"nerede olduklarını" - Traduction Turc en Arabe

• أين هم
• مكانهم
• اين هم
• أين هما
• بمكانهم
• أين كانوا
• مكان وجودهم
• بمكانهما
• اين هي
• أين هيّ
• اين هما
• مكان تواجدهم
• يعرفون أين
• مكانهما ولا
• أين يكونون

Seni dışarı çıkaracağız. Tamam. Nerede olduklarını bana söyleyebilir misin?
سوف نخرجكِ من هنا، اتّفقنا أيمكنكِ إخباري أين هم ؟

Onları kaybettiysen, Nerede olduklarını tabii bilemezsin kuş beyinli.
بطبيعة الحال إذا فقدت أثرهم فذلك يعني انك لا تعرف أين هم ،أيها الأحمق اللعين

Harika Nerede olduklarını gösteriyor,o da harita doğru diyor öyleyse devam ediyoruz.
الخريطة تدلّنا على مكانهم و هو يقول أنّها صحيحة لذا واصلو السير

Bir kaza oldu ve ambülanslar onları götürdü, Nerede olduklarını bilemiyoruz...
كانت هنالك حادثة سيارة وسيارة الاسعاف اخذتهم بعيدا ونحن لا نعلم اين هم

Sean Miller'ın ve Kevin O'Donnell'in Nerede olduklarını bilmek istiyorum.
أريد أن أعرف أين هما (شون ميلر) و (كيفن أودونالد)

Nerede olduklarını söyle de, götürelim sizi.
فما إن تخبرينا بمكانهم سنقوم بنقلك إليهم

Nerede olduklarını bilmiyorsa bunu yapamaz.
أنه لا يستطيع ، إذا كان لا يعرف أين هم بل يعرف

Bilirsin, onlar en azından Nerede olduklarını, bir şeyleri nasıl çalıştıracaklarını biliyorlar.
أتعرفين على الأقل هم يعرفون أين هم كيف تعمل الأشياء

Ve geçen hafta Nerede olduklarını değil şu anda Nerede olduklarını.
وليس أين كانوا الأسبوع الماضي لكن أين هم الآن

- Kaptan, Nerede olduklarını biliyor muyuz? - Harika, Capa. İşte soru bu.
كابتن هل نعرف أين هم عمل جيد، كابا، هذا سؤال جيد

Eğer o bağlantıyı keşfedersem, Nerede olduklarını bulabiliriz.
ربما لو وجدت فرغ الكهرباء , سيخبرنا أين هم

İki dakika önce bir milyar insan kayboldu. Nerede olduklarını bilmiyorum.
قبل دقيقتين مليون شخص اختفى، ليس لدينا اي فكرة عن مكانهم

- Dokunmadım senin o aptal saatlerine. - Sadece Nerede olduklarını sordum.
ـ أنني لم ألمس ساعاتك الغبية ـ أنني فقط أسأل عن مكانهم

Ölmek istemiyorsan bana Nerede olduklarını söyle.
لذلك يجب عليك ان تخبربنى والا ستموت اين هم ؟

Bana şu an Nerede olduklarını söyleyeceksin ve biz de o silahları ülkemizi geri almak için kullanacağız.
انت سوف تقول لى اين هم الان و نحن سوف نستخدم هذة الاسلحة لنرجع دولتنا مرة اخرى.

Nerede olduklarını ve neden burada olduklarını bilmiyorlar.
ولا يعرفان أين هما ، أو لماذا هما هنا

Şimdi Nerede olduklarını biliyor musun?
أتعرف أين هما الآن؟

Kafamdaki bombayı çıkarır çıkartmaz Nerede olduklarını, sana memnuniyetle söylerim.
وسأُعلمك بمكانهم بكل سعادة بمجرد أن تنزع تلك القنبلة من رأسي

Böylece Nerede olduklarını veya piramidin hangi kısmında çalışacaklarını bilmeyecekler.
وبذلك لن يعلموا أين كانوا ولا بأيه منطقة داخل الهرم كانوا يعملون.

Cadılar Bayramı partisine katılan herkesi sorgulayıp, o sırada Nerede olduklarını saptadınız mı?
وهل حققت مع كل الحاضرين يومها فى حفلة الهالوين وتاكدت من مكان وجودهم

Nerede olduklarını söylersen acıdan kıvranmaktan ve durmam için bana yalvarma utancından kurtulursun.
ستوفّر على نفسك كثيراً من الألم وإحراج توسّلي لأن أتوقّف إن أخبرتني بمكانهما فوراً

Ama her yere baktım. Nerede olduklarını bilmiyorum.
ولكني بحثت في كل مكان ولا اعلم اين هي

Her biri elmas. Nerede olduklarını söyleyeceksin.
كل ورقة من هذا تخصّ ماسة، لذا ستخبرني أين هيّ.

Bay Colton, onları kaybettim, Nerede olduklarını da bilmiyorum.
سيد "كولتون"؟ لقد فقدت أثرهما ولا أعرف اين هما الآن

Hepsine saat beşle altı arasında Nerede olduklarını sormuşsun.
قمت بسؤالهم جميعاً عن مكان تواجدهم بين الخامسة والسادسة

Hayır, size bunu söyledim. Nerede olduklarını bilmiyorum. Her birinin nerede olduğunu bilmiyorum.
"كلّا، أخبرتك أنّي لا أعلم مكانهما، لا أعلم مكانهما ولا ما جرى لهما"

Kim olduklarını, Nerede olduklarını bilmiyoruz.
لا نعرف من يكونون لا نعرف أين يكونون