"nın evinde" - Traduction Turc en Arabe

    • في منزل
        
    • في شقة
        
    • بيت الرب
        
    Dona Julia'nın evinde rahatça kalabiliyordum. Open Subtitles لدرجة أنني فعليا كنت أعيش في منزل دونيا خوليا
    İki ekipte dışarıda. İkisi de Şehir Konseyi Başkanı'nın evinde. Open Subtitles ثمة وحدتان في الشارع فقط وهما في منزل رئيس مجلس المدينة
    Teşkilat müdürleri, Donanma Bakanı'nın evinde kağıt oynuyormuş. Open Subtitles لعبة أوراق بين رؤساء الوكالة في منزل وزير البحرية
    Bak, taslak Wilhelmina'nın evinde, yani istesem de sana veremem, ki istemiyorum. Open Subtitles حسنا انه في شقة وليليمينا فلا استطيع ان اعطيه لك 151 00: 06:
    Pek alımlı bir kadın değil ama o da Tanrı'nın evinde hizmetçi olabilir. Open Subtitles ليس بين الراهبات ولكن يمكن ان تصبح خادمة في بيت الرب
    Ünlü muhabir Dasguptası'nın evinde benzer bir olay. Open Subtitles حادثة مشابهة في منزل المراسل المشهور داسجوبتا
    Lütfen, Tanrı'nın evindeyiz. Tanrı'nın evinde öldürmek olmaz. Open Subtitles أرجوك هذا منزل الرب لا تقتل في منزل الرب
    Ama her Pazar Angela'nın evinde ailecek kahvaltı yapıyorlar. Open Subtitles ولكن كل يوموجبة الإفطار العائلية في منزل أنجيلا.لقد نسيت عن ذلك. ما هو الوقتإفطار العائلة؟
    Ve sonsuza dek Tanrı'nın evinde oturacağım. Open Subtitles سوف تتبعني طوال أيام حياتي و أنا سوف أُقيم في منزل الرب للأبد
    Hepiniz Julia'nın evinde başlayıp sonra farklı maceralara atıldığınız için kaçırmaktan bıktım, o yüzden... Open Subtitles كلكم بدأتم في منزل جولز ومن ثم انتقلتم إلى مغامرات مختلفه وأنا تعبت من الضياع لذا , أحذيه جديده
    O gece Patricia'nın evinde olduğunun kanıtı. Open Subtitles يؤكد أنه كان في الواقع هناك في منزل باتريشيا في تلك الليلة
    Mona'nın evinde polisler arama yapıyormuş. Open Subtitles كايلب: توبي كان في عملية بحث في منزل مونا،
    Ömrüm boyunca yalnız iyilik ve sevgi izleyecek beni ve Hep Tanrı'nın evinde oturacağım Open Subtitles الخير والرحمه الأكيده يجب أن تتبعني كل أيام من حياتي وسوف أسكن في منزل الرب للأبد
    Victoria'nın evinde, eşyaları arasında olmak biraz ferahlatıyor. Open Subtitles البقاء هنا في منزل فيكتوريا حول ما يعود لها يساعد قليلاً
    Steven Amca'nın evinde kalmak istiyorum. Open Subtitles أنا أريد البقاء في منزل العمّ ستيف.
    - Gidelim o zaman. - Antonio, Ana'nın evinde olmaz! Open Subtitles هيا نذهب إذن - (أنطونيو), ليس في منزل (آنا) -
    Bu da Claudia'nın evinde bulduğun koli bıçağı. Open Subtitles "وقاطع العُلب الذي عثرت عليه في منزل "كلوديا سانديرز
    Ajan Rivkin'in Ziva'nın evinde olacağını biliyordun. Open Subtitles لقد كنت تعلم أن الضابط ريفكين يكون في شقة زيفا.
    Peki sevgilin Alissa'nın evinde bulduğumuz Santeria lanetleri? Open Subtitles ماذا عن لعنات " السانتريا " التي وجدناها " في شقة صديقتك " آليسا
    İncelik ve zerafet izlesin beni tüm yaşamım boyunca ve ben Tanrı'nın evinde oturayım günler boyunca. Open Subtitles إنما خير ورحمة يتبعانني كل أيام حياتي وأسكن في بيت الرب
    "İyilik ve merhamat ömrümün her gününde bana eşlik edecek ve ben ebediyen Tanrı'nın evinde kalacağım." Open Subtitles الخير والرحمة سيكونان معي حتى مماتي وسأسكن بيت الرب إلى الأبد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus