Hayatında kimseyi incitmemiş, beni olduğum gibi kabul etmiş ve sevmiş. | Open Subtitles | التي لم توذي أحداً و التي تقبلني كما أنا و تحبني |
Ama bazen bana baktığında beni olduğum gibi gördüğünü biliyorum. | Open Subtitles | ولكن أحياناً عندما ينظر إليّ أشعر بأنه يرآني كما أنا |
Benim daha güçlü olmam lazım, eskiden olduğum gibi. | Open Subtitles | وانا يجب عليّ ان اكون اقوى من ذلك مثلما كنت سابقاً |
Daha genç biri lazım. Eskiden olduğum gibi biri. | Open Subtitles | أنت تحتاج الى شخص أصغر, أنت تعلم شخص مثل ما تعودت أن أكون |
Mimarlar, benim de olduğum gibi, çevrelerinden, yani doğadan esinlenmişlerdir. | TED | وانا متأكد ان مصمميها المعمارين قد أُلهموا كما انا .. من الطبيعة التي تحيط بنا |
Senin yaşında olduğum gibi olamayabilirim ama bence haftada birkaç kez hiç fena değil. | Open Subtitles | حسناً ربما لم أعد نشيطاً كما كنت في سنك لكنني أعتقد أن مرتين في الاسبوع تكفي جداً |
Senin sayende özgür olduğum gibi. | Open Subtitles | كحالي الآن.. بسببك |
Beni olduğum gibi görebilen tek insan sensin bence. | Open Subtitles | أعتقد أنك الشخص الوحيد الذي يراني على حقيقتي |
Beni olduğum gibi kabullenen tek kişi. | Open Subtitles | الوحيدة التي تقبّلتني على ما أنا عليه فعلاً |
Benim kendi çıkarlarımı korumaya mecbur olduğum gibi kendi çıkarlarınızı korumanız size kalmış. | Open Subtitles | الأمر متروك لكم لحماية ...مصالحكم الشخصية مثلما أنا مضطر لحماية مصلحتي الشخصية |
Beni olduğum gibi kabul ettin olmamı istediğin kişi için değil. | Open Subtitles | و قبلت بي كما أنا و ليس كما تريدني أن أكون |
Keşke tablo değişebilse, ve ben de her zaman şu an olduğum gibi kalabilsem. | Open Subtitles | إذا فقط يمكن للوحة أن تتغير و أبقى أنا كما أنا الآن |
Keşke tablo değişseydi, ve ben de her zaman olduğum gibi kalabilseydim. | Open Subtitles | إذا فقط تغيرت الصورة و أبقى أنا كما أنا الآن |
Beni olduğum gibi sevdiğini söylemiştin... ben de aynısını söylemek istiyorum. | Open Subtitles | لقد قلت مرة أنك معجب بى كما أنا وكنت أود حينها قول المثل |
Beni olduğum gibi kabul etmen ve anlaman, benim için çok önemli. | Open Subtitles | إنه يعني الكثير لي بأنك تتفهم حالتي وتتقبلني كما أنا |
Eğer beni olduğum gibi sevemiyorlarsa o zaman nerede seviliyorsam oraya gitmeliyim. | Open Subtitles | إن لم يكونوا يستطيعون أن يحبوني كما أنا سأرحل إذن إلى حيث أكون محبوبة |
Tıpkı benim olduğum gibi biraz meraklı ve ateşli. | Open Subtitles | إنه فضولي قليلاً و مزعج مثلما كنت بطفولتي |
Tıpkı benim olduğum gibi biraz meraklı ve ateşli. | Open Subtitles | إنه فضولي قليلاً و مزعج مثلما كنت بطفولتي |
Bence ben şimdi olduğum gibi olacağım. | Open Subtitles | أني سأكون مثل ما أنا عليه الآن |
Eğer cesaretim olsaydı, kalıp yalan söylerdim ve beni tekrar sevmeni sağlamayı umut ederdim olduğum gibi, kendim için ve böylece diğerini ve geçmişi unuturdun. | Open Subtitles | إذا كان لدى الجرأة لكنت بقيت وأستمريت فى الكذب على آمل أن أجعلك تحبنى مرة آخرى كما انا , لنفسى وتنسى الآخرى , تنسى الماضى |
Değiştiğimi biliyorum. İçimde, daha önceden olduğum gibi değilim. | Open Subtitles | لقد عرفت أني تغيرت من الداخل، لست كما كنت في السابق |
Senin sayende özgür olduğum gibi. | Open Subtitles | كحالي الآن.. بسببك |
Ve bunlar... Bunlar dünyadaki tek arkadaşlarım. Çünkü beni gerçekten olduğum gibi seviyorlar. | Open Subtitles | وهؤلاء أصدقائي الوحيدين في العالم، لأنهم يشاهدوني على حقيقتي |
Beni böyle mükemmel arkadaşlarla görebilse, belki beni olduğum gibi sevebilir. | Open Subtitles | كي تراني وأنا مع أصدقاء رائعينمثلكم... لربما كانت أحبتني على ما أنا عليه |
Benim onun şiirlerinin hayranı olduğum gibi. | Open Subtitles | مثلما أنا متعصب لها انتقاد الشعر. |
Artık eskiden olduğum gibi olamam. | Open Subtitles | لا يمكن أن أكون مااعتدت أن أكونه |
Aslında sen hep beni olduğum gibi sevdin. | Open Subtitles | لقد أحببتيني دوماً لشخصي بدلاً من الشخص الذي قد أكونه |
Yoluma devam etmeli Ve olduğum gibi kalmalıyım | Open Subtitles | عليّ المضي قدماً و أكون على ما أنا عليه |