"okuduğunda" - Traduction Turc en Arabe

• قرأ
• تقرأين
• عندما تقرأ
• عندما قرأت
• عندما يقرأ

Söylemem gerekir ki yargıç özetini okuduğunda gerçekten ilgimi çekti.
علي القول بانه عندما قرأ القاضي ملخص تلك القصة فقد اثار اهتمامي بالفعل

Yazarın bunu okuduğunda kızabileceğinden korkmuyor musun?
ألا تخشي أن يغضب الكاتب اذا قرأ هذا ؟

Kirk o bölümün senaryosunu okuduğunda en iyi söyleyişle hayal kırıklığına uğramıştı.
عندما قرأ " كيرك " سيناريو هذه المرحلة أصيب بخيبة أمل

Anna, bir şey daha var bu kadar çok okuduğunda.
و يا آنا هنالك شيء آخر عندما تقرأين الكثير

"...bu mektubu okuduğunda her şeyi yeniden hatırlamış olmalısın".
"عندما تقرأين هذه الرسالة ، فلا بد أنك تذكرت كل شيء"

Bir kitabı sonuna kadar okuduğunda kapatma zamanı gelmiş demektir.
.. عندما تقرأ كتابا للنهاية فإنه عليك إغلاقه

"Bunu okuduğunda, yukardaki organizasyona katılmış olacağım...
عندما تقرأ هذا، ساكون قد انضممت للمنظمة في الاعلى

O yüzden sen Gölgeler Kitabı'ndaki tılsımı okuduğunda, o geldi.
لذا عندما قرأت التعويذة في كتاب الظلال ، هو أتى

Hallam, gerçekten gitmelisin. Julius bunları okuduğunda o da aynı şeyleri hissedecek.
-هالام) أنت بالفعل بحاجة الى الرحيل, وأعلم بأن جوليس عندة نفس الشعور عندما يقرأ هذه)

- Çok tehlikeli. - Sadece biri yazdıklarını okuduğunda.
خطيرة جدا - فقط لو قرأ أحدهم ما تكتبه -

1990'da, Doktor Campbell'in Çin çalışmasının New York Times'daki incelemesini okuduğunda başladı.
بدأ في عام 1990، عندما قرأ مراجعة متوقّدة (للدراسة الصينية للطبيب (كامبل (في الـ(نيويورك تايمز.

Avucumu okuduğunda söylediklerinde, haksız değildi Vince.
-حينما قرأ كفي لم يكن مخطئًا يا (فينس )..

Ama o bunları okuduğunda...
لكـن عنـدما قرأ هذه

Bunu okuduğunda, ben çoktan gitmiş olucam.
عندما تقرأين هذا الخطاب سأكون قد غادرت

Bunu okuduğunda ben gitmiş olacağım
"عندما تقرأين هذا سأكون قد رحلت.

"Tsukamoto'nun ölümünü gazetelerde okuduğunda parayı hesabıma yatır."
أودع النقود عندما تقرأ عن موت سكوموتو فى الجرائد

Çocuklarımız bu kitabı onlara okuduğunda bayılacaklar.
أولادنا سوف يحبون عندما تقرأ لهم هذا الكتاب

Fakat Lizzy, mektubu ilk okuduğunda bu konuyu şuanki gibi hafife almadığına eminim.
لكن ليزي، انا متاكدة بانك عندما قرأت تلك الرسالة في المرة الاولى، لم يكن بامكانك ان تستخفي جدا بالامر كما انت الآن.

Bunu okuduğunda Trent'in yüzünü görmek isterdim.
اريد ان ارى وجهه عندما يقرأ هذا .