Ama en azından kadınla olan ilişkini beceriksizce yürüttüğünü kabul et. - Ben bana söyleneni yaptım. | Open Subtitles | لكن اعترف انك عالجت علاقتك مع المرأة بشكل سيئ |
Bay Clamp'la olan ilişkini konusalım. Ona ulaşmanı. | Open Subtitles | لنتحدث عن علاقتك بالسيد كلامب وسيلتك للنجاح |
Zaten bu konuda birşey yapıp Rebecca ile olan ilişkini riske atabileceğini bir saniye düşünmedim bile-- | Open Subtitles | و أنا لا أصدق أنك تعرضين للحضة علاقتك بريبيكا للخطر |
Buraya ilk geldiğinde, sana babanla olan ilişkini sormaya çalıştığımda beni susturuyordun. | Open Subtitles | أول ما عدتِ للعلاج حاولتُ سؤالكِ عن علاقتكِ بأبيكِ |
Sana her istediğini verirsem parayla olan ilişkini çarpıtacak. | Open Subtitles | إذا أعطيتكِ كلّ ما تريدين فسوف تفسد علاقتكِ مع المال |
Onunla, orada olan ilişkini nasıl tanımlıyorsun? | Open Subtitles | كيفُ تصفُ علاقتُكَ بهِ هُناك؟ |
Andrew'la olan ilişkini kurtarmak için beni mazeret olarak kullanıyor olabilirsin. | Open Subtitles | ربما كنتي تستخدمينني كـ .. كعذر لتتهربي من علاقتك مع |
New Jersey'e gelip beyin taraması sırasında ailenle olan ilişkini tartışmak ister misin? | Open Subtitles | هل ترغبين في السفر الى نيوجيرسي والتناقش حول علاقتك مع والديتك اثناء فحص مخك ? |
O zamanlar 19 yaşındaydım ve sana çok âşıktım ve benimle olan ilişkini bitireceğini sandım ama sonra çok iyi bir baba olduğun ortaya çıktı. | Open Subtitles | كنتُ بالتاسعة عشر في ذلك الوقت، وكنتُ أحبّك كثيراً، وظننتُ أنّك ستقطع علاقتك بي، |
İkinci seviyede dünyayla olan ilişkini derinleştireceğiz. | Open Subtitles | المرحلة الثانية هي مانعمق ,فيها علاقتك مع العالم |
Peki Ben Wyatt'le olan ilişkini örtbas etmek için yerel, eyalet veya federal kanunları çiğnediniz mi? | Open Subtitles | وهل قمتي بأي مخالفة محليه أو القانون الفيدرالي في محاولة إخفاء علاقتك مع بينّ وايت ؟ |
Aynı geçen hafta senin Chase'le olan ilişkini eşelediği gibi mi? | Open Subtitles | مثل الأسبوع الماضي عندما كان يتجسس على علاقتك مع تشايس؟ |
Peki Doktor sence çocukların ölümü Clara ile olan ilişkini etkileyecek mi? | Open Subtitles | اذا أيها الدكتور هل تعتقد ان موت الطفلين سيؤثر في علاقتك بالآنسة كلارا؟ |
- Sana Monica ile olan ilişkini soracağız. | Open Subtitles | سوف نسألك عن موضوع علاقتك الغير شرعية مع مونيكا |
Ama garip davranıyorsun ...ve ağabeyinle olan ilişkini mahvetmeni istemiyorum. | Open Subtitles | لكنك تتصرف بغرابة ولا أريدك أن تحطم .علاقتك مع أخيك، مجدداً |
Olivia ile olan ilişkini korumak için beni bu masada tutuyorsun. | Open Subtitles | أنت تبقيني على هذا المكتب لأنك تظن أن هذا سينقذ علاقتك بأوليفيا |
Çünkü ben sadece senin kıçını, anlaşmayı ve kayın pederinle olan ilişkini kurtardım. | Open Subtitles | ,أنا أنقذتك, الإتفاق و علاقتك مع حماك فقط |
Onunla olan ilişkini öğrenmeyecekler mi sanıyorsun? | Open Subtitles | وأنتَ لاتعتقد أنّهم سيعلمون بشأن علاقتك معها؟ |
Debbie Pelt, erkek arkadaşıyla olan ilişkini kıskanıyor muydu? | Open Subtitles | هل كانت ديبي بيلت تغار من علاقتكِ مع خليلها؟ |
Bak, Vincent ile olan ilişkini düşününce bunun kolayca yapılacak bir şey olmadığını anlıyorum. | Open Subtitles | إنهاء علاقتكِ بفنسنت لا يمكن ان يكون من السهولة بمكان |
Fakat bilmelisin ki bu durum Chase'le olan ilişkini mahveder. | Open Subtitles | لكنّ عليكِ أن تتيقّني (أنّ هذا سينسفُ علاقتكِ مع (تشايس |