"olan ilişkimi" - Traduction Turc en Arabe

    • علاقتى
        
    • المضيّ في علاقتي
        
    • علاقتي مع
        
    • علاقاتي مع
        
    • علاقتي ب
        
    • بعلاقتي مع
        
    Bu evliliğin herhangi bir şekilde dostlarımla olan ilişkimi bozmayacağını bilmenizi istiyorum, yemin ederim. Open Subtitles اريدكم ان تعلموا ان تلك الزيجه لن تمثل بأى حال اى خطرا على علاقتى بأصدقائى فى حدها الادنى
    Size bir şey diyeyim mi? Hâlâ yargılanıyorum. Orada oturmuş bana ailemle olan ilişkimi mi soruyorsunuz? Open Subtitles لكن دعنى أخبرك بشىء ما ، لا يزال يُحكَم علىّ بلونى و أنت لا تزال تسألنى عن علاقتى بوالدىّ ؟
    Dışarıda bir yerlerde olduğunu bildikçe ne hayatımı ne de Carly ile olan ilişkimi sürdüremiyorum. Open Subtitles لا يمكنني المضيّ في علاقتي مع كارلي) ولا في حياتي طالما هو طليق)
    Dışarıda bir yerlerde olduğunu bildikçe ne hayatımı ne de Carly ile olan ilişkimi sürdüremiyorum. Open Subtitles لا يمكنني المضيّ في علاقتي مع (كارلي) ولا في حياتي طالما هو طليق.
    Eşimle, arkadaslarımla, insanlarla olan ilişkimi düşündüm. TED و فكرت في علاقتي مع زوجتي اصدقائي و الناس بشكل عام.
    Öte yandan, son zamanlarda, hayatımı ve kariyerimi etkileyen tuhaf bir şey başıma geldi. Bu tuhaf şey, bu meslekle olan ilişkimi yeniden düzenlememe yol açtı. TED لكن،حصل شيء نوعا ما غريب مؤخراً في حياتي ومسيرتي المهنية، مما دفعني لإعادة تقويم كامل علاقتي مع هذا العمل.
    Yüzbaşı Taylor'a gelince insanlarla olan ilişkimi sana davranış tarzlarına göre belirleyecek değilim. Open Subtitles وبقدر تعلق الأمر بالنقيب تايلور، فأنا يجب أن أوضّح بأنّني لا أشكّل علاقاتي مع الناس إستناداً على كيفية تعاملهم معك
    - Wendy ile olan ilişkimi devam ettirmeye karar verdim. Open Subtitles حسنا قرّرتُ أن أمنح علاقتي ب (ويندي) منحىً جادّاً، أتعلمين؟
    Cate'le ayrıldınız, üzgünsün ama Lux'la olan ilişkimi baltalayarak bunun acısını benden çıkaramazsın. Open Subtitles علاقتك بكايت ، تحطمت أنت غاضب ، ولكنك لا تستطيع أنت تنتقم مني بعلاقتي مع لوكس
    Daisy'yle olan ilişkimi öğrenirdiniz. Open Subtitles يمكن ان يشير الىً وانت اكتشفت علاقتى بدايزى.
    Molly Woods'la olan ilişkimi merak etme sen sadece onu ve polisi bul. Open Subtitles لا تقلقى بشأن علاقتى مع مولى وودز فقط جديها هى وذلك الشرطى
    Senin oğlunla olan ilişkin bozuldu diye benim oğlumla olan ilişkimi bozmana izin vermeyeceğim... Open Subtitles و لكنى لن اتركك تحطم علاقتى بابنى ... لمجرد انه ليس لك واحده مع ابنك الان
    Evliliğime burnunu soktun, Glee kulübünü terörize ettin Emma ile olan ilişkimi hala baltalamaya devam ediyorsun. Open Subtitles لقد تدخلتي في زواجي كنتي تروعين نادي غلي استمريتي في تخريب علاقتي مع إيما
    Sırf baban gerçek seni tanıyınca, sevmez diye korktuğun için babamla olan ilişkimi mahvedeceğine inanamıyorum. Open Subtitles علاقتي مع والدي لأنك خائفة جداً أن والدكِ لن يحبكِ على حقيقتكِ
    İşimi ve babanla olan ilişkimi senin için tehlikeye attım. Open Subtitles لقد وضعت وظيفتي و علاقتي مع والدكِ, على المحك من أجلكِ,
    Senin fiyaskoların için Mormonlarla olan ilişkimi lekelemem. Open Subtitles أنا لن ألطخ علاقاتي مع المورمون مع إنشاءاتك
    Kızımla olan ilişkimi mi sorguluyorsun? Open Subtitles هل تشكك بعلاقتي مع ابنتي ؟
    Ama Maggie ile olan ilişkimi riske atmayacağım. Open Subtitles . و لكن لن أقدر علي تحمل المخاطرة بعلاقتي مع ، (ماجي)

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus