"nişanlınızı" - Traduction Turc en Arabe

• خطيبك
• خطيبتك

Uçağımız nişanlınızı vurduğunda hepsinin midesi bulanmış.
عندما طائرتنا ضربت خطيبك كانوا مرضى الى المعدة

Gecenin 12sinde nişanlınızı soğukkanlılıkla vurduğunu gördüğünüz adam bu mu?
هل هذا الرجل هو الذي رأيته يطلق النار على خطيبك بدم بارد في تلك الليلة؟

nişanlınızı tanımıyordum ama ruhunun huzura kavuşması için dua edeceğim.
لم أكن أعرف خطيبك ، ولكن أدعو الله روحه يجد السلام.

Bay Doyle, nişanlınızı bir dakikalığına ödünç alabilir miyim?
اعذرني ، سيد دويل هل يمكن أن أَستعير خطيبتك الساحرة للحظة ؟

Mesela bugünlerde yanına taşınacağınız nişanlınızı kindar ırkçı hareketlerden koruyamıyorsunuz.
مثل اليوم, بطريقة ما لم تكن قادراً على حماية خطيبتك. من وجود حاقد عجوز وعنصري سينتقل معها.

nişanlınızı ameliyata alıyoruz.
ماذا يجري؟ سنأخذ خطيبك للجراحة.

- Bana kanıtı vermesi için nişanlınızı beklemek zorunda kaldım.
ليعطيه لي خطيبك

Bayan Rose, nişanlınızı savunun!
سيدة روز ,دافعي عن خطيبك

nişanlınızı yeteri kadar sevip sevmediğinizle ilgili panik olabilir.
كالذعر من أنك تحب خطيبك كفاية

Hala nişanlınızı seviyor musunuz?
هل ما تزالين تحبي خطيبك

Yani SD-6 nişanlınızı öldürdü.
أذا الـ إس دي -6 قتلت خطيبك ؟

Eğer birleşirsek, Claxon - Brant'daki hayvan deneylerine son verebileceğinizi, ...bunun için de nişanlınızı ikna etmemi mi istiyorsunuz?
أنت تريدني أن أقنع خطيبتك إنك إن دمجت الشركتين

Nişanlılığınızın ilk gününde, nişanlınızı geride bırakmak çok kötü.
من المؤلم ترك خطيبتك في أول يوم خطوبة.

nişanlınızı kaybettiğinizi öğrendim.
أعلم أنّك فقدتَ خطيبتك. تعازيّ الحارة.

Sıradan bir çabayla nişanlınızı eğlendirmek için, Bay Harker, ona uzak ülkemden oldukça korkunç masallar anlatıyordum.
أثناء جهودي المتواضعة لتسلية خطيبتك, سيد (هاركر) كنت أخبرها حكايات قاتمة من بلادي البعيدة

- nişanlınızı da mı?
-حتى خطيبتك ؟