Mulligan, sahada yağ gibi kayıyordu. | Open Subtitles | و موليجان كأنه يتزلج ولا يستطيع أحد إيقافه |
Ona, Bay Mulligan diyorduk. Niye, hiç bir fikrim yok? | Open Subtitles | أسميناه سيد موليجان ليس لدي فكرة عن السبب كانت فكرة ديريك |
Sen Joe Mulligan'ın ta kendisisin. Yarın bir doğum günü var. | Open Subtitles | جوي موليجان بشحمه حصلت على عيد ميلاد غداً |
Ve Bülbülü Öldürmek'le Robert Mulligan. | Open Subtitles | و روبرت موليغان لفيلم تو كيل أموكينغ بريد |
Fakat önce, televizyoncu bayan, Julie Mulligan'ı aramanı istiyorum. | Open Subtitles | و لكن أولاً أريدك أن تتصلي بمذيعة التلفزيون، جولي موليغان |
Kaufman biftekleri götürürken, arta kalan kemikleri yemekten artık sıkılmış olan Mulligan ve onun yandaşlarına, yardım ettiğimi öğrendiler. | Open Subtitles | لقد اكتشفوا بأني كنت اساعد موليقان وجماعته... . تعبت من اكل العظام بينما كان هو يأكل اللحم |
Sana bir teklifim olduğunu söylemiştim Mulligan. Bunu kastediyordum. | Open Subtitles | "أخبرتك أن لدى إقتراح "مولجان هذا ما أعنية |
Selam. Hildy Mulligan. Telefonda konuşmuştuk? | Open Subtitles | مرحباً, انا (هولي مولغان) لقد تحدثنا على الهاتف |
Dedektif Mulligan'ın kendini polis memuru olarak tanıttığını duydunuz mu? | Open Subtitles | (هل سمعت المحققة (مولغن تعرف عن نفسها كضابط شرطة؟ |
Holt Mulligan, topları Mississippi'ye mi gönderiyorsun? | Open Subtitles | هولت موليجان ضرب الكرات في نهر الميسيسيبي ؟ |
Ben hala Michelle Williams'ın Carey Mulligan olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لا زلت اعتقد ان ميشيل ويليامز انها كاري موليجان. |
Bunlar artık Mulligan'ın topları değil. Bunlar Alman 88 uçakları! | Open Subtitles | "هذة ليست مدافع "موليجان انهم الألمان 88 |
Söyle Mulligan'a bana üç dakika versin ve sonra ambarı topa tutsun. | Open Subtitles | أخبر "موليجان" أن يعطينى ثلاث دقائق وبعد ذلك يقصف الحظيرة |
Mulligan burayı birazdan top ateşine tutacak. | Open Subtitles | "خلال دقائق , سيقوم "موليجان بقصف هذة الحظيرة بالقنابل |
Mulligan, üç dakika dedim! Haydi, çıkalım buradan! | Open Subtitles | موليجان" قلت ثلاث دقائق" هيا , لنذهب من هنا |
Görüyorsun, sorun da bu Mulligan. İznimiz yok. | Open Subtitles | "أترى , هذة هى المشكلة "موليجان ليس لدينا تفويض |
Önemli değil. Tek önemli olan Mulligan'ın dakik olması. | Open Subtitles | "لايهم , كل ما يهم أن يقوم "موليجان بعملة فى الوقت المحدد |
Telefonu hemen Bayan Mulligan'a ver sen de, elinden geldiğince çabuk uzaklaş oradan. | Open Subtitles | حالما تعطي الهاتف للآنسة موليغان اخرجي من هناك بأسرع وقت |
Şimdi, rica etsem Bayan Mulligan'ı tekrar telefona alabilir miyim, ve sakın telefonu izlemeye alayım deme. | Open Subtitles | أعد الآنسة موليغان للهاتف و لا تحاول أن تتعقب المكالمة |
Hayır, hayır Bayan Mulligan. Beni topluma bu şekilde tanıtmayın, lütfen. | Open Subtitles | لا، لا آنسة موليغان لا تصنفيني مع هؤلاء |
Hiç kimse durdurulamaz değildir, Mulligan. Sen dışarıda tutulduğunu düşündüğün için canın sıkılıyor. | Open Subtitles | لا احد لا يمكن ايقافه موليقان |
Mulligan'ın dakik olması! Dakik olması ve hedefi şaşırmaması! | Open Subtitles | مولجان" سيفعلها فى الوقت المحدد" فى الوقت المحدد سيضرب الهدف |
Bay English, Bayan Mulligan, ben Dr. Smoot. | Open Subtitles | (سيد (انجلش), سيدة (مولغان انا الطبيبة (سمون) ادخلا رجاءاً |
Dedektif Mulligan'ın başını belaya sokmak istemedi. | Open Subtitles | انه لا يريد ان يوقع المحققة (مولغن) في ورطة |
Bütün gün Mulligan bifteğine yer ayırmak için aç durdum. | Open Subtitles | لقد كنت أصوم طوال اليوم لأوفر مكان لأكل (موليجانز) |