"o şeyleri" - Traduction Turc en Arabe

    • تلك الأشياء
        
    • هذه الأشياء
        
    • هذه الاشياء
        
    • تلك الاشياء
        
    • تلك الأشياءِ
        
    • تلك الأمور
        
    • بتلك الأشياء
        
    • بتلك الأمور
        
    • هذة الأشياء
        
    • على تلك الاغراض
        
    • ببعض الأشياء التي تقوم
        
    • تلك المادةِ
        
    Böyle olsun dediğin o şeyleri gerçekten istiyor muydun merak ettim. Open Subtitles أنا كنت أتسائل إذا أردت تلك الأشياء أنت تقول للحدث حقا.
    Adil olmak gerekirse, tüm o şeyleri ona siz attınız, tamam mı? Open Subtitles حسناً , لأكون مٌنصفاً لقد ألقيت كل تلك الأشياء عليه, إتفقنا ؟
    Hayatı yaşamaya değer kılan o şeyleri aramaya koyuldum. TED وبدأت أبحث عن تلك الأشياء التي تجعل للحياة سبباً لنحياها.
    İşte, karşılığında yaptığın da bu kafasına o şeyleri takıp bana hiç aldırmıyor. Open Subtitles هذا مايفعله عندما يتجاهلني يحشر أنفه في هذه الأشياء
    Ortada böcek olmasa da o şeyleri her yere sıkardı. Open Subtitles لقد كان يضع مثل هذه الاشياء في كل مكان حتى ان لم يكن هنالك حشرات
    İyi şanslar diliyor ve tüm o şeyleri söylerken öleceğimizi düşünüyordu. Open Subtitles إنه يرسل تمنياته لنا بالحظ السعيد وكل تلك الاشياء التي يقولها عندما يعتقد أننا سنموت
    Evlat, şimdi oturup sana kadınlar hakkında öğrettiğim... tüm o şeyleri düşün. Open Subtitles بني، فقط فكر مرةً أخرى حول كل تلك الأشياء التي علمتك بها حول النساء
    Bütün o şeyleri hatırlamanı beklememeliydim. Open Subtitles ما كان يجب أن أجعلك تتذكر كل تلك الأشياء
    Yani, o şeyleri karına açıklamak. Open Subtitles أعني الأعتراف بكلّ تلك الأشياء إلى زوجتك
    Yani, o şeyleri karına açıklamak. Open Subtitles أعني الأعتراف بكلّ تلك الأشياء إلى زوجتك
    Evet, tüm o şeyleri ve daha fazlasını yapıyoruz. Gizli çalışıyoruz. Open Subtitles نعم، لدينا كل تلك الأشياء وأكثر نحن عميقي السرية
    o şeyleri o yüzden yapıyorlar, hani dönen şeyli sandalyeleri. Open Subtitles لهذا صنعوا تلك الكراسي مع تلك الأشياء التي تدور.
    Tanrım, tüm o şeyleri yapabilmeme rağmen kendimi... Open Subtitles ستكون مفيدة اليوم , رباه , كما تعلمين يمكنني فعل كل تلك الأشياء
    İnsanlar o şeyleri yaptığıma inanmasaydı, kitaplarım yarısı kadar bile satmazdı. Open Subtitles لما حققت كتبي هذا النجاح لو أعتقد الناس أنني لم أفعل هذه الأشياء
    Filorida'ya gitmeden, evlenmeden ve bir insanın hayatı boyunca kaçık bir eşek gösterisi izlemesine engel olan tüm o şeyleri yapmadan önce ona bunu vermemiz çok güzel olacak. Open Subtitles وسيكون من الرائع أن نعطيه ذلك قبل أن يسافر إلى فلوريدا ويتزوج لأن هذا سوف يمنعه من مشاهدة هذه الأشياء طول عمره
    Ama birinin nasıl İşaretli yapıldığını bile bilmiyoruz... o şeyleri birinin içinden nasıl çıkartacağımızı nereden bilelim. Open Subtitles نحن حتى لا نعرف كيف يجعلون شخص ما من : الملحوظين ناهيك عن الطريقة التي يمكن بها إخراج واحد من هذه الأشياء من شخص ما
    "Bu olanları durdurmak için ne yapacağınızı biliyordunuz ve o şeyleri yapmadınız." Open Subtitles لقد عرفت كيف توقف هذه الاشياء و لكنك لم توقفها
    o şeyleri ortadan kaldırdıkları sürece bize iyilik yapıyorlar demektir. Open Subtitles لطالما انهم يتخلصون من هذه الاشياء انا اقول انهم يعملون لنا معروفا
    Jaime, sana o şeyleri söylememeliydim. Open Subtitles جيمي, لم يكون يجب علي أن اقول اي من تلك الاشياء عندما كنا علي السطح
    Wade haklı Michael, Sana o şeyleri sipariş etme demiştim. Open Subtitles انها على حق،يا مايكل، أخبرتُك أَنْ لا تَطْلبَ تلك الأشياءِ.
    Ama bizimle gelirsen... Hayatın boyunca anlamaya çalıştığın bütün o şeyleri öğreneceksin. Open Subtitles فستعرف كلّ تلك الأمور التي أمضيتَ عمركَ محاولاً معرفتها
    o şeyleri nerede bulduğunu bile bilmem. Ama buluyor işte. Open Subtitles لا أعلم من أين تأتي بتلك الأشياء
    Yani, o şeyleri yaptığıma en ufak bir ihtimal bile varsa bu insanlara zarar verebilirdi, ben bununla yaşayamazdım. Open Subtitles أعني , حتى و إن كان هناك أدنى فرصة أنني قمت بتلك الأمور , تعلمين تلك التي تضرّ النّاس , فإنني لن أستطيع أن أعيش مع ذلك
    o şeyleri Doktor Larch, Hemşire Edna ve Hemşire Angela yaptı. Open Subtitles دكتور لارش فعلوا هذة الأشياء والممرضة إيدنا والممرضة أنجيلا
    o şeyleri mahalleli çocuklardan almadın. Open Subtitles انت لم تحصل على تلك الاغراض من الجيران
    Yaptığın o şeyleri nasıl yaptığın hakkında hiçbir fikrim yok. Open Subtitles ليس عندي أي فكرة عن كيفية قدرتك على القيام ببعض الأشياء التي تقوم بها
    Ve o şeyleri artık yapmıyor gibiyim. Open Subtitles وأنا لا أعْمَلُ تلك المادةِ أكثر، من غير المحتمل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus