بعد أن مات جدك تذهب جدتك لقبره كلما سنحت لها الفرصة |
Dün gece Sertys mezarlığa gitti 1982 de ölen Judith Heault'un mezarına girdi | Open Subtitles | ليلة امس "سرتيس" ذهب إلى المقبرة. دخل ضريح "جوديت هيرو", ألتى ماتت سنة 1982. |
Stallonenin mezarına gittim Onun orada olacağından emindim | Open Subtitles | l ذَهبَ إلى قبرِ ستالون. كنتَ متأكّدَ بأني سأجِدُه. |
Senin yaşındaki bir kızın böyle bir yer altı mezarına tıkılması adil değil. | Open Subtitles | ليس من العدل , فتاة في سنك محبوسة في سرداب |
Sen öldükten sonra mezarına gidip tek başıma doğum günü pastamı yiyeceğim. | Open Subtitles | وبعد أن تموت، سأذهب لقبرك وأكل كعكة عيد الميلاد كلها بمُفردي. |
Onları, mezarına Kefaretçi'ye bir hediye olarak bıraktı. | Open Subtitles | وتتركها هناك على قبرة كهدية لآكل الخطايا |
Sırlarını diğerleri gibi mezarına götürebilirsin | Open Subtitles | بإمكانك حمل أسرارك معك للقبر مثل جميع الرجال الأقوياء ، سيدي الهاوي |