| O ikisi köyünüzün bir küçük kızını kurtardı. | Open Subtitles | هؤلاء الإثنان أنقذوا الفتاة التي من قريتك |
| O ikisi kardeşimle karısını öldürdü diyorum size! | Open Subtitles | هلا أنصتّ إليّ؟ أنا أخبرك بأن هؤلاء الإثنان قتلا أخي وزوجته |
| Sonunda O ikisi burunlarını tehlikeli işlere sokmaya son verdiler. | Open Subtitles | لقد توقف هذان الإثنان أخيرا عن توريط أنفسهم في الأمور الخطيره |
| Kız bilmiyorum. O ikisi üşütükten başka bir şey değil. | Open Subtitles | لا اعلم يا اختي, هذان الاثنان لاشيء لكن ازدواج نادر |
| O ikisi buraya geldiklerinden beri kavga ediyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الاثنين يتصارعون منذ جاؤا الي هنا. |
| Hayır, O ikisi yapamaz. O penguenlerin ikisi de erkek. | Open Subtitles | لا ، ليسَ هذين الإثنين فكلاهمـا ذكور بطريق |
| Tanrı biliyor O ikisi talihlerini hak etmiyorlar. | Open Subtitles | يعلم الله أنهما لا يستحقان مايحدث لهما, هذين الاثنين |
| O ikisi çok iyi ebeveyn olacak. Bizden çok daha iyi olacaklardır. | Open Subtitles | أولئك الإثنان سَيَجْعلانِ أباءَ عظماءَ، الأباء الأفضل بكثير مِنْ أيّ منّا. |
| O ikisi kardeşimle karısını öldürdü diyorum size! | Open Subtitles | هلا أنصتّ إليّ؟ أنا أخبرك بأن هؤلاء الإثنان قتلا أخي وزوجته |
| Ama O ikisi olsaydı, belki de... | Open Subtitles | ..لكن ..إنّ كانا هؤلاء الإثنان.. ربما |
| O ikisi kardeşimle karısını öldürdü diyorum size! | Open Subtitles | -هل أنت منصت لي؟ أخبرك بأن هؤلاء الإثنان قتلوا أخي وزوجته |
| O ikisi benden habersiz günlüğümü okuyabilir bu yüzden böyle şeyler yazdım. | Open Subtitles | هذان الإثنان قد يقرأن مفكرتي بدون إذني, لذا علي أن أكتبها بهذه الطريقة. |
| O ikisi, böyle bir zamanda nereye gittiler acaba. | Open Subtitles | لا أدري إلى أين ذهب هذان الإثنان في مثل هذا الوقت. |
| Bay Mustang da O ikisi için endişeleniyor. | Open Subtitles | موستنق قلق بشأن هذان الإثنان, أيضا |
| O ikisi çoktan ölmüş olmalıydı. | Open Subtitles | هذان الاثنان كان يجب ان يقتلا من فتره طويله |
| O ikisi bana hiçbir ilgi göstermezlerdi. | Open Subtitles | هذان الاثنان لم يعيراني أي اهتمام من قبل |
| Bence O ikisi aralarını düzeltebilir gibi geliyor. | Open Subtitles | أتعلم، أعتقد أنّ هنالك فرصة . أنّ هذان الاثنان سيتصالحان معاً |
| Ama Idaho'daki Monroe Kampı'nda O ikisi isimlerini parlak gümüş kalemlerle nükleer silahların üstüne yazdılar. | Open Subtitles | هؤلاء الاثنين كانوا يوقّعون على اوراق الانشطة النووية |
| Çünkü O ikisi barışıyorlar mı yoksa sonsuza kadar ayrılıyorlar mı bilmiyorum. | Open Subtitles | إذا كان هؤلاء الاثنين يتجمعون أم ينفصلون للأبد. يا إلهي |
| Önceden farkında değildim ama O ikisi çok yakışıyorlar bence. | Open Subtitles | لم أعرف هذا من قبل، لكن أعتقد أن هذين الإثنين مناسبان لبعضهما. |
| Ya da çok çirkindirler, O ikisi gibi. | Open Subtitles | أو لأنهم قبيحون جدا، مثل هذين الاثنين. |
| Vay canına, tıpkı O ikisi gibi olduk! | Open Subtitles | ياه إننا نبدو تماماً مثل أولئك الإثنان |
| En iyi takımını getir. O ikisi artık birlikte çalışıyorsa onları durdurmak zor olacaktır. | Open Subtitles | إجلب أفضل فريق لديك، لو كان هذان الإثنين يعملون معاً، فسيُصعب إيقافهم |