Galaksinin her tarafında bilginin güçle ilgili olduğunu bilecek kadar uzun bir süredir dolaşıyorum ve Eskiler'in teknolojilerinin ve geride bıraktıkları bilgilerin bunların içinde en güçlüsü olduğunu anladım. | Open Subtitles | سافرت حول المجرة بما يكفي لأعرف أن المعرفة قوة وفهم تقنية القدماء هي المعرفة الأقوى |
Sakin olmanın iyi olduğunu bilecek kadar bu durumlara düştüm. Tamam mı? | Open Subtitles | لأنني مررت بهذه الحالة بما يكفي لأعرف أن ذوي الرؤوس الهادئة هم من ينتصرون، حسناً ؟ |
Arkadaşlarından daha zekisin. Buranın benim değil senin gerçekliğin olduğunu bilecek kadar zekiyim. | Open Subtitles | أنت أذكى من أصدقائك - ذكي بما يكفي لأعرف أن هذا عالمك - |
Ama bu konteyneların iki kapısı olduğunu bilecek kadar zekiyim. | Open Subtitles | لكني بذكاء كافٍ لأعرف أن لكلّ مِن هذه الحاويات بابَين! |
- 15 yaşındaki kızımdan duymak istediğim son şey olduğunu bilecek kadar yaşlı. | Open Subtitles | - ... عمر كافي لأعرف أن هذا - ... هو آخر شيء أود سماعه من ابنتي البالغة من العمر 15 عاماً |