Az konuşmanı diyorum. Senden tek duyduğum nefes almak ilgili 4 kelime. | Open Subtitles | حوارك السخيف كل ما أحصل عليه هو 4 كلمات عن التنفس ؟ |
Kaskla, tamamen kapalı kaskla, nefes almak hiç de sorun yaratmıyor. Burada olduğuna göre malzemenizden bahseder misiniz? | TED | باستخدام الخوذة المتكاملة، ليس هناك في الواقع مشكل في التنفس. ب.ج. |
İki durumda da, güç olsun ya da olmasın, bazen hasta nefes almak için yardıma ihtiyaç duyar. | TED | في كلتا الحالتين، سواء كان لديك كهرباء أم لا، أحيانا يحتاج المريض إلى مساعدة على التنفس. |
Tekrar burada olmak çok garip, nefes almak, hissetmek. | Open Subtitles | وجودي هنا يُعتبر شاذاً و كَوني أتنفس وأشعر مرة أخرى |
Hava burnuna girince, küçük bir doku katmanı onu iki ayrı katmana böler, biri nefes almak için, diğeri ise sadece koklamak için. | TED | الهواء يدخل الأنف، طية صغيرة من النسيج تقسم إلى طيتين منفصلتين، أحدهما للتنفس وأخرى للشم فقط. |
Yerinde kımıldamadan duruyor, titriyordu. Yaptığı titreşim, sanki nefes almak gibiydi -- genişliyor ve bağırıyor gibiydi. | TED | بدلاً من ان تتوقف عن الحركة .. انها تهتز وكانت تهتز كما لو انها تتنفس .. هكذا كما لو كانت وسادة مضغوطة تنتفخ تباعاً |
Hava çok sıcak ve tozlu ve nefes almak çok zor. | TED | الهواء كثيف بالحرارة والغبار، و التنفس صعب. |
nefes almak da bu müthiş atom alışverişinin bir parçası diyebiliriz. | TED | إذن فإن التنفس له وجهان في هذه المبادلة الرائعة للذرات. |
nefes almak için savaşır, ama alamazsın. | Open Subtitles | ستحارب من أجل التنفس ولكن لن يكون هناك أي نفس |
nefes almak çok zor. Kazık neredeyse çıkmak üzere. | Open Subtitles | من العسير التنفس الوتد مغروس تقريباً إلى نهايته |
Ona nefes almak gibi normal olarak gelmiş olan hiçbir şey yoktu... bizlerde olduğu gibi. | Open Subtitles | كان كل شىء يأتى لها طبيعياً كما يأتى لنا التنفس |
Evet beyler. Bayanı duydunuz. nefes almak yok. | Open Subtitles | حسنا يا رفاق ، سمعتم السيدة لا مزيد من التنفس |
Eğer böyle yapmaya devam edersen, en sonunda yemek, nefes almak ve rahatlamak için bir tüpe ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | فسينتهي بكِ الأمر بالأكل و التنفس و الشرب |
Benim için nefes almak bile imkansız olurdu boğulurdum. | Open Subtitles | كان حتى التنفس سيكون شئ مستحيل لى كان يمكن ان اختنق. |
Bana nefes al deme. nefes almak istersem, nefes alırım. | Open Subtitles | لا تطلبي مني أن أتنفس سأتنفس إذا أردت التنفس |
O haklı.Havalandırma olmadan burada nefes almak çok güçleşir. | Open Subtitles | انه محق ,ان لم يكن هناك مكيف هواء سيكون من الصعب التنفس |
Ben de "nefes almak istiyorum" demiştim. | Open Subtitles | ،قلت : أريد أن أتنفس و الأن أستطيع أن أتنفس |
Yaşamlarının çoğunu sualtında sürdürseler de bu canlılar memelidir, yani nefes almak için yüzeye çıkarlar. | TED | تذكَّروا أنه وعلى الرغم من كونها تقضي معظم حياتها تحت الماء، فهي تبقى ثدييات، ولذلك يجب عليها الصعود إلى السطح للتنفس. |
Belki nefes almak için ciğerlerini kullanmak yerine kan akışını kullanıyorsun. | TED | ربما أنت تتنفس بما تملك من أوكسجين يتدفق عبر دمك عوضًا أن يتدفق عبر رئتيك. |
Üstelik kızın en büyük hobisi, ağzı tıka basa doluyken, burnundan nefes almak! Üzgünüm. | Open Subtitles | و التي قائمة هواياتها المفضّلة التنفّس عبر الأنف و الابتلاع التنافسيّ؟ |
Kısa kısa nefes almak yok, gereksiz hareketler yok. Aşağı inerken basıncını dengelemeye bak. | Open Subtitles | دون تنفّس سريع وتحرّكات مُهدرة، وتأكد أن تُوازنَ ضغطكَ أثناء غوصكَ. |
Vampirler çok fazla nefes almak zorunda değil galiba. | Open Subtitles | أعتقد أن مصاصى الدماء حقا يجب أن لا يتنفسوا |
Bunlar alelade serseriler değiller. Onlar için can almakla nefes almak aynı şey. | Open Subtitles | هذه ليست عصابة عاديّة، إنّهم يحصدون الأرواح مثلما يتنفّسون. |
Şu anda yapman gereken tek şey rahatlamak ve derin bir nefes almak. Çalıştığın aracı kurumlara söyle kağıtları sakın satmasınlar. | Open Subtitles | عليكم أن تأخذوا نفسا عميقا وتخبرون عملائكم ألا يبيعوا أسهمهم |
Devamlılık için ödül almak nefes almak için ödül almak gibi bir şey. | Open Subtitles | نيل جائزة لعدم التغيّب أشبه بنيل جائزة للتنفّس |
Oh, orada sonsuza kadar kal ve nefes almak için dışarı çıkma, çünkü çıktığında bütün gün ışığını senden boğarak alacağım! | Open Subtitles | و لا تخرجا للهواء لأنه عندما تفعلا فسأخنقكما بيدي |
Sakın ellerini kıpırdatma yoksa annen nefes almak için solungaçlara ihtiyaç duyar. | Open Subtitles | أنزلي هاتَين اليدَين، وإلّا ستحتاج والدتك لخياشيم كي تتنفّس |