Bir rahip olarak sana söyleyeceğim: Eğer pişmanlık duyarsan, kendi kurtaracağındır. | Open Subtitles | بصفتي قسيس أخبركِ بأنه يمكنكِ أن تخلصي نفسكِ إن تبتِ |
Simsarın olarak sana sadece hisselerini satma diyebilirim. | Open Subtitles | ، بصفتي سمسـارك أنصحك بالإبقاء على تلك الأسهم |
Bununla birlikte, İçişleri Şefi olarak, sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | لكن ، بصفتي المشرف على الشؤون الداخلية لابدلي من ان اقوللك، |
Ben de buraya gelen iyi bir adam olarak sana bu işten vazgeçmeni ve kendini bu yüklü meblağdan kurtarmanı şiddetle tavsiye ediyorum. | Open Subtitles | لذا فأذهب إلى الرّجل الطّيّب الذي يأتي هُنا وينصحكِ بشدّةٍ كي تمضي وتستسلمي وتوفّري على نفسكِ قدرًا كبيرًا من المال. |
Ben de buraya gelen iyi bir adam olarak sana bu işten vazgeçmeni ve kendini bu yüklü meblağdan kurtarmanı şiddetle tavsiye ediyorum. | Open Subtitles | لذا فأذهب إلى الرّجل الطّيّب الذي يأتي هُنا وينصحكِ بشدّةٍ كي تمضي وتستسلمي وتوفّري على نفسكِ قدرًا كبيرًا من المال. |
Avukatın olarak sana söylemem gerekiyor başka bir ölüm cezası alma ihtimalin çok yüksek. | Open Subtitles | بصفتي محاميك، عليَ أن أخبرَك هُناكَ احتمال كبير أن تُحكَم بحُكم إعدام آخَر |
Cheryl'ın kardeşi olarak tamamen tarafsızım, ama bir erkek olarak sana kıskançlık kartını oyna derim. | Open Subtitles | حسنا ، كوني اخ تشيريل، انا محايد ولكن بصفتي رجل عليك ان تلعب لعبة الغيرة |
Patronun ve büyüğün olarak sana ne istersem derim. | Open Subtitles | و بصفتي رئيسك و أتفوق عليك جينيا فبوسعي أن أدعوك بما أشاء |
Dewey, menajerin olarak, sana fikirlerimi söylemek istiyorum. | Open Subtitles | ديوي , بصفتي مدير اعمالك علي اخبارك بأني قلق عليك |
Bir baba olarak sana her şeyi öğretmek, her şeyi vermek istedim. | Open Subtitles | بصفتي والدك أردت أن أعلمك كل شيء أعطيك كل شيء |
Doktorun olarak sana aşırı alkol almaktan kaçınmanı önermeliyim. | Open Subtitles | تعرفين بصفتي طبيبتكِ كان يتعين ان احذركِ من السُكر المفرط |
Bir centilmen olarak sana zararını çıkarmak için bir şans verdim ama cebinde o kadar para olduğundan bile şüpheliyim kovboy. | Open Subtitles | بصفتي رجل نبيل, أعطيك فرصة ثانية مع أنّني لا أعتقد بأنّك تملك المال الكافي لكي تدفع دينك يا راعي البقر |
Şimdi oğlun olarak sana yalvarıyorum, lütfen bırak tüm bu meseleyi. | Open Subtitles | الآن أستجديك بصفتي ابنك أن توقفي هذا الأمر بأكمله |
Ama adam gibi bir adam olarak sana olan tutkumun dindirilmesi söz konusu değil. | Open Subtitles | لكن بصفتي رجل يعيش حياته كرجل لايمكن كبح رغبتي بكِ |
Yöneticin olarak, sana o kadar çok baskı uygulamam sorumsuzca olur. | Open Subtitles | سيكون استهتار مني، بصفتي رئيستك أن أضعك تحت هذا الضغط. |
Bridget, arkadaşın olarak sana bunun çok kötü bir fikir olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | بريدج , بصفتي صديقتك , أقول لك أنها فكرة , في حقيقة الأمر , سيئة جدا |
Arkadaşın olarak sana söylemem gerekiyor ki yaptığın şey garip, sapıkça ve hiç sağlıklı değil. | Open Subtitles | حسناً، بصفتي صديقتكِ من واجبي أن أقول لكِ أن ما تفعلينه غريب، مترصد، وغير صحي. |
Ben de buraya gelen iyi bir adam olarak sana bu işten vazgeçmeni ve kendini bu yüklü meblağdan kurtarmanı şiddetle tavsiye ediyorum. | Open Subtitles | لذا فأذهب إلى الرّجل الطّيّب الذي يأتي هُنا وينصحكِ بشدّةٍ كي تمضي وتستسلمي وتوفّري على نفسكِ قدرًا كبيرًا من المال. |