"nesne" - Traduction Turc en Arabe

    • جسم
        
    • غرض
        
    • الجسم
        
    • كائن
        
    • الجسيم
        
    • أغراض
        
    • آداة
        
    • الأداة
        
    • الكائن
        
    • بغرض
        
    • جسيمٌ
        
    • لجسم
        
    • للاداة
        
    • جسماً
        
    • مفعول به
        
    Ya görünüşte münferit olan her nesne, aslında o nesnenin dünyamıza girip çıkan daimi dalgasının bir parçası ise? TED ماذا لو كان كل جسم يبدو معزولا كان في الواقع مجرد موجة مستمرة من هذا الكائن مارة عبر عالمنا؟
    Yaklaşık 8 km mesafede 2-3-2 yönünde bilinmeyen bir nesne yüzeye çıkmış görünüyor. Open Subtitles فلدينا جسم بارز على السطح عند زاوية 232 على مقربة 8 آلاف ياردة.
    Tuhaf bir nesne. Tuhaf garip yuvarlak bir insan meyvesi. Open Subtitles غرض غريب ومُثير للريبة عبارة عن فاكهة مُستديرة تنتمي للبشر.
    Merkez, 17'e düşen tanımlanamayan bir nesne var. Open Subtitles أيتها المهمة, لدينا غرض غير مُعَرَف في الشبكة 17
    Herhangi bir nesnenin çekimi diğer dünyadan gelen nesne ile dengelenebilir. Open Subtitles وزن الجسم يمكنه الخروج عن الاتجاه باستخدام مادة من العالم المعاكس
    Ben de, kumaş ve sahte-gözler kullanarak öğrencilerin ışıklı bir nesne yaratabileceği bir proje prototipi oluşturdum. TED وبدأتُ النموذج الأولي حيث يمكنُ للطلاب بناء كائن مضيء باستخدام القماش والعيون البلاستيكية البارزة
    Cassandra'nın içindeki nesne bunun milyon katı bir çekirdek tepkimesi yaratabilir. Open Subtitles الجسيم داخل كاساندرا قد يسبب انفجار نووى اكبر بملايين المرات
    Biz gerçekten sizin için çok hızlıca bir fiziksel nesne üretebiliriz. TED في الحقيقة يمكننا ان نصنع لك, و بسرعة, جسم مادي.
    Burada bir nesne var ve bu örnekte, insan şeklinde bir telimiz var ve bu nesneyi sıradan bir kamerayla kaydedeceğiz. TED هاكم أحد المواضيع أو الأجسام و هو جسم من الأسلاك على شكل إنسان وسنصور هذا الجسم بكاميرا عادية
    Bu, daha büyük bir nesnenin bir parçasıydı, ki bu nesne gezegenlerin oluşumundan sonra kalan milyonlarcasından biriydi. TED كان ينتمي هذا إلى جسم أكبر من ذلك بكثير، واحد من الملايين التي تُركت بعدما تشكلت الكواكب.
    İlk olarak, bir nesne uzayda ne kadar hızlı hareket ederse hareketsiz bir gözlemciye kıyasla zaman içinde o kadar yavaş hareket eder. TED أولاً: كلما تحرك جسم في الفضاء بسرعة، كلما كانت حركته عبر الوقت بطيئة مقارنة بمرصد ثابت.
    İçinde döneme ait nesneler buldular, ayrıca henüz tanımlayamadığımız birkaç nesne... Open Subtitles في داخله، وجدوا غرض مصنوع يدوياً من تلك الفترة، بالإضافة إلى غرض أو اثنين لم يتم التعرف عليها بعد،
    Her türlü iğrenç, olabilecek, olmuş ve olma ihtimali olan nesne kaybedicisi buraya takılır. Open Subtitles أى مثير للأشمئزاز يريد غرض أو قد فقد منه يتسكع هنا بالخارج
    Ama ön planda boyunu bildiğimiz bir nesne yok. Open Subtitles لكن ليس لدينا غرض في الأفق البعيد بحجم معروف
    Fakat nesnenin titreştiğini görmek istiyoruz, bunu yapmak için, nesne orada dururken, kayıt sırasında yüzeye biraz vuracağız. TED ولكننا نريد أن نرى الجسم يتذبذب ولنجعل ذلك يحدث سنقرع قليلا على السطح الذي يستقر عليه بينما نسجل هذا الفيديو
    Hızın bu alanda neden bu denli önemli olduğundan bahsedecek olursak; bir görüntüyü işlemesi 2 saniye süren bir nesne belirleyicisine göz atalım. TED وللحصول على شعور لماذا السرعة مهمة جدًا فى هذا المجال، هنا مثال للكشف عن كائن والذي يستغرق تانيتين لمعالجة صورة.
    Sadece tamamen siyah bir nesne yıldızından gelen yeterli ışığı emerek böyle kavurucu sıcaklıklara ulaşabilir Open Subtitles الجسيم المعتم وحده ما يمتصّ ضوءًا يكفي من نجمه ليصل لتلك الحرارة الحارقة
    Saati, makası ve anahtarı alıyoruz. Başka nesne yok. Open Subtitles سنأخذ المقص، المنبه والمفتاح، لا أغراض آخرى
    Özel karanlık bir nesne arıyorum runik işaretleri olan, küçük bronz bir madalyon. Open Subtitles أبحث عن آداة قاتمة معيّنة، ميدالية برونزيّة صغيرة ذات نقوش اسكندنافيّة قديمة.
    4 yıl önce nesne'den aldığım parça. Open Subtitles الجزء الذي أخذته من الأداة منذ أربع سنوات
    Hayatımda derinden kuşku duyduğum şeyler yaptım ama bilinçsiz bir adama yabancı nesne ile arkadan tecavüz mü? Open Subtitles اتعلمن, لقد قمت بالعديد من التراهات المشكوك بها بحياتي ولكن إغتصاب رجل غير واعي بغرض ما؟
    Ancak tam doğru açı ile gelirseniz ve tam olarak doğru hızla gelirseniz, birbirleriyle çarpışmak yerine bir nesne diğerini sapan gibi uzağa doğru fırlatabilir. Open Subtitles لكن لو اقتربتم من الزاوية المناسبة وبالسرعة المناسبة، فبدل التصادم يستطيع جسيمٌ أن يدفع الآخر بعيدًا
    Katil boğazlarına bilinmeyen bir nesne tıkarak onları boğuyor? Open Subtitles إن القاتل يخنقهم عن طريق إقحامه لجسم مجهول... في الحلق؟
    Daha önce nerede gördüğümü biliyorsun. Kim'in nesne ile ilgili araştırmasında. Open Subtitles انت تعلم اين رأيت هذا من قبل, في معمل كيم للاداة
    Bir nesne bulduk ama bir tür metal koruyucu içinde. Open Subtitles هذا هو الهدف وجدنا جسماً ملفوفاً فيما يشبه لجاماً معدنياً
    Geçişli bir fiil, orada bir nesne olması gerektiğini belirtir. "Sam pizzayı bir oturuşta yedi" gibi. "Sam bir oturuşta yedi" diyemezsiniz. TED الفعل المتعدي يتطلب أن يكون له مفعول به: "إلتهم سام البيتزا" لايمكنك أن تقول، "إلتهم سام" فقط.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus