Bu bahisler iyi bir neden için, Bacon -Kazanamayacak! | Open Subtitles | هذه الفائدة من أجل سبب جيد , يا باكون انها لن تفوز |
Roma'nın yada senin anlayamayacağın bir neden için savaşıyorum. | Open Subtitles | أقاتل من أجل سبب يتجاوز فهم روما أو فهمك |
Buraya, buraya bir neden için geldik. | Open Subtitles | نحن أتينا إلى هنا من أجل سبب واحد |
O bir şekilde ölmesi gerekiyordu, en azından o bir neden için öldü | Open Subtitles | يجب أن يموت بطريقة ما على الأقل, مات لسبب معين |
Bazen bir insan, özel bir neden için seçilir ve bu senin için de geçerli ve bu sebep, seni özel bir şey yapar. | Open Subtitles | أحياناً يختار الشخص لسبب معين وهذا ما حصل لكِ ذلك حولك لشخص مميز |
Duyduklarım ve gördüklerim genellikle bana önemli bir neden için gösterilir. | Open Subtitles | وأيا كان ما أراه أو أسمعه عادة ما تُرى لي لسبب مهم |
İyi bir neden için öldüler. | Open Subtitles | بالواقع، لقد ماتا لسبب مهم |
Yoksa bir kahraman belirli bir neden için öldü konuşmasını mı, ...Mason ve Cossetti, Cruz için yaptığım konuşma gibi, ...Chung, Frankie, Ravit ve Rachel için yaptığım konuşma gibi.. | Open Subtitles | أو ذلك الخطابُ عن البطل الذي يموتَ من أجل سبب ما، مثل الخطابات التي ألقيتها على أهالي (مايسون) و (كوسيتي)، (كروز) (تشانج)، (فرانكي) (رافيت) |
Yaşayan ruhlarmış ve bir neden için öldüler. | Open Subtitles | إنها أرواح حية .. وتموت لسبب معين |
Klişeler, bir neden için klişedir, dostum. | Open Subtitles | الشائعات شائعة لسبب معين |