Hassas bir tahliyenin ortasında olduğumuzu biliyor. Tam bu sırada aradı. | Open Subtitles | يعلم أننا نقوم بعملية إخلاء حساسة ومع ذلك اتصل بي خلالها |
Tabii, burada zokayı yutmaz. Çok dikkatli olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | بالطبع لن يقع فى الفخ هنا إنه يعلم أننا متيقظون للغاية |
Nerede olduğumuzu biliyor. Arkasında olduğumu biliyor. | Open Subtitles | انه يعرف أننا نحاول ضربه وهو يناورنا مبتعداً |
- Çünkü iblis Salvation'da olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | لأن هذا الكائن الشيطاني يعرف أننا في سالفيشين |
İmparatorluk kesinlikle nerede olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | من المستحسن افتراض أن الإمبراطورية تعرف أننا هنا |
Kimse bizim zaman ayırın anlamına gelir burada olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | لا أحد يعلم بأننا هنا مما يعني بأن نأخذ وقتنا |
Burada olduğumuzu biliyor. Şehre yaklaşınca onunla tekrar temas kuracağız. | Open Subtitles | إنه يعلم أننا هنا ، سنتصل به مرة أخرى في أقرب وقت نقترب من المدينة |
Peşinde olduğumuzu biliyor ve bilerek çözülme ihtimali çok düşük olan dikkat çekmeyen dosyaları alıyor. | Open Subtitles | يعلم أننا نلاحقه ويتخذ بعتمد قضايا التخفي المكشوفة بلا فرص لتنظيفها |
Adam peşinde olduğumuzu biliyor, onu nerede bulabileceğimizi araştırın. | Open Subtitles | اكتشفوا أين نقوم بالبحث عن شخص؟ يعلم أننا نبحث عنه |
Zevlos peşinde olduğumuzu biliyor, ha diyince ortaya çıkmayacaktır. | Open Subtitles | الآن,بما أن زيفلوس يعلم أننا نتعقبه لن يظهر كثيرا |
Burada olduğumuzu biliyor. Büyük ihtimal arayacaktır bizi. | Open Subtitles | هو يعلم أننا هنا في الأسفل وربما سيقوم بالبحث عنا |
Birkaç gün içinde, kullanışsız olacak. Tom, onun peşinde olduğumuzu biliyor. NTAC'e hayatta dönmez. | Open Subtitles | توم يعرف أننا نعرف عنه من المستحيل أن يعود إلى الـ إن تاك |
O, peşinde olduğumuzu biliyor. Sen de bana nasıl ulaşacağını. | Open Subtitles | هو يعرف أننا نتعقبه وأنت تعرف كيف تتصل بي |
Jenna eve gelip Elliot'u sordu ve sanırım artık onun peşinde olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | جينا أتت إلى المنزل تسأل عن إليوت و الأن أظن أنها تعرف أننا نلاحقها. |
Apophis burada olduğumuzu biliyor, ama geçitte sadece 2 bekçi var. | Open Subtitles | ابوفيس يعلم بأننا هنا ويترك حارسين فقط على البوابه |
Burada olduğumuzu biliyor ve geç kalışı, mevcudiyetinden daha fazlasını anlatıyor. | Open Subtitles | إنّه يعلم أنّنا هنا، وتغيّبه يخبر بأكثر من حضوره. |
Sanırım dayın dün gece burada olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | أظنّ إنّ خالكِ يعرف بأننا كنّا هنا الليلة الماضية |
Burada olduğumuzu biliyor muydun? | Open Subtitles | هل كنتى تعلمين بوجودنا هنا؟ |
Tekrar arkadaş olduğumuzu biliyor sizinle daha samimi olmaya çalışıyor. | Open Subtitles | انها تعلم أننا أصدقاء مجددا انها تحاول أن تتواصل معكن |
Bizim kim olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | أنه يعلم من أنتم |
Burada olduğumuzu biliyor. Neyi bekliyor ki? | Open Subtitles | إنه يعرف أننا هنا ، ما الذي ينتظره ؟ |
İlmi düşünmüyorsun. Büyükelçi Siamlı olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | أنتِ لست علمية (السفير يعلم بأنّنا (سياميون |
İşin güzel yanı da şurada, o torbacılar var ya hepsi burada olduğumuzu biliyor, hikaye çözülüyor. | Open Subtitles | والجمالية في الأمر إن جميع أولئك التجار يعلمون أننا هنا، لذا القصة ستكون |
İlk vurulacak olan kişiler bizleriz çünkü, herkes Arap kökenli Amerikalı olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | .نحن أول من نُهب لأنهم يعرفون أننا عرب أمريكيين |
Hadi ama. Andrew bu. Tabiki sadece arkadaş olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | هيا , انه اندرو بالتأكيد انه يعرف اننا مجرد اصدقاء |