| Demek istediğim, burası rehabilitasyon merkezi değil ve önemli olan da bu. | Open Subtitles | أنا أعنى هذا ليس منزل منتصف الطريق و هذا كل ما يهم |
| Teşekküre gerek yok, gerçekten. Sorun değil. En iyisini yaptım ve önemli olan da bu. | Open Subtitles | لستُ بحاجة إلى أن تعربي عن شُكركِ , لا بأس لقد بذلت ما في وسعي و هذا كل ما يهم |
| Ama birbirimizi seviyoruz. İhtiyacımız olan da bu, değil mi? Delirdimmi? | Open Subtitles | لكننا نحب بعضنا البعض هذا كل ما نحتاجه صحيح ؟ |
| - Sadece bilgisayarı çalıştırmana yardım edeceğim. - Tek ihtiyacım olan da bu. | Open Subtitles | سأساعدك بالعمل على الكمبيوتر وهذا كل ما احتاجه |
| Eşcinsel veya lezbiyen olduğunuzu söylemek ve halen iyi bir Müslüman ve Allah'tan haberdar olmak, benim istediğim bu, ve burada bugün olan da bu. | Open Subtitles | لكى تقول إنك تستطيع أن تكون شاذاً أو سحاقية و أن تظل مسلماً صالحاً و أن تظل شاعراً بالله و هذا ما أحب أن يحدث هنا اليوم |
| Ama şimdi buraya geliyor. Önemli olan da bu. | Open Subtitles | لكنه سيأتي في الوقت الحالي هذا كل ما يهم |
| Bu sabah kimseyi öldürmedik, tamam mı? Önemli olan da bu değil mi? | Open Subtitles | بخير تعني، أننا لم نقتل أحدًا هذا الصباح حسنًا، هذا كل ما يهم صحيح؟ |
| Zaman var. 19 saniyeleri var. Walter'a lazım olan da bu. | Open Subtitles | ،هناك وقت،لازالت 19 ثانية هذا كل ما يحتاجه والتر |
| Babamın gözbebeği olan benim. Önemli olan da bu. | Open Subtitles | أنا الأبن المفضل هذا كل ما يهم |
| Tekrar beraberiz, önemli olan da bu. | Open Subtitles | نحن مع بعضنا الان هذا كل ما يهم |
| Birbirimizi seviyoruz, önemli olan da bu değil mi? | Open Subtitles | نحن نحب بعضنا ,وهذا كل ما يهم,اليس كذلك ؟ |
| Biliyorsun, aramasalar bile sen elinden geleni yaptın ve asıl önemli olan da bu. | Open Subtitles | أتعرفين، حتى لو لم يتصلوا لقد بذلتِ جهدكِ و حاولتِ وهذا كل ما يهم |
| Ve önemli olan da bu, çünkü bu şekilde para kazanırsın. | Open Subtitles | و هذا ما يهم، لأن بتلك الطريقة تنال أجرك |
| İşte, komik olan da bu. | Open Subtitles | هذا هو الجزء الطريف من الموضوع |
| Bunu yapmamız gerek, ki doğru olan da bu. | Open Subtitles | يجب أن نفعلها و هذا هو الشيء الصحيح لنفعله , و لا شيء سيء سيحصل عندما تقوم بالأمور الصحيحة |
| Onlar sadece küçük birer çocuk. Komik olan da bu ya işte! | Open Subtitles | . لقد كان هؤلاء اطفالاً صغاراً - . هذا ما يجعله مضحكاً - |
| Hepsi birden kapıdan içeri girmeye calisinca iste olan da bu. | Open Subtitles | هذا ما يحدث حين تحاول جميعها عبور المدخل في آن واحد |
| Önemli olan da bu, değil mi? | Open Subtitles | وهذا كل شيء هذا ما حدث اليس كذلك؟ |
| Şu an yaptığım işten memnunum ve önemli olan da bu öyle değil mi? | Open Subtitles | ما رأيك أن ننسى الأمر؟ إنّي سعيد بما أعمله حاليًا، وهذا كلّ ما يهمّ، صحيح؟ |
| Çok mutlu. Önemli olan da bu. | Open Subtitles | أقصد طالما هي سعيدة ذلك كل ما يهم |
| Ama takım kazandı, önemli olan da bu. | Open Subtitles | لكن فاز فريق، وهذا هو الشيء الرئيسي |
| Bir aya kadar da yolu var. İhtiyacımız olan da bu. | Open Subtitles | ممكن أن تستمر لشهر هذا هو كل ما نحتاج اليه |
| Önemli olan da bu. | Open Subtitles | هذا كلّ ما يهمّ |
| Aile ile ilgili ürkütücü olan da bu. | Open Subtitles | وهذا هو الشيئ المخيف عن العائلة |
| Seni seviyorum, sen beni seviyorsun, önemli olan da bu. | Open Subtitles | أنا أحبك و أنت تحبينى وهذا هو كل ما يهم |