| Paketi güvenceye aldıktan sonra yarım klik doğuya çıkarma noktasına doğru yol almalısınız. | Open Subtitles | مرة واحدة يتم تأمين حزمة، أنت ستعمل المضي نصف كليك شرق إلى نقطة الاستخراج. |
| Son 16 gündür, bu şehir hepimizi sınayan bir kriz tarafından, kırıIma noktasına doğru sürükleniyor. | Open Subtitles | خلال الـ16 يومًا الماضية، وصلت هذه المدينة إلى نقطة الإنهيار بواسطة كارثة إختبرت صبرنا جميعًا. |
| Sen de buluşma noktasına doğru otostopla gidersin. | Open Subtitles | ستسافر تطفلاً إلى نقطة الإلتقاء |
| Çok Uzun, yeni iniş noktasına doğru albayı izleyin. Onu gördüm, Snake. | Open Subtitles | تووتول، اتبع العقيد إلى منطقة الهبوط الجديدة. |
| Çok Uzun, yeni iniş noktasına doğru albayı izleyin. | Open Subtitles | تووتول، اتبع العقيد إلى منطقة الهبوط الجديدة. |
| Evet aldık, çıkış noktasına doğru gidiyoruz. | Open Subtitles | -نعم , و نحن بالطريق للخروج |
| Ağaç sınırı çizgisinde 5 kilometre boyunca, seni aslında bırakmamız gereken İran kontrol noktasına doğru yol alacaksın. | Open Subtitles | ما إن تصل، اتجه شمالاً لثلاثة أميال نحو نقطة التفتيش الإيرانية أين كنّا سنوصلك من الأساس |
| Chuck şu anda teslimat noktasına doğru gidiyor. | Open Subtitles | تشاك في طريقة إلى نقطة الإستخراج الآن |
| Hemen randevu noktasına doğru yönel. En kısa zamanda oraya gel. | Open Subtitles | إتجه إلى نقطة الإستخراج فوراً. |
| Midlothian UNSC Merkezindeki randevu noktasına doğru hareket ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحهه إلى نقطة التلاقي مع مجلس الأمن الدولي في "ميدلوثيان" |
| Aşağıda bekle. Kaçış noktasına doğru koş. | Open Subtitles | أهربوا إلى نقطة الإستخراج. |
| Teslimat noktasına doğru yolda. | Open Subtitles | حسنا ، إنها تتوجه إلى منطقة التبادل |
| Evet aldık, çıkış noktasına doğru gidiyoruz. | Open Subtitles | -نعم , و نحن بالطريق للخروج |
| Takas noktasına doğru ilerliyorum. | Open Subtitles | متجها للأمام نحو نقطة التبادل لا أستطيع أن أفهم أى كلمة لعينة مما تقول , يا صديقى ...... أذهبوا أصمت |