Cehalet mutluluktur, adamım. | Open Subtitles | إن الجهل يُعد نعمة يا صاح, لقد كنتُ بخير مسبقًا. |
Kara ışık uygulamasını geçeceğim. Cehalet mutluluktur. | Open Subtitles | سأتجنّب استخدام مصباح الأشعة فوق البنفسجيّة هُنا، فالجهل نعمة. |
- Cehalet mutluluktur. | Open Subtitles | الجهل نعمة انظر من يتحدث |
Hayatta olmak bile mutluluktur. | Open Subtitles | -( فقط ان تكون حي سعاده )- |
Başkalarına verdiğin mutluluk sana geri dönen mutluluktur. | Open Subtitles | السعادة التي تعطيها للآخرين هى السعادة التي تعود إليك |
Başarı mutluluktur, özgürlüktür ve arkadaşlıktır. | Open Subtitles | النجاح هو السعاده و الحريه و الصداقه |
- Cehalet mutluluktur. | Open Subtitles | الجهل نعمة انظر من يتحدث |
Ama sizin bakış açınıza göre cehalet, mutluluktur. | Open Subtitles | ولكني أفترض أن جهلكم نعمة. |
Cehalet mutluluktur, diye bir söylem vardır. | Open Subtitles | "هُناكُ مثلٌ يقول بأن "الجهل نعمة |
"Cahillik mutluluktur." Muamması. | Open Subtitles | مفارقة نعمة الجهل |
Cahillik, mutluluktur derler. | Open Subtitles | يقولون أن الجهل نعمة . |
Bilgisizlik mutluluktur. | Open Subtitles | الجهل نعمة |
Cehalet mutluluktur. | Open Subtitles | الجهل نعمة |
Bu da mutluluktur. | Open Subtitles | هذه سعاده آيضا |
Bu da mutluluktur. | Open Subtitles | هذه سعاده أيضا |
Başkalarına verdiğin mutluluk sana geri dönen mutluluktur. | Open Subtitles | السعادة التي تعطيها للآخرين هى السعادة التي تعود إليك |
- hayır mutluluk mutluluktur ve pislik de pislik hangisinin ne olduğunu bulman lazım. | Open Subtitles | - لا السعاده هي السعادة و القذارة هي القذارة |
Bu mutluluktur. | Open Subtitles | هذه تكون السعاده |
Seth mutluluktur. | Open Subtitles | هو السعاده |