Eğer O kişiyi tanımıyorlar ise, çocuklarına ikramları geri çevirmelerini öğrettiklerini anlattı. Çünkü o kişi kendilerinden daha muhtaç olabilir. | TED | أخبرتني أنهم يعلمون أولادهم أن يرفضوا أي شيء من أي شخص لا يعرفونه لأنه ربما ذلك الشخص يحتاجه أكثر منهم. |
Vardığınızı sandığınızda aradığınız ama sonra varmadığınızı fark ettiğiniz O kişiyi dahi programa eklemek zorunda kaldık. | TED | كما اضطررنا إلى إضافة شخص إلى جداولنا ذلك الشخص الذي تتصل به معتقداً أنه الشخص المقصود ثم تدرك أنه ليس كذلك. |
Şu an sokakta ölmek üzere olan birisini görsem O kişiyi kurtarmak için her şeyi yaparım. | TED | لو أني رأيتُ شخصاً الآن يحتضر في الشارع، سأفعل كل بما بوسعي لإنقاذ ذلك الشخص. |
O kişiyi bulursan, katili buldun demektir. | Open Subtitles | .. أوجد ذلك الشخص .و هكذا تكون قد وجدت القاتل |
Sadece bir kişinin yeşil tişört giydiğini ve sizden O kişiyi bulmanız istendiğini varsayın. | TED | تخيل أن واحدًا منا فقط كان يرتدي قميصًا أخضر، وطُلب منك أن تجد هذا الشخص. |
Hayattaki tek görevin O kişiyi bulmak. | Open Subtitles | وظيفتك الوحيدة في الحياة الآن أن تجد ذلك الشخص جدها |
O kişiyi bulmak için gidip birşey almam gerekiyor. | Open Subtitles | أنا في حاجة للحصول على شئ لكي أجد ذلك الشخص |
Sen O kişiyi gerçekten sevdiğin sürece, Shirley, ve o da seni sevdiği sürece, | Open Subtitles | ,على كل حال ، شيرلي ، طالما أنك حقاً تحبين ذلك الشخص ,وهو يحبك أيضاً |
Ama sanırım kendinize gelmeye sizi tekrar oyuna dâhil eden O kişiyi tanıdığınız an başlıyorsunuz. | Open Subtitles | لكن أظنّ أنك تبدأ بالتعافي لحظةَ تقابل ذلك الشخص الذي يُعيدكَ إلى اللعبة |
Ama öyle bile olsa, beni sevmesi için O kişiyi zorlayamam. | Open Subtitles | لكن بالرغم من ذلك ، لا أستطيع أجبار ذلك الشخص على أن يحبنـي |
Ama O kişiyi aramaktan vazgeçmiştim. | Open Subtitles | وكنت على وشك التوقف ولكن إيجاد ذلك الشخص |
Eğer üçüncü kişi olacaksa, umarım O kişiyi da kucaklayabilecek kadar kollarını açarsın. | Open Subtitles | اذا قدر وجود شخص ثالث اتمنى ان تتقبلي ذلك الشخص بايدي مفتوحة |
O kişiyi jüriye gösterir misin? | Open Subtitles | هلا أشرتِ على ذلك الشخص من أجل هئية المحلّفين؟ |
Çünkü onun dönüştüğü kişiyi sevdim. O kişiyi kaybetmek de istemiyorum. | Open Subtitles | لأنّي أحببت الشخص الذي صار عليها، ولا أريد أن أفقد ذلك الشخص. |
O kişiyi bulmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | في وقت الحادثة , لذلك يحاولون أن يتعرفوا على ذلك الشخص |
O kişiyi bulana ve kullandığı biyolojik ajanı tam olarak öğrenene kadar... | Open Subtitles | وحتى نجد ذلك الشخص ونعرف بالضبط أيّ عامل بيولوجي استخدمه، |
Birisi ona kefil olmuştur, O kişiyi bulmalıyız. | Open Subtitles | شخص حقيقي كان يجب أن يتكفلهُ علينا أيجاد ذلك الشخص |
O gece bana ne olduğunu bilmiyorum. Geçmişe bakıyorum ama O kişiyi hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لا اعرف ماحدث لي تلك الليلة عندما استعيدها لا اكاد اتعرف على ذلك الشخص |
O kişiyi kurtarmaya çalışırken diğerlerinin kaybedilebileceğini anlıyorsunuz. | Open Subtitles | تدرك أنك ربما تنقذ ذلك الشخص بينما قد لا ينجوا الآخرين |
Yani fotoğrafta gerçek özne yoktur. Bu da sizi O kişiyi daha fazla ister hale getirir. | TED | اذا, في التصوير, الموضوع الحقيقي غير موجود وهذا ما يجعلك ترغب اكثر في هذا الشخص |
O kişiyi bulmalıyım, o çöplükteki elması. | Open Subtitles | يجب أن أجد هذا الشخص هذا الـ الفظ الطيب القلب |
Aşk O kişiyi bulabiliyorsa | Open Subtitles | لو يقدر الحب علي اكتشاف شيء أكيد |