İş kitaplarında okuduğunuz her şey ya birine ya diğerine dayanır ya da kombinasyonlarına. | TED | يعتمد كل ما تقرأه في كتب إدارة الأعمال على أحدهما أو الآخر أو على توليفة من الإثنين معاً. |
Gerçek dünyayı, sizin eski kitaplardan okuduğunuz dünyayı değil. | Open Subtitles | في العالم الحقيقي , وليس في العالم الذي تقرأه في كتبك. |
Gazetelerde okuduğunuz her şeye inanmayın, Sayın Başkan. Bir adamın itibarını kirleterek servet kazanıyorlar. | Open Subtitles | لا تصدق كل ما تقرأه في الأخبار أيها العمدة فهم يكسبون ثروات في تدمير سمعة المرء |
Siz bunu okuduğunuz sırada, ben ıslak mezarımda olacağım. | Open Subtitles | عندما تقرأون هذا، سأكون في قبري |
Tamam, anladığım kadarıyla, uh, okuduğunuz... | Open Subtitles | حسنا افهم ذلك .. كنتم تقرأون |
Peki yapay zekâ okuduğunuz her şeyi okumuş ve dinlediğiniz her şarkıyı dinlemiş olsaydı? | TED | ماذا لو كان من الممكن أن تجعل الذكاء الاصطناعي يقرأ كل ما قرأته أنت ويستمع إلى كل الأغاني التي استمعت أنت إليها؟ |
okuduğunuz veya belki duyduğunuz şeyler her ne ise bu psikopatla hiç bir kişisel bağım yok. | Open Subtitles | لكن بغض النظر عما قرأته أوسمعته ليس لديّ أي رابط شخصي بهذا المختل |
Bence okuduğunuz her şeye inanmayın. | Open Subtitles | لا تستطيع تصديق كل ما تقرأه ...أنا فعلت |
- okuduğunuz her şeye inanmayın. | Open Subtitles | -لا تصدق كل ما تقرأه |
- okuduğunuz her şeye inanmayın. | Open Subtitles | - لا تصدق كل شي تقرأه |
Pekâlâ, lisede okuduğunuz bir kitabı düşünün... | Open Subtitles | حسناً ، فكروا بكتاب قرأته بالمدرسة الثانوية |
Arabada okuduğunuz dosya sadece başlangıç. | Open Subtitles | الملف الذي قرأته هو البداية فحسب |