Marnie, Fran'i dışarı attı kadınsal nedenler yüzünden onunla ilgilenebilir misin? | Open Subtitles | مارني طردت فران من المنزل لأسباب أنثوية هل بإمكانكم الإعتناء به؟ |
Çoktan unutulmuş nedenler yüzünden, iki güçlü savaşçı kabile savaşa tutuştu. | Open Subtitles | لأسباب نسيت منذ مدة طويلة قبيلتين محاربتين هائلتين دخلتا حرب |
Ama Teşkilat onu almaz. Politik nedenler yüzünden. | Open Subtitles | انه يلزم,ولكن الوكاله لن تفعل هذا لأسباب سياسيه |
Bazı şartlı tahliye adayları cezai nedenler yüzünden reddedilmiş. | Open Subtitles | بعض المفرجين عنهم تم رفضهم لأسباب عقابيه |
Hepimiz farklı nedenler yüzünden farklı maskeler takarız. | Open Subtitles | "نرتدي جميعُنا أقنِعَةٌ مُختلِفة لأسبابٍ مُختلِفة." |
Yasal nedenler yüzünden. Daniel'ı ve şirketi korumak için. | Open Subtitles | لأسبابٍ قانونية، لحماية (دانيال) والشركة |
Sanırım yanlış nedenler yüzünden sana çıkma teklif ettim. | Open Subtitles | أعتقد أنني طلبت الخروج معك لأسباب خاطئة |
Daha önemli nedenler yüzünden burada olduğumuzu hatırlatacak birini arıyoruz. | Open Subtitles | نبحث عمن يذكرنا بأننا هنا لأسباب أهم |
İnsanlar bana farklı farklı nedenler yüzünden gelir. | Open Subtitles | الناس يأتون إلي لأسباب مختلفة من كل نوع |
Bilinen nedenler yüzünden sabırsızlanıyordum. | Open Subtitles | كنت أتطلع إلى أن لأسباب واضحة. |
Kendime ait nedenler yüzünden sarhoşun tekiyim. | Open Subtitles | كلا، أنا أصبح ثملًا لأسباب خاصة بي |
"Ondan yanlış nedenler yüzünden nefret ettim." | Open Subtitles | لقد كرهته لأسباب خاطئة |
"Ondan yanlış nedenler yüzünden nefret ettim." | Open Subtitles | لقد كرهته لأسباب خاطئة |
Ama, doğru nedenler yüzünden kalmalıyım. | Open Subtitles | لكن ... . لكن يجب أن أبقى لأسباب جيدة |
Onunla yanlış nedenler yüzünden evlendim. | Open Subtitles | وتزوجته لأسباب خاطئه |