"o tarz bir" - Traduction Turc en Arabe

    • ذلك النوع من
        
    • هذا النوع من
        
    • من ذلك النوع
        
    Haydi sakın bana O tarz bir hayat istediğini söyleme. Open Subtitles بربّكِ, لا تقولي أنكِ تريدين ذلك النوع من الحياة.
    Ona kardelen gönder. O tarz bir yüzü var. Open Subtitles أرسل لها أزهار الثلج لديها ذلك النوع من الأوجه
    O tarz bir rol yapma değil. Aslında o da var. Open Subtitles ليس ذلك النوع من أدوار لعب البالغين، مع أنّه هناك نوع منه أيضاً.
    O tarz bir sorumluluğu kaldıramam sanmıştım. Open Subtitles لم أكن أعتقد بإنني قادراً على مواجهة هذا النوع من المسؤولية
    Tamam, bak, ben O tarz bir kız değilim. Open Subtitles حسنا إسمعي، أنا لست هذا النوع من الفتيات
    Oğlum iyi mi doktor? Ben O tarz bir doktor değilim. Open Subtitles في الواقع، لست هذا النوع من الأطباء أنا أعمل مع الشرطة الفيدرالية
    Peki söyler misiniz, biriniz ölünce diğeri kendisini yakıyor hani, sizinki de O tarz bir evlilik mi? Open Subtitles إذن, أخبريني, زواجك من ذلك النوع حيث عندما يموت, ترمي نفسك في النار ؟
    Tadı rıhtımdaki tahtalar gibi ama O tarz bir tadı tercih ederim. Open Subtitles طعهمها يبدو مثل الجزء السفلي من الحوض ولكن انا فعليا افضل ذلك النوع من الطعم
    Ben O tarz bir siyahi değilim. Anlıyor musunuz? Open Subtitles لست ذلك النوع من الزنجي ال الأسود اتفهم؟
    Gayet de O tarz bir insan ve bunu da o yazdı. Open Subtitles إنها ذلك النوع من الأشخاص وهي من كتبت هذه.
    Ne şimdi, ne de daha önce O tarz bir "kız" olmadım. Open Subtitles أنا لست كذلك الآن ولم أكن أبداً ذلك النوع من الفتيات
    Sorun da orada. Benim O tarz bir imajım yok. O yüzden diyorum ki eğer... Open Subtitles ...النقطة هي أنني لم أكسب ذلك النوع من الولاء إذا يبدو مثل
    O tarz bir yardımı geri çevirmek mi istiyorsun gerçekten? Open Subtitles وأنت تريد رفض ذلك النوع من المساعدة؟
    Sen O tarz bir adam değilsin. Open Subtitles إنك لست من ذلك النوع من الرجال
    O tarz bir hayvan hiç görmemiş değilsin. Open Subtitles انه ليس كأنك لم تري هذا النوع من الحيوانات من قبل
    O tarz bir korku kabul edilebilir limitlerimizin dışında. Open Subtitles حسناً ، هذا النوع من المخيف تجاوز حدنا المقبول به للخوف
    Bu O tarz bir parti değil. Open Subtitles أوه .. إنها ليست من هذا النوع من الحفلات
    O tarz bir temsilci olmadığımı biliyorsun, değil mi? Open Subtitles أنت تعلم أنّني لست هذا النوع من الوكلاء، صحيح ؟
    O tarz bir ikna senin için de yapılırsa o zaman ne yapacaksın? Open Subtitles ماذا ستفعل عند هذا النوع من الإقناع يأتي وتحصل؟
    Rüşvet almadığını biliyordum. O tarz bir insan değildi. Open Subtitles كنت أعرف أنها لا تأخذ الرشاوى هي لم تكن من هذا النوع من الناس
    O tarz bir kadın değildi. Gençti, güzeldi. Ucuz kıyafetler giyiyordu. Open Subtitles لم تكن إمرأة من ذلك النوع لقد كانت شابة، جميلة، ترتدي ملابس رخيصة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus