Ölümcül hasta birisi? Ailesinde hasta bir tanıdığı olan birisi? | Open Subtitles | شخص ما في المرحلة النهائية للمرض شخص لديه عضو بعائلته مريض ؟ |
Doldurulacak çukuru olan birisi için bir sürü taş çıktı. | Open Subtitles | وهناك الكثير من الحجر للاستخدام إذا كان أى شخص لديه لملئ الحفرة. |
Neden iki senelik basit hapis süresinden sonra hapisten çıkma fırsatı olan birisi firar ederek risk alsın ki? | Open Subtitles | لماذا يقوم شخص لديه جميع الفرص لكي يخرج من السجن بعد سنتين يقوم بالمخاطرة بذلك بالهرب؟ |
Dil alanında çok kötü olan birisi, şimdi 5 - 6 dilde konuşabiliyor, okuyabiliyor ve yazabiliyor. | TED | شخص كان سيئا في اللغات ، والآن أصبح وفي أي وقت من الأوقات ، الكلام ، والقراءة والكتابة لخمسة أو ستة لغات. |
Hatta belki bir zamanlar katil olan birisi bile değişebilir. | Open Subtitles | ربما ان شخص كان قاتلاً يستطيع ان يتغير.. |
Ofisimin anahtarına sahip olan birisi, ...bir hademe ya da bir güvenlik görevlisi ya da siyahi kalpli birisi, muhtemelen beyaz, | Open Subtitles | شخص ما لديه مفتاح مكتبي ...حاجب أو حارس أمن أو أى شخص أسود القلب. |
Ne dediklerini bilmiyorum. İsmi benimle aynı olan birisi nette çıkıyormuş. | Open Subtitles | لا أعرف ما الذي يقولونه , إنه شخص لديه نفس اسمي على " غوغل " أو ما شابه ذلك |
ilişkisi olan birisi biz bir ilişkiye sahibiz | Open Subtitles | أي شخص لديه علاقه معهُ؟ لدينا علاقة. |
Burada, onunla sorunu olan birisi var mıydı? | Open Subtitles | هل كان هنا أي شخص لديه مشكلة معها ؟ |
İstediğim bir şeye sahip olan birisi sadece. | Open Subtitles | شخص لديه شئ أريده |
Deneyimi olan birisi... 90 lı yıllardan sonra olayların onun tersi oldugunu gösterdi | Open Subtitles | أي شخص لديه خبرة... في التدخلات في 90s فمن المعروف أن هذا هو بالضبط عكس ذلك. |
Çantasında güçlü ağrı kesici, sakinleştirici olan birisi varsa Yargıç Wargrave'dir. | Open Subtitles | إذا كان هناك شخص لديه مسكنات و مهدئات لمثل حالته. إنه القاضي (ورقريف). |
Sadece bir keresinde birisi yolumu kesmişti. Ne yapacağımdan haberi olan birisi. | Open Subtitles | باستثناء تلك المرّة عندما أوقفني أحدهم، شخص كان يعرف ما كنتُ على وشك فعله. |
Paraya ihtiyacı olan birisi vardı gençlik yıllarından bir arkadaşı... | Open Subtitles | شخص كان بحاجة للمال أيضاً. صديق من سنوات مُراهقته. |
Paraya ihtiyacı olan birisi vardı gençlik yıllarından bir arkadaşı... | Open Subtitles | شخص كان بحاجة للمال أيضاً. صديق من سنوات مُراهقته. |
Yani, şimdi ve geçtiğimiz mayısın 16'sında burada olan birisi, öyle mi? | Open Subtitles | إذًا فهو شخص كان هنا الآن، و في السادس عشر من شهر "مايو" الماضي ؟ |
Ortaklarım, Bush yönetiminde tanıdıkları olan birisi lâzım olur diye düşündüğü için seni işe aldık. | Open Subtitles | لقد وظفناك لأن الشركاء أحسوا بأننا نحتاج شخص ما لديه أصدقاء في لإدارة(بوش) |