Bir sürü estetik ameliyatı geçirmiş, kimse Nasıl biri olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | ،لقد خضع إلى جراحة ترميمية .لا أحد يعرف كيف يبدو الآن |
Babamın Nasıl biri olduğunu öğrenmemi istedi. | Open Subtitles | لقد إعتقدَت أننى أردت أن أعرف كيف يبدو والدى |
Nasıl biri olduğunu merak ediyorum. Bahse varım güzel bir canlıdır. | Open Subtitles | أتساءل كيف تبدو, مخلوق حسن, سأكون مقيداً |
Senin Nasıl biri ya da nasıl bir hayat yaşadığına dair hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | أنا لا أحصل حتى على لمحات حول حياتك ، أو كيف تبدو معيشتك. |
Sorun olmadığını söylüyor ama onun Nasıl biri olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | هو يقول انه طيب معها ، لكنك تعرفين كيف هو |
Sonra evlenirsin ve maskeler çıkar ve gerçekte karının Nasıl biri olduğunu öğrenirsin. | Open Subtitles | ولكن بعد الزواج يُنزع القناع ، وتجد كيف هي زوجتك |
Tam olarak Nasıl biri? | Open Subtitles | كيف شكلها حقيقةً ؟ |
-Ajan McGee Nasıl biri? | Open Subtitles | كيف يبدو العميل ماكجي ككل الموظفين الجدد |
Çok tuhaf, kardeşimi hiç görmedim. Nasıl biri olduğunu da bilmiyorum. | Open Subtitles | ذلك غريب, أنا لم أر أخي أبدًا ولا أعرف حتى كيف يبدو |
- Burada 5 daire var ve hiç biri Nasıl biri olduğunu bile bilmiyor. | Open Subtitles | انظرى هناك العديد من الأشخاص هنا و لا احد يتذكر كيف يبدو شكلك |
Hiç olmaz diyordun. - Nasıl biri? - Çok şirin. | Open Subtitles | أترين، وقد قلتِ أن ذلك لن يحدث أبداً كيف يبدو ؟ |
Nasıl göründüğünü, Nasıl biri olduğunu biliyorum, ama günün sonunda kiminle beraber olmak istediğimi düşününce, cevap o. | Open Subtitles | أعلم كيف يبدو , و أعلم ما كان عليه لكن في نهاية المطاف حين أفكّر بمن أريد أن أتواجد معه |
Nasıl biri olduğunu, nasıl bir araba kullandığı filan... | Open Subtitles | كيف يبدو ، ما نوع السيارة التي كان يقودها |
Ben ona hiçbir şey anlatmadığım için Nasıl biri olduğunu öğrenmek için seni tuzağa düşüren oydu. | Open Subtitles | هي التي نصبت لكَ كميناً لتعرف كيف تبدو لأنّني لم أخبرها بشيء أبداً |
Şu evlatlık kız, Nasıl biri? | Open Subtitles | هذة الأبنة المتبناة كيف تبدو أذاً ؟ هادئة |
Buluşacağın kız Nasıl biri? | Open Subtitles | كيف تبدو من ستواعدك يا رايموند؟ |
- Buluşacağın kız Nasıl biri, Raymond? | Open Subtitles | كيف تبدو من ستواعدك يا رايموند؟ |
Sen Doktor Crane'in Nasıl biri olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | لن يسمحوا لي " ليس لديك فكرة كيف هو دكتور " كرين |
En güzel tarafı, Ben'in aslında Nasıl biri olduğunu öğrenme şansıydı. | Open Subtitles | أفضل جزء كان, أنها كانت فرصة لمعرفة كيف هو (بين) حقاً. |
Nasıl biri olduğunu biliyorsun. Ensemde boza pişirip duruyordu. | Open Subtitles | اظطررت أن أوقفها عن إزعاجي فأنت تعرف كيف هي |
Nasıl biri? | Open Subtitles | كيف شكلها ؟ |
Atom Ajansı'nın üretme yasağını 20 yıldır çiğnemesine rağmen Nasıl biri olduğunu bilmiyoruz. | Open Subtitles | عشرين سنـة وهي يهزأ بعقوبـات منع إنتشار الأسلحة النوويـة ومازلنا لا نعرف كيف شكله |
- Bırak terapiyi, görüştüğü adam Nasıl biri? | Open Subtitles | تباً للعلاج، كيف بدا ذلك الشخص الذي قابله؟ |
Nasıl biri olduğunu düşün. | Open Subtitles | وفكر كيف كان شكله |
- Nasıl biri olduğunu hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تذكرين ما شكله ؟ |
Nasıl biri? | Open Subtitles | كيف تبدوا على الطبيعه؟ |
Nasıl biri olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف ماذا يحب. |
Yani bu olay, Nasıl biri olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | أعنى, ان هذا قد يُخبرك اى نوع من الرجال هو |
Nasıl biri, 7,32$'lık hesabını ödemeden tüyer? | Open Subtitles | أي نوع من الأشخاص الذي يتهرب من دفع فاتورة قيمتها 7.32 دولار ؟ |
Bu L, Nasıl biri? | Open Subtitles | من أي الأشخاص إل هذا؟ |
Aslında bunu yapmana sevindim böylece yatağa girdiğim insanın Nasıl biri olduğunu öğrenmiş oldum. | Open Subtitles | إنني مسرورٌ بالواقع بأنك فعلت ذلك، لأنني الآن أعرف نوع الشخص الذي سأكون بعلاقةٍ معه. |