| Bir ilaç kutsu içinde morfin, vitamin hapları, ateş düşürücüler uyku hapları, sakinleştiriciler. | Open Subtitles | علبة عقاقير واحدة ..... تحتوى على مضادات حيوية مورفين ، حبوب فيتامينات ... |
| Bowers ona morfin yaptı ve tüm gece yanında kaldı. | Open Subtitles | أو السيد فيرغسون والآنسة باورز التي حقنت لها مورفين وبقيت معاها في مقصورتها طوال الليل |
| O kadar gerilim, içki ve morfin Titanic'i bile batırırdı. | Open Subtitles | رد فعل عصبي، خمر و مورفين معا مثل غرق سفينة تايتانيك |
| İnan bana, biraz kahramanlık yapmak isterim ama senin konuşturan morfin galiba. | Open Subtitles | ثقي بي. أود أن أبدو أكثر بطولة لكن أؤكد لك أنّ المخدر من يقول كلامكِ هذا |
| Norris, sen ve Childs onlara morfin yapın ve bağlayarak seyredin. | Open Subtitles | نورس , انت و الباقين احقنهم بالمورفين اربطهم و راقبهم |
| Size gerçekten morfin yazmama gerek yok size, sizi seven biri lazım. | Open Subtitles | .. لا يجب علي حقا أن أصف لك مورفين ولك بما أني أحبك |
| morfin olmayacak elbette ama pek çok hap olacak. | Open Subtitles | .. بدون أي مورفين بالطبع ولكن مع الكثير من الحبوب المنومة |
| Reçeteli ilaçlar, morfin ve daha güçlüleri var. | Open Subtitles | لدي أدوية مع وصفة مورفين ومنشطات ماذا تريد ؟ |
| Ayrıca morfin, skopolamin, hidrobromid ve insülin enjektörlerini de almış. | Open Subtitles | لقد أخذ أيضا مورفين وسكوبولامين هيدروبروميد وحقن أنسولين. |
| -Hiç plazma yok, bir kaç sargı bezi var. Neredeyse hiç morfin kalmadı. | Open Subtitles | ليس لدينا زجاجات بلازما و ضمادات قليلة و لا يوجد اي مورفين |
| -Evet morfin var. 3. müfreze kaçak eşyaları topladı. | Open Subtitles | نعم مورفين الكتيبة الثالثة الكتيبة الثالثة ارسلت كل المهربات |
| Elimdekilerin hepsi bu. Size morfin veremem. | Open Subtitles | هذا كلّ ما لدّي لا أستطيع إعطائك أيّ مورفين |
| morfin yazdığı çok açıktı ama tam uygun düşmeyen bir şey vardı. | Open Subtitles | بالتأكيد تقول مورفين لكن هناك جزء لا يتناسب معها |
| Tam değildi ve üstelik adı da morfin değildi. | Open Subtitles | كان غير مكتمل ولم تكن مورفين على الأطلاق |
| Köprücük kemiği hâlâ acıtıyor, o yüzden gerekirse diye 4 saatte bir morfin yazdım. | Open Subtitles | ترقوتهمازلتتؤلمه, لذا أضفت اليه مورفين كل أربعة ساعات |
| Hayır, sadece acısı için biraz morfin verdim ama ondan önce toksin raporu temizdi. | Open Subtitles | لا , لقد اعطيته مورفين , لتخفيف الألم لكن نتائج السموم كانت نظيفة قبل هذا |
| Ona morfin iğnesi yaptım ki böylece ben evini ararken uyuyor olacaktı. | Open Subtitles | انا اعطيتها حقنه مورفين بأنها تظل نائمه خلال بحثى فى منزلها |
| Burada, ağrıların için tasnif sırasında morfin verildiği yazıyor. | Open Subtitles | يقول التقرير أن الإسعاف الأولي أعطوك مورفين لتسكين الألم |
| Her neyse, biraz morfin verdim. | Open Subtitles | لذا فقد بعثت لهم ببعض من المخدر |
| Bir de ilaçlarla morfin karisti ya. Arabayi kullanmama nasil izin verdin, anlayamiyorum. | Open Subtitles | والحبوب المخلوطة بالمورفين لا أصدّق أنّكَ سمحتَ لي بالقيادة إلى هنا |
| Öğrencilik bittikten sonra gizlice morfin kullanarak, uyuşturucu bağımlısı olmakla birlikte en gelecek vadeden kişi olarak görülüyordum. | Open Subtitles | بعد سنوات الدراسة إذا تغاضينا عن حقيقة إني كنت مدمناً للمورفين سراً |
| Bir adım daha atarsan ona 20 cc daha morfin enjekte ederim. | Open Subtitles | أستطيع ضخ 20 سم من المورفين إليها قبل أن تخطو خطوتك التاليه. |
| Bir sıhhiyeci gelip morfin vurdu. | Open Subtitles | لقد مر علىّ أحد المسعفين و اعطاني بعض المورفين |
| morfin, bandaj. Ne varsa lazım. | Open Subtitles | اريد مورفيناً و ضمادات و اي شئ لديك فليس لدينا شئ |
| Şu an onlara yardımı dokunan tek ilaç, morfin. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يساعدهم الآن هو المورفين |
| Bazen onun acısına, asıl ben dayanamadım diye mi morfin verdim merak ediyorum. | Open Subtitles | .. أحياناً أتسائل إذا أعطيته المورفين لأنني انا الذي لم أعد أحتمل وضعه |
| Beni ayakta tutan şeyler morfin ve hazır kahve. | Open Subtitles | المروفين والقهوة هم الشي الوحيد الذي يجعلوني اقف حتي الان |
| Kimlere morfin verildiğini anlamak için onları bir şekilde işaretle. | Open Subtitles | حاولي ان تجدي حل يجب ان نسجل المرضي الذين حصلوا عليه |
| Ona morfin verdik. Acı çekmiyor. | Open Subtitles | . إنّه تحت تأثير المورفين , ليس هناك ألم |