Üzerinde şeritler olan başka birisinin aracıdır. | Open Subtitles | إنّها مُجرّد سيّارة شخص آخر مع تلك المُلصقات عليها. |
İnsanların doğum günü partilerinde giydikleri naylon pelerinli sivri kulakları olan başka bir Batman daha gömmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لا ستعمل دفن عباءة النايلون آخر مع آذان مدبب أن الناس ارتداء في حفلات أعياد الميلاد. |
Telefonu olan başka birini tanısaydık onu arayabilirdik. | Open Subtitles | لو نعلم أحد آخر لديه هاتف.. بإماكننا الإتصال بهم |
Benim bilmediğim, yarına büyük projesi olan başka kimse var mı? | Open Subtitles | هل أي أحد آخر لديه مشاريع مهمة غدا لا أعرف عنها شيء؟ |
Fakat önemli olan başka şeyler de var. | Open Subtitles | ولكن هناك أشياء أخرى التي تعتبر مهمة أيضا. |
Sadece gerçekleşmeyecek olan başka bir oyun buluşması. | Open Subtitles | مجرد تاريخ لعبة أخرى التي سوف يحدث أبدا. |
Ve tabii ki eserlerim çirkinleşti ama olan başka bir şey daha vardı. | TED | بالطبع، تحول عملي لبشاعة، وشيء آخر حدث. |
Üzücü olan, başka kimsenin hatırlamaması. | Open Subtitles | الشيء المحزن أنه لا يوجد احد آخر قد تذكر |
(Kahkahalar) Ve olan başka bir şeyde-- ve bu noktada dahi, dedim ki, ''Tamam, belki bu iyi bir destek. Motive öğrenciler için iyi. | TED | لسنا متأكدين (ضحك) الشئ الآخر الذي حدث -- حتى تلك اللحظة، لقد قلت، " حسناً، ربما هو تعويض جيد إنه شئ جيد لتحفيز الطلاب |
Cinayete olduğuna dair delil yok, yalnızca kolunda iğne olan başka bir keş. | Open Subtitles | مجرد مُدمن آخر مع إبرة بذراعه هل هناك أي شهود؟ |
Üstünde bu olan başka şeyler de buldunuz mu? | Open Subtitles | هل وجدتما أي شيء آخر مع هذا الرمز؟ |
Cinayet gerekçesi olan başka kimse yok. | Open Subtitles | ليس هناك شخص آخر مع أي دافع |
Marnie, o, kız arkadaşı olan başka bir kişi. | Open Subtitles | هذا شخص آخر مع صديقة |
Haftasonu için planı olan başka birileri var mı? | Open Subtitles | أي شخص آخر لديه أي خطط كبيرة لعطلة نهاية الاسبوع؟ |
İki tane olan başka şeyleri var mı? | Open Subtitles | أى شىء آخر لديه إثنان منه ؟ |
Bak eminim sana uygun bursları olan başka okullar vardır. | Open Subtitles | بأنه هنالك مدارس أخرى التي لديها منح دراسية أكثر محددة تناسبك أنت |
Ama birçok insan olduğu yere kötü bir olay ya da kırık bir kalp gibi şartlar yüzünden ya da hayatlarında planlamadıkları halde olan başka birşey yüzünden gelmişlerdir. | Open Subtitles | لكن أكثر الناسِ يحضرون إلى أين ما كانو بالظروفِ بكارثةِ أَوبقلب مكسور أَو شيء آخر حدث في حياتِهم |
Polly'nin Chelsea'yı öldürme planından haberi olan başka biri var mıymış? | Open Subtitles | هل بولي لديه أي فكرة من آخر قد يكون على علم عن خطتها لقتل تشيلسي؟ |
olan başka bir şey ise -- Onların Youtube'a koyarken gizli yapmak için bir neden görmedim, diğer insanların da izlemesini istedim. Ve ardından insanlar buna rastladılar. Ve bazı yorumlar ve mektuplar almaya başladım ve de dünyanın her tarafından her çeşir geri bildirim aldım. | TED | الشئ الآخر الذي حدث هو -- لقد وضعتهم على اليوتيوب -- لم أجد سببا لإبقاءها في الخفاء ولذا عليّ وضعها للجميع ليشاهدوها ثم بدأ الناس يجدونها وبدأت أستقبل بعض التعليقات عليها والرسائل وكل أنواع التواصل من أناس لا أعرفهم في كل أرجاء العالم |