Böyle olsun dediğin o şeyleri gerçekten istiyor muydun merak ettim. | Open Subtitles | أنا كنت أتسائل إذا أردت تلك الأشياء أنت تقول للحدث حقا. |
Adil olmak gerekirse, tüm o şeyleri ona siz attınız, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً , لأكون مٌنصفاً لقد ألقيت كل تلك الأشياء عليه, إتفقنا ؟ |
Hayatı yaşamaya değer kılan o şeyleri aramaya koyuldum. | TED | وبدأت أبحث عن تلك الأشياء التي تجعل للحياة سبباً لنحياها. |
İşte, karşılığında yaptığın da bu kafasına o şeyleri takıp bana hiç aldırmıyor. | Open Subtitles | هذا مايفعله عندما يتجاهلني يحشر أنفه في هذه الأشياء |
Ortada böcek olmasa da o şeyleri her yere sıkardı. | Open Subtitles | لقد كان يضع مثل هذه الاشياء في كل مكان حتى ان لم يكن هنالك حشرات |
İyi şanslar diliyor ve tüm o şeyleri söylerken öleceğimizi düşünüyordu. | Open Subtitles | إنه يرسل تمنياته لنا بالحظ السعيد وكل تلك الاشياء التي يقولها عندما يعتقد أننا سنموت |
Evlat, şimdi oturup sana kadınlar hakkında öğrettiğim... tüm o şeyleri düşün. | Open Subtitles | بني، فقط فكر مرةً أخرى حول كل تلك الأشياء التي علمتك بها حول النساء |
Bütün o şeyleri hatırlamanı beklememeliydim. | Open Subtitles | ما كان يجب أن أجعلك تتذكر كل تلك الأشياء |
Yani, o şeyleri karına açıklamak. | Open Subtitles | أعني الأعتراف بكلّ تلك الأشياء إلى زوجتك |
Yani, o şeyleri karına açıklamak. | Open Subtitles | أعني الأعتراف بكلّ تلك الأشياء إلى زوجتك |
Evet, tüm o şeyleri ve daha fazlasını yapıyoruz. Gizli çalışıyoruz. | Open Subtitles | نعم، لدينا كل تلك الأشياء وأكثر نحن عميقي السرية |
o şeyleri o yüzden yapıyorlar, hani dönen şeyli sandalyeleri. | Open Subtitles | لهذا صنعوا تلك الكراسي مع تلك الأشياء التي تدور. |
Tanrım, tüm o şeyleri yapabilmeme rağmen kendimi... | Open Subtitles | ستكون مفيدة اليوم , رباه , كما تعلمين يمكنني فعل كل تلك الأشياء |
İnsanlar o şeyleri yaptığıma inanmasaydı, kitaplarım yarısı kadar bile satmazdı. | Open Subtitles | لما حققت كتبي هذا النجاح لو أعتقد الناس أنني لم أفعل هذه الأشياء |
Filorida'ya gitmeden, evlenmeden ve bir insanın hayatı boyunca kaçık bir eşek gösterisi izlemesine engel olan tüm o şeyleri yapmadan önce ona bunu vermemiz çok güzel olacak. | Open Subtitles | وسيكون من الرائع أن نعطيه ذلك قبل أن يسافر إلى فلوريدا ويتزوج لأن هذا سوف يمنعه من مشاهدة هذه الأشياء طول عمره |
Ama birinin nasıl İşaretli yapıldığını bile bilmiyoruz... o şeyleri birinin içinden nasıl çıkartacağımızı nereden bilelim. | Open Subtitles | نحن حتى لا نعرف كيف يجعلون شخص ما من : الملحوظين ناهيك عن الطريقة التي يمكن بها إخراج واحد من هذه الأشياء من شخص ما |
"Bu olanları durdurmak için ne yapacağınızı biliyordunuz ve o şeyleri yapmadınız." | Open Subtitles | لقد عرفت كيف توقف هذه الاشياء و لكنك لم توقفها |
o şeyleri ortadan kaldırdıkları sürece bize iyilik yapıyorlar demektir. | Open Subtitles | لطالما انهم يتخلصون من هذه الاشياء انا اقول انهم يعملون لنا معروفا |
Jaime, sana o şeyleri söylememeliydim. | Open Subtitles | جيمي, لم يكون يجب علي أن اقول اي من تلك الاشياء عندما كنا علي السطح |
Wade haklı Michael, Sana o şeyleri sipariş etme demiştim. | Open Subtitles | انها على حق،يا مايكل، أخبرتُك أَنْ لا تَطْلبَ تلك الأشياءِ. |
Ama bizimle gelirsen... Hayatın boyunca anlamaya çalıştığın bütün o şeyleri öğreneceksin. | Open Subtitles | فستعرف كلّ تلك الأمور التي أمضيتَ عمركَ محاولاً معرفتها |
o şeyleri nerede bulduğunu bile bilmem. Ama buluyor işte. | Open Subtitles | لا أعلم من أين تأتي بتلك الأشياء |
Yani, o şeyleri yaptığıma en ufak bir ihtimal bile varsa bu insanlara zarar verebilirdi, ben bununla yaşayamazdım. | Open Subtitles | أعني , حتى و إن كان هناك أدنى فرصة أنني قمت بتلك الأمور , تعلمين تلك التي تضرّ النّاس , فإنني لن أستطيع أن أعيش مع ذلك |
o şeyleri Doktor Larch, Hemşire Edna ve Hemşire Angela yaptı. | Open Subtitles | دكتور لارش فعلوا هذة الأشياء والممرضة إيدنا والممرضة أنجيلا |
o şeyleri mahalleli çocuklardan almadın. | Open Subtitles | انت لم تحصل على تلك الاغراض من الجيران |
Yaptığın o şeyleri nasıl yaptığın hakkında hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | ليس عندي أي فكرة عن كيفية قدرتك على القيام ببعض الأشياء التي تقوم بها |
Ve o şeyleri artık yapmıyor gibiyim. | Open Subtitles | وأنا لا أعْمَلُ تلك المادةِ أكثر، من غير المحتمل. |