| Bugün oralar havaalanı terminali gibi. Oda servisini çağırdığınızda üç gün sonra gelirlerse şanslısınız. | Open Subtitles | اليوم أصبحت تشبة دخول المطار,فلو طلبت خدمة الغرف,تكون محظوظاً لو حصلت عليها يوم الخميس |
| Geçen gün, Oda servisini aradığımda... adam telefonda bana "Bayan Tollman" dedi ve ben de onu düzeltmedim... çünkü bir an için hoşuma gitti. | Open Subtitles | قبل أيام عندما كنت أطلب من خدمة الغرف الرجل على الهاتف دعاني السّيدة تولمان وأنا لم أصحّحه لأنه لدقيقة |
| Evet efendim. 8:15 gibi Oda servisini aramış. | Open Subtitles | نعم سيدي، طلبت خدمة الغرف في حوالى الثامنة والربع |
| Karnın açsa istediğin bir şey varsa, Oda servisini arayabiliriz. | Open Subtitles | إذا كنت جائعة يمكننا الإتصال بخدمة الغرف إذا أحببتِ |
| Son bitiren Oda servisini öder! | Open Subtitles | سنختار اليسار الذي يصل متأخرا يدفع خدمة الغرفة |
| Oda servisini ara o zaman. | Open Subtitles | إذاً أطلبي شيئاً من خدمة الغرف في الوقت الحاضر |
| Ya da yatağınızdaki ölü adamı kaldırması için, Oda servisini çağırmalıyım. | Open Subtitles | أو ينبغي أن أستدعي خدمة الغرف لتنظيف جثة على سريرك؟ |
| Oda servisini çağırdığında tam bir saat beklemelisin bazen yanlış yemek getirirler. | Open Subtitles | عندما تطلب من خدمة الغرف, فعليك أن تنتظر ساعة و أحيانا تنتظر الطعام الخاطيء |
| Ancak şimdi tek gücünüz Oda servisini çağırmak. | Open Subtitles | و لم يعد بوسعك الآن سوى الطلب من خدمة الغرف, |
| - Otele döndüm. Oda servisini çağırdım ve gece boyunca odamda kaldım. | Open Subtitles | عدتُ للفندق, طلبتُ خدمة الغرف وبقيت داخل الغرفة لنهاية اليوم |
| Ve Oda servisini kaçırdım. | Open Subtitles | لكن الليلة، أفسدتُ الأمر وفوتُ خدمة الغرف. |
| Hazır otele gelmişken, neden Oda servisini aramıyorsun? | Open Subtitles | بما اننا سنبقى في الفندق لما لا نطلب خدمة الغرف |
| Farkına bile varmadan, Oda servisini arayıp arkadaşlarımla oyunu izliyor olacaksın. | Open Subtitles | ستكون في غرفتك تطلب خدمة الغرف وتُشاهد المُباراة مع شركاءي قبل أن تعلم بشأن ذلك |
| Hayır, hemen Oda servisini ara. | Open Subtitles | .كلا, أتصلي في خدمة الغرف الأن |
| Birisi Oda servisini şirkete geçiryor. | Open Subtitles | شخص يضع قيمة خدمة الغرف على الشركة |
| Bunun için Oda servisini aramam gerekiyor. | Open Subtitles | هذا شيء يجب ان استدعي خدمة الغرف |
| Oda servisini arayıp kocaman, kanlı bir biftek isteyeceğim. | Open Subtitles | مهلا، أنا ستعمل خدمة الغرف المكالمة، |
| - Ben Oda servisini arayayım. - Bizi harcayaklar diye korkuyoruz. | Open Subtitles | انا سأتصل بخدمة الغرف نحن خائفون ان نقع في المشاكل |
| Hadi Oda servisini arayıp bir şişe şampanya söyleyelim. | Open Subtitles | نتصل بخدمة الغرف ليحضروا لنا بعض الشمبانيا |
| Oda servisini arayıp kokteyl istemiştik. | Open Subtitles | اتصلنا بخدمة الغرف وطلبنا كوكتيل فودكا |
| - Güzel. Sona kalan Oda servisini öder! | Open Subtitles | سنختار اليسار الذي يصل متأخرا يدفع خدمة الغرفة |
| Oda servisini çağır, güzel bir banyo yap perdeler açıkken düzüş. | Open Subtitles | أطلبي خدمه الغرف خذي حمام مارسي الجنس والستائر مفتوحه |
| Çünkü değerli müşterilerimizden Bay Lounsberry, biraz önce Oda servisini istedi çünkü yatak örtüleri değişmemiş ve yatağı yapılmamış. | Open Subtitles | لإن أحد نزلائنا الدائمين (السيد (لونسبيري أتصل للتو بشؤون تنظيف الغرف ليقول بإن شراشفه لم تُغير |