Liseyi bitirdikten sonra kız kardeşlerimi, üvey kız kardeşimin yaşadığı Nairobi'ye götürdüm. | TED | عندما أنهيت مسيرة المدرسة الثانوية، نقلت أخواتي إلى نيروبي للعيش مع أختي غير الشقيقة. |
Bu dinamikler New Orleans'dan Nairobi'ye kadar fakirlik koşullarında en ağır hâldedirler. | TED | من نيو أورلينز إلى نيروبي. في كثير من الأحيان تنتهي القصة هنا ، |
Eğer bugün Nairobi'ye ulaşıp bir turist haritası alırsanız görürsünüz; Kibera, insan yerleşiminden yoksun yeşil bir ulusal park olarak gösteriliyor. | TED | إن كنت لتصل إلى نيروبي اليوم وتلتقط خريطة سياحية، كيبيرا ممثلة على شكل منطقة خضراء، متنزه وطني أخضر خال من المستوطنات البشرية. |
Ne olduğunu öğrenmek için Nairobi'ye gidelim. | TED | دعونا نذهب إلى نيروبي لنجد ذلك. |
Yarın Bession'u görmek için Nairobi'ye gideceğim. | Open Subtitles | سأذهب الى "نيروبي" غداً "لكي أقابل "باثيون |
Çocuğu Nairobi'ye Peder Gionetti'ye götür. | Open Subtitles | - لا اعلم - "سآخذ الصبي الى "نيروبي "ليقابل الأب "جينيتي |
-Çocuğu Nairobi'ye götür. | Open Subtitles | "سآخذ الصبي الى "نيروبي "ليقابل الأب "جينيتي |
Grace Makanga'nın konuşmasını dinlemek istiyoruz ve o Nairobi'ye gelmeyecek. | Open Subtitles | لسَمْع غرايس Makanga تَتكلّمُ، وهي لَنْ تَجيءَ إلى نيروبي. |
80'lerde, Londra'dan Nairobi'ye doğru hurda bir kamyonet ile Afrika'ya gittim. | Open Subtitles | مرة في '80s، أخذت القمامة في شاحنة عبر أفريقيا من "لندن" إلى "نيروبي". |
Nairobi'ye. Taş bebeğim benim. Bu bizim balayımız olacak minik pisim. | Open Subtitles | "نيروبي" سيكون هناك شهر العسل يا عزيزتي. |
Delhi'den Nairobi'ye kadar tüm şifa merkezleri bu sabah yeniden faaliyete geçti. | Open Subtitles | أُعيدَ افتتاحُ مراكزِ الاستشفاء صباحَ اليوم، من "دلهي" إلى "نيروبي". |
19 saat sonra Kraliyet uçağı Nairobi'ye iniş yaptı. | Open Subtitles | وبعد رحلة دامت 19 ساعة حظّت الطائرة في "نيروبي" |
2013'te, Afganistan'dan Nairobi'ye, evime geri geldim. | TED | عُدت إلى (نيروبي) من (أفغانستان) عام 2013. |
Nairobi'ye zorunlu iniş yapmışlardı! Karının teki düğününü kaçırmıştı. | Open Subtitles | (كان عليهم أن يحطوا بالطائرة في (نيروبي وفتاة ما قد فاتها حفل زفافها |
O halde Nairobi'ye giden ilk uçuştan bilet istiyorum. | Open Subtitles | - "إذاً أود الحجز على الرحلة القادمة إلى "نيروبي . |
Nairobi'ye gidip girebildiğin bütün elçiliklere girip sığınma hakkı iste. | Open Subtitles | تذهب لـ(نيروبي) وتذهب لكل سفارة وتطلب منها لجوء سياسي |
Nairobi'ye asker göndermek. | Open Subtitles | بإرسال الفرق إلى نيروبي |
Görüyorsun, Ray Jackson'u... Nairobi'ye eşlik etmesi için ikna etmişti. | Open Subtitles | قام (راي) بإقناع (جاكسون) كي يصطحبه إلى (نيروبي) |
Nairobi'ye dünyayı kurtarmaya giden şu arkadaşın. | Open Subtitles | (حبيبك الّذي غادر لإنقاذ العالم في (نيروبي |
Hayır, ben Kenya'ya gidiyorum, Nairobi'ye | Open Subtitles | - "كلا، أنا متجه إلى "كينيا"، "نيروبي . |