O kadar kötü değil. Kaçmamıza yardım ettin. | Open Subtitles | الامر ليس بهذا السوء ، لقد ساعدتنا على الهرب |
Yani okuldakilerden bazıları morondur ama O kadar kötü değil. | Open Subtitles | أقصد، يُمكن للأطفال أن يكون أغبياء، لكن... ليس بهذا السوء. |
Hayatım anlamsız geliyor. Aslında O kadar kötü değil. | Open Subtitles | حياتي لا تتجيه لاي مكان ولكنها مع ذلك ليست بذلك السوء |
Hayır O kadar kötü değil. Sürekli ağrı kesici veriyorlar. | Open Subtitles | لا ، ليس بذلك السوء لقد اعطوني الكثير من مسكنات الالم |
O kadar kötü değil. Saçını uzatabilirsin. | Open Subtitles | هذا ليس سيئًا للغاية، يمكنكِ أن تطيلّي شعركِ |
O kadar kötü değil. | Open Subtitles | . لم يكُن بهذا السوء |
O kadar kötü değil. | Open Subtitles | ليست بهذا السوء إذن لستَ بهذا القدر من الذكاء |
Haydi. Reklam O kadar kötü değil. | Open Subtitles | هيا الرحلة التجارية ليست سيئة جدا |
- Bir kız daha olması O kadar kötü değil. | Open Subtitles | أعتقد أن وجود فتاة أخرى ليست سيئة للغاية |
Bence... O kadar kötü değil. | Open Subtitles | انا اعني, انا اظن ان ذلك لم يكن سيئا جدا |
O kadar kötü değil oldukça kötü annem de ki gibi aynı güzel olur sahilden gidebiliriz umarım gördüğüm en iyi sandalyedir bebekleşme yolda yemek alabiliriz baronu uzun süre yalnız bırakmak istemiyorum | Open Subtitles | ليس بهذا السوء. وهذا أمر سيء جدا. انها مجرد مثل واحد كانت أمي. |
O kadar kötü değil. Görevliyi tanıyorum. | Open Subtitles | هذا ليس بهذا السوء ... أَعْرفُ البوّابَ الليلى |
Canım, O kadar kötü değil. | Open Subtitles | عزيزتي، إنَّ الأمر ليس بهذا السوء |
Siz burada olduğunuz sürece O kadar kötü değil. | Open Subtitles | انه ليس بهذا السوء طالما انتم معي |
Biliyor musun Dianne, sıradan hayat sıkıcı olsa da O kadar kötü değil. | Open Subtitles | ديان) رغم كلّ الملل الموجود في الحياة) الطبيعية، إلا أنّها ليست بذلك السوء |
Geraint Wyn Cooper, Kategori 1'e konulmuş ama yemin ederim ki, durumu O kadar kötü değil. | Open Subtitles | " قراينت وين كوبر " استبدل للفئة الأولى لكن حالته ليست بذلك السوء أقسم لك |
Durum O kadar kötü değil. | Open Subtitles | انتظر فحسب مزيدا من التعليمات الأمر ليس بذلك السوء |
O kadar kötü değil. O kadar kötü değil birtanem. | Open Subtitles | الامر ليس سيئًا ليس سيئًا يا عزيزي |
O kadar kötü değil. | Open Subtitles | . لم يكُن بهذا السوء |
O KADAR KÖTÜ DEĞİL. | Open Subtitles | أسمعي , حبيبتي, أنها ليست بهذا السوء. ليست بهذا السوء. سوف تكونين بخير. |
Bazıları O kadar kötü değil. Kötü değil mi? | Open Subtitles | بعضها ليست سيئة جدا ليست سيئة؟ |
Yazarken O kadar kötü değil. | Open Subtitles | ليست سيئة للغاية عندما اقوم بالكتابة .. |
- Gördün mü, O kadar kötü değil. | Open Subtitles | - أرأيتي, ذلك لم يكن سيئا جدا |
Demek ki işi Shirk'ler yapacak. Bu O kadar kötü değil. | Open Subtitles | إذن فآل (شرك) هم من سيصلح المنزل ، هذا ليس سيئ |
O kadar kötü değil. Adam dışarıyı seviyor. | Open Subtitles | الأمر ليس بذاك السوء, إنه رجل يحب الخروج |
O kadar kötü değil. | Open Subtitles | إنها تبدو أسوأ مما هي عليه |
O kadar kötü değil. | Open Subtitles | إنها ليست سيئة |