| Purple haze *marijuana çeşidi* nakliyesi, 10,000 adet. | Open Subtitles | شحنة من حبوب الهلوسة، هناك 10,000 حبة |
| Cristu'nun bir nakliyesi varmış, güvenli bir limana ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | يجلب كريستو شحنة تحتاج لميناء آمن |
| Büyük bir çelik nakliyesi yapılacak. | Open Subtitles | هناك شحنة كبيرة من الصلب قادمة |
| Elimize yeni bir saf dört numara nakliyesi ulaştı. | Open Subtitles | وصلت للتو في شحنة من الهيروين النقي |
| Sırf antikaların nakliyesi yüzünden. | Open Subtitles | بسبب هذه شحنة التحف. |
| Bu Red Barclay'in nakliyesi, her zamanki gibi yetişti. | Open Subtitles | شحنة ريد بركلاي في وقتها |
| Tıbbi malzeme nakliyesi şeklinde gidiyorlar. | Open Subtitles | وأنها ستكون في شحنة طبية |
| Yasal olmayan bir silah nakliyesi vardı. | Open Subtitles | كانت شحنة أسلحة . غير قانونية |
| Şu anda Hialeah'da büyük bir silah nakliyesi gerçekleşiyor. | Open Subtitles | بعض الاولاد... شحنة أسلحة كبيرة تسير الان الى "هيلياه". |
| Neyin nakliyesi ? | Open Subtitles | شحنة أَيّ؟ |