Bir dergide okumuştum. Bazı kadınlar, erkeğin gerçek cinsel organının beyni olduğunu düşünürmüş. | Open Subtitles | لقد قرأت في المجلة بأن بعض النساء بأن العضو الجنسي الحقيقي في الدماغ |
Bunu Redbook'ta okumuştum. Size şunu söyleyeyim, işe de yarıyor. | Open Subtitles | لقد قرأت عنها في مجلة المرأة لقد نجحت معي بالفعل |
Altı yaşındayken bir gün balta girmemiş ormanlar hakkında bir kitap okumuştum. | Open Subtitles | ذات مرة، عندما كنتُ في عمر السادسة قرأتُ كتاباً عن الغابة البدائية |
Tüm insanlık için oğlunu kurban eden bir adamın hikayesini okumuştum. | Open Subtitles | لقد قرأتُ قصة الاب الذي ضحى بولدهِ من أجل خير الناس |
Bu kitabın ne hakkında olduğunu sorduklarında hatırlayamadım çünkü onuncu sınıftayken okumuştum. | Open Subtitles | ...عندما سألوني عن موضوعه لم أتذكر , لأنني قرأته في الصف العاشر |
- Bir yerde okumuştum. - Okumayı ben de severim. | Open Subtitles | ـ قرأتها فى كتاب ما ـ أحب القرأة أنا أيضاً |
Yönetmen Orson Welles hakkında okumuştum işin başında kovmak için birini kiralıyordu böylece herkes patronun kim olduğunu öğreniyordu. | Open Subtitles | أقرأ عن هذا المدير أورسن ويليس الذي في البداية عين شخص ما فقط لطرده ثم الكل يعرفون من الرئيس |
Bir zamanlar Ray Noble müzik grubunda çalıştığını okumuştum. | Open Subtitles | لا هل قرات فى مكان ما انك عزفت مع فريق راى نوبلز ؟ |
Üç farklı eyalette üç farklı eşi olan bir kamyoncunun hikâyesini okumuştum. | Open Subtitles | لقد قرأت عن سائق كان عنده ثلاث زوجات في ثلاث مدن مختلفة |
Bir yerde kanlarının ya da yapışkan sıvılarının 171 derecede tutuştuğunu okumuştum. | Open Subtitles | لقد قرأت أن دمهم أو حبرهم هذا يغلي عند 171 درجة مئوية |
Askerlere savaştan döndüklerinde ne olduğuna dair bir şey okumuştum. | Open Subtitles | لقد قرأت كثيراً لما يحدث للجنود عندما يرجعون من المعركة |
Bir yazısını okumuştum. Sadece meraktan. Emekle ilgiliydi. | Open Subtitles | لقد قرأت له مقالة فى يوم ما لمجرد الفضول ، كانت عن العمل |
Zavallıyım biliyorum, ama makaleyi okumuştum ve benim fotoğrafik hafızam vardır. | Open Subtitles | أعلم أنني مثيرةٌ للشفقة، لكنّني قرأتُ تلك المقالة ولديّ ذاكرةٌ تصويرية |
Çocukken bir aileyi anlatan bir hikâye okumuştum. Arabaları çölde bozuluyordu. | Open Subtitles | عندما كنتُ طفلًا، قرأتُ قصةً عن عائلة تعطّلت سيارتهم في الصحراء |
Altı yaşındayken bir gün balta girmemiş ormanlar hakkında bir kitap okumuştum. | Open Subtitles | ذات مرة، عندما كنتُ في عمر السادسة قرأتُ كتاباً عن الغابة البدائية |
Daha liseyi bitirmeden baştan sona üç kere okumuştum. | Open Subtitles | لقد قرأته كاملاً ثلاث مرات قبل أن أنهي الثانوية |
Beş kere falan okumuştum. | Open Subtitles | بحر من جواهر الأحلام لقد قرأته ما يقارب 5 مرات |
Uçakta okumuştum. Özellikle 57. sayfadaki yazıyı beğendim. | Open Subtitles | قرأتها على الطائرة أحبب خاصة المقال في الصفحة 57 |
Onun hakkında yeni bir şeyler okumuştum. Başından kötü bir boşanma geçiyormuş. | Open Subtitles | أجل , لقد كنت أقرأ عنها للتو إنها تعاني من طلاق سيء |
Gelmeden önce dosyanı okumuştum. 74 onaylı leşin varmış. | Open Subtitles | قرات ملفك قبل ان آتي الى هنا لديك 74 قتيل |
Bilirsin, içgüdüsel olarak deniz kaplumbağalarının binlerce mil yol aldığını okumuştum. | Open Subtitles | تَعْرفُ، قَرأتُ أن سلاحفِ البحرِ تبحرْآلافَالأميالِبغريزتها. |
Bu konuda bir şeyler okumuştum ama doğrusu hiç görmemiştim. | Open Subtitles | نعم، قرأت عن هذه لكنّ حقا لم ارى مثلها أبدا |
Onunla ilgili Evrimsel Bilimin Amerika Dergisi'nde bir makale okumuştum. | Open Subtitles | قرأت عنه مقالة في الجريدة الخاصة بعلوم التطور |
Yayımlanmış bütün Mills & Bone aşk romanlarını 16 yaşıma basmadan okumuştum sanırım. | TED | أعتقد أني قرأت كل روايات دار النشر ميلز أند بوون قبل بلوغي سن السادسة عشرة. |
Ben tababet mektebini burada okumuştum lakin Emma'nın ilk gelişi. | Open Subtitles | لقد درست الطب هنا لكن هذه اول زيارة لـ إيما |
Amerikan Nöroloji Bilimi dergisinin bir sayısında okumuştum. | Open Subtitles | قرأت دراسة حولها في مجلة علم الأعصاب الأمريكي |