O yüzden bu yıl, bir şeylerden vazgeçmek yerine, her günümü dilimin altına bir mikrofon sıkıştırılmışcasına, çekingenliğimin altında bir sahne varmışçasına geçireceğim. | TED | لذا هذا العام، بدلا من التخلي عن شيء سأعيش كل يوم وكأن هناك مذياعا مدسوسا تحت لساني، مسرحا في أسفل كبتي. |
O yüzden bu, şirketlerin yapması gereken ikinci şey, | TED | لذا هذا هو الشيء الآخر الذي تحتاج الشركات للقيام به. |
Fiyatlar yükseldi, O yüzden bu önceden yaptığımız turşuya nazaran daha az. | Open Subtitles | السعر قد ارتفع ، لذا هذا فىالحقيقه اقل مما اعتدنا ان تقوم به فى السابق |
Zaten O yüzden bu geleneksel bir nişan yüzüğü değil. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في لن هذا ليس خاتم الخطوبة التقليدية |
Gövdeye ince bir uç ve kıça doğru biçimi çok uyumlu. O yüzden bu kadar hızlı. | Open Subtitles | تعطي هيكلها تكوين انسيابى و عمر أطول لهذا فهى سريعة جداً |
O yüzden bu laboratuvarın güvenliğiyle ilgili endişelerini söyleyince devletin bulgularına güvendiler. | Open Subtitles | لذا حينما ساورهم القلق علي امان معملهم وثقو بنتائج الحكومة |
Bu akşam giydiğimi zaten beğenmemiştim O yüzden bu benim için güzel bir çözüm oldu. | Open Subtitles | انا حتى لست راضية عن ما اخترت ان البسه الليلة لذلك هذا في الحقيقة حل عظيم لي |
Ayrıca çok canlı bir cildiniz var O yüzden bu krem... | Open Subtitles | و أنتِ لديكِ ملامح غضة جداً ... لذا هذا الكريم سوف |
Ama yalnız kalmamızı sağladı, O yüzden bu da bir kazançtır. | Open Subtitles | لكنّ ذلك جمعنا سويًّا على انفراد، لذا هذا فوز. |
O yüzden bu hafta bir internet buluşmasına katılıyorum. | Open Subtitles | لذا هذا الاسبوع احاول تدبير موعد عن طريق الانترنت |
Yumurta biran bitiyor, O yüzden bu tamamen alkol. | Open Subtitles | لقد انتهى لديكم مشروب البيض لذا هذا كله كحول |
Sonunda yeni bir iş buldum O yüzden bu da resmi iki hafta önceden bildiririm oluyor. | Open Subtitles | لقد وجدت أخيراً وظيفة جديدة، لذا هذا تنويهي لك |
- O yüzden bu sizin için kolay olmalı. - Evet, pekala... | Open Subtitles | لذا هذا يجب أن يكون سهل لك نعم، جيّد |
O yüzden, bu sabah apartman yöneticisi eşyaları toplamaya geldiğinde... | Open Subtitles | لذا هذا الصبـاح , مـالـك المنـزل أتـىلـحـزمالأغـراضو... |
O yüzden bu ocak ve şuradaki hâlâ işlevsel değil. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في هذا الفرن وهذا واحد هنا لا يزال لا يعمل. |
Daha akıllıyız da ondan, O yüzden bu yol en kestirme. | Open Subtitles | لأننا أذكى, وهذا هو السبب لم هذا الطريق الأسرع |
Gövdeye ince bir uç ve kıça doğru biçimi çok uyumlu. O yüzden bu kadar hızlı. | Open Subtitles | تعطي هيكلها تكوين انسيابى و عمر أطول لهذا فهى سريعة جداً |
O yüzden bu laboratuvarın güvenliğiyle ilgili endişelerini söyleyince devletin bulgularına güvendiler. | Open Subtitles | لذا حينما ساورهم القلق علي امان معملهم وثقو بنتائج الحكومة |
Bugün burada parti var, O yüzden bu özel bir durum. | Open Subtitles | هنالك حفله اليوم لذلك هذا حدث خاص |
O yüzden bu kadından daha zengin olurdum. | Open Subtitles | هذا هو السبب في أنني سأكون أغنى منها. |
Ayrıca, sen bana karşı dürüst oldun. O yüzden bu konuyu unutmaya hazırım. | Open Subtitles | بالاضافة إلى أنك كنت صادق معي، لذا لنضع ذلك خلف ظهرنا |
O yüzden bu tuhaf kıyafeti giyiyorum. | Open Subtitles | لهذا السبب ارتدي هذا الزي المثير للسخرية |
O yüzden bu kadar çok yedi. | Open Subtitles | لهذا هو يكره جدا |