"nice'" - Traduction Turc en Arabe

    • في نيس
        
    • مدينة نيس
        
    Biri Boca'da, biri Nice'de. Haftada 75 saate yakın çalışıyormuş, Open Subtitles واحده في بوكا, واحده في نيس ويعمل 75 ساعه بالاسبوع
    O da Matiss'i Nice'de hotel Regina'da ziyaret ettiğimizdeydi. Open Subtitles كانت عندما زرنا ماتيس في فندق ريجينا في نيس
    Nice'ta buluşup bütün Avrupa'yı gezecektik. Open Subtitles هذا بالضبط ليس أعز أصدقائك لقد خططنا لهذة الرحلة لكي نلتقي في نيس و نسافر عبر أوروبا
    Bu iyi bir fikir. Nice'de yaşayan Dieter Haussmann. Open Subtitles هذه فكرة جيدة ، ديتير هوسمان من مدينة نيس
    Nice'e uçuyorum. Carla'yı ara. Beni bir araba ile iniş pistinde karşılasın. Open Subtitles سأطير الى مدينة نيس اتصل بكارلا ، تأكد من أنها ستقابلني و معها سيارة
    Birlikte yapmayı istediğim o kadar çok şey var ki Nice'te ağaçtan koparılmış taze portakal yemek Louvre'de yıldızların altında dans etmek. Open Subtitles هناك الكثير من الأشياء التي أتمنىلونفعلهاسويه: نقتطف البرتقال الطازج ونتناوله في نيس نرقص تحت النجوم في اللوفر.
    Nice'de bir kafede onun oturduğunu hayal ediyor olmalısın... Open Subtitles لا بد انك كنت تتخيل انه جالس في كافييه في نيس
    - Nice'de bir tane buluruz. Open Subtitles سنجد لك واحداً في نيس ذلك مستحيل
    Hayır, uzun süreliğine değil. Onlarla Nice'de buluşacağım. Open Subtitles لا ، ليس لمدة طويله سوف اقابلهم في نيس.
    Ama 3 yıl önce Nice'de de söylediğim gibi, bu işten öyle sadece yürüyerek çıkamazsın. Open Subtitles و لكن كما أخبرتك منذ ثلاث سنوات في "نيس" لا يُمكنك الإنسحاب من اللعبة وقتما يحلو لك
    Ama üç yıl önce Nice'te söylediğim gibi. Open Subtitles و لكن كما أخبرتك منذ ثلاث سنوات في "نيس"
    İrina'yı ilk defa, Nice'te sahilde gördüm. Open Subtitles أول مرة رأيت فيها "أيرينا" كان على شاطئ في "نيس" كانذلك..
    Hazırladığım pasaport, Nice'de hazır ettiğim konaklama yerleri... Open Subtitles جواز السفر الذي صنعته... و أماكن الإقامة التي أعددتها في نيس...
    Gece onunla konuştum yatta değildi, Nice'de bir arkadaşının evindeydi. Open Subtitles تحدثت معه الليلة الماضية,... ... لم يكن على القارب, كان في منزل صديقه في نيس
    Üç hafta önce Nice'de tanıştık. Tatildeydim. Open Subtitles (قابلته قبل 3 أسابيع في (نيس كنت في عطلة
    Dün Nice'de dört adam Alliance lnvestment Corporation'ı soydu. Open Subtitles وفيالبارحة,في" نيس" ـ... أربعة رجال سرقوا إتحاد المجلس المحلى للأستثمار.
    Sergi Nice'te. Edo bana bundan söz etmişti. Open Subtitles المعرض الذي في (نيس)، اخبرني (أيدو) بذلك
    Dünyanın her yerinden binlerce çalışan. Ama merkez binası Nice'de. Open Subtitles في جميع أنحاء العالم، ولكن المقر الرئيسي لهم في مدينة نيس
    Nice'le telefon görüşmesi yapmak biraz sorunlu olabiliyor. Ama gördüğün gibi bunlar dedemin koltukları. Open Subtitles ، شبكة الاتصال من مدينة "نيس" ربما تكون سيئة لكن كما ترى هذه هي مقاعد جدي الخاصة
    Nice'e uğramamı istiyor. Open Subtitles وأراد مني أن اتوقف في طريقي إلى مدينة (نيس)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus