O davaları kazanmak, paraları almak. Onların suçlu olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | تفوز بتلك القضايا ثم تأخذ المال كنا نعرف بأنهم مذنبين |
Ne yazdın ne de aradın ama biz nerede olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | لم تكتب ولم تتّصل, لكنّنا كنا نعرف مكانك. |
Yanıtımız yoktu fakat haklı olduğunu biliyorduk. | TED | لم تكن لدينا إجابة على الفور، لكن كنا نعلم أنه كان على حق. |
Bir ortağı olduğunu biliyorduk ama bugüne dek kim olduğunu bilmiyorduk ta ki bugüne dek. | Open Subtitles | نعرف أن لديه شريكاَ لكننا لا نعرفه حتى اليوم |
Homolog rekombinasyon denen bir mekanizmanın olduğunu biliyorduk. Parçaların biraraya getirilmesiyle DNA'nın onarımında kullanılır. | TED | علمنا أن هناك آلية تسمى إعادة التركيب المتماثل، التي تستخدم في البيولوجي لإصلاح الحمض النووي، ويمكنها وضع القطع سوياً. |
Pazarlığın kısmının bu olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | عرفنا أنّ ذلك سيكون جزءًا من الاتفاق |
- Sende bir şeyler olduğunu biliyorduk. - Şimdiden kızlar kovalıyor seni. - Ben.. aslında... | Open Subtitles | كنا نعرف انك موهوب هناك فتيات تطاردك بالفعل ..في الحقيقة |
Açık kaynağın bilgi ve yaratıcılığı yönetmek için olan araçlar ile başarılı olduğunu biliyorduk. | TED | ونحن نعلم أن المصادر المفتوحة نجحت مع أدوات لإدارة المعرفة والإبداع. |
- Sende bir şeyler olduğunu biliyorduk. - Şimdiden kızlar kovalıyor seni. - Ben.. aslında... | Open Subtitles | كنا نعرف انك موهوب هناك فتيات تطاردك بالفعل ..في الحقيقة |
Evet, Muhammed Ali'nin boksör olduğunu biliyorduk ama daha da önemlisi onun politik duruşunu biliyorduk. | Open Subtitles | 'نعم كنا نعرف ، ومحمد علي كملاكم ، 'ولكن الأهم من ذلك عن موقفه السياسي. |
Yangını başlatanın o olduğunu biliyorduk ama nereden geldiğini anlamamıştık ta ki bu sabaha kadar. | Open Subtitles | كنا نعلم أنه هو السبب فى الحريق لكن مالم نعلمه هو من أين أتى حتى صباح اليوم |
Amerika'da gözaltında olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | نعلم أنه كان بين يدي الولايات المتحدة الأمريكية |
Lokantada bir köstebek olduğunu biliyorduk ama kim olduğunu bilmiyorduk. | Open Subtitles | كنا نعرف أن شخص يسرب معلومات بالمطعم و لم نكن نعرف من هو |
Draby doğduğunda... onda bir şeylerin yanlış olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | عندما ولد داربي علمنا أن هناك شيء غير سليم به |
Başından beri Brody'nin bir terörist olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | أنّنا عرفنا أنّ (برودي) إرهابي من البداية |
Faşistlerin savunma hatlarımızı yarmalarını engelleyecek kadar silahımızın olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | كنا نعلم أن لدينا من المدرعات ما يكفى لمنع هؤلاء الفاشيين من أختراق دفاعاتنا |
Romarins'de kaynak olduğunu biliyorduk ama hiçbir şey söylemedik. | Open Subtitles | كنا نعلم بأن الينبوع موجود في قريتهم ولم نخبرهم |
Bunların dil ve beynin sol yarımküresine bağlı olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | و لقد عرفنا أنه مرتبط بالنطق والعمليات التي تحدث في نصف المخ الأيسر |
Ama bu işin anahtarının kanlardan en nadirini bulmak olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | و لقد علمنا ان الحل في اندر انواع الدماء |
Senin bir şeylerin peşinde olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | لقد عَلِمنا أنَّكَ كنتَ تنوي لشيء |
- Daha fazla bulaşmasına yani. Bir bataklığın içinde olduğunu biliyorduk. Hayırlı bir şey olmadığını da biliyorduk. | Open Subtitles | تقصد تورطها بعد الآن، علمنا أنها منخرطة في شيء خبيث. |
Perinsan olduğunu biliyorduk. | Open Subtitles | عرفنا بأنه كان تبادل أطفال مع الجن |
Düşmanın nerede olduğunu biliyorduk. Yerli halk onlara yataklık ediyordu. | Open Subtitles | كنّا نعرف مكان العدو، كان السكان المحليون يأوونهم. |