Mesele şu, bu doğru değil. Bunu söylemenin önemli olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | المهم ، أنه ليس صحيحاً ظننت أنه مهم أن أقول هذا |
Buraya ilk kez geldiğimde her insanın diğerinden farklı olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | عندما أتيت هنا لأول مرة اعتقدت أن الناس مختلفين عن بعضهم |
O yüzden eve gidip yazmanın daha iyi bir fikir olduğunu düşündüm. | TED | لذا عوضًا عن ذلك، اعتقدت أنه من الأفضل أن أعود لمنزلي وأكتب ذلك |
SAT sınavına benim yerime girebilecek en iyi kişinin sen olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنك سوف تكون الشخص المثالي ربما لتقديم إختبارات قبول الجامعات عني |
Bekçi köpeğine ihtiyaç olduğunu düşündüm, efendim. Hem, Damien onu çok seviyor. | Open Subtitles | أعتقدت أنه يمكننا أستخدام كلب حراسه جيد يا سيدى و داميان يحبه |
Her zaman gücümün bir lanet olduğunu düşündüm, fakat şimdi bunun bir hediye olduğunu görebiliyorum. | Open Subtitles | لطالما إعتقدت أن قدراتى كانت لعنه لكنى الآن أراها كهبه |
O gece hastaneye gittiğimde bunun en iyi şansım olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | ما ان وصلت للمشفى في تلك الليلة ظننت ان تلك هي فرصتي المثالية |
Şirin olduğunu düşündüm. Araştırmacı gazetecilik yapmak ister misin dedim. | Open Subtitles | ظننته لطيفاً وسألته إذا كان يريد القيام ببعض التحقيقات الصحفية |
Lana'ya ikinci kere ummadık bir şekilde rastlayınca, ...bir sebebi olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | عندما قابلت لانا للمرة الثانية بالصدفة، لقد اعتقدت ان هذا حدث لسبب. |
İlanı verenin bu işte yeni olduğunu düşündüm, faturalarımı ödemek için paraya ihtiyacım olduğundan, Onu aradım ve buluştuk. | Open Subtitles | لذلك اعتقدت انه جديد فى هذا المجال وحيث انى كنت فى حاجة للمال لدفع الفواتير اتصلت به ودعوته ليأتى |
Bir şekilde buna izin vermekte bir asalet olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | بطريقة ما ظننت أنه سيكون هناك كرامة بمنح ذاك الإذن. |
Başlangıçta, tavuk ve yumurta olayının olduğunu düşündüm: İnsanların ilgisi az olduğu için, az verimliler. | TED | في البداية، ظننت أنه هناك قضية البيضة و الدجاجة هنا: لأن الناس تشارك بشكل أقل، فهي تنتج بشكل أقل. |
Sen olduğunu düşündüm ve kürklü palton- ama emin olamadım. Beni tanımadın mı? | Open Subtitles | لقد ظننت أنه أنت أو معطفك الفراء و لكني لم أكن متأكداً ، ألم تتعرف علي ؟ |
Bu yüzden de oldukça havalı olduğunu düşündüm bu olumlu listeler ortaya çıktığında ve adımızın da bu listelerde olduğunu gördüğümde. | TED | لذا اعتقدت أن الأمر رائع نوع ما عندما بدؤوا بهذه القوائم الإيجابية وكنا نحن عليها. |
Bu alanın sırrının binayı nehrin bir parçası olarak yapmak olduğunu düşündüm. | TED | و اعتقدت أن سر الموقع هو جعل البناء جزء من النهر. |
Tanrım, bunun inanılmaz olduğunu düşündüm, öyle değil miydi? | Open Subtitles | يا الهي، كنت اعتقدت أنه لا يصدق ، أليس كذلك؟ |
Daha sonra bu adamın harika olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | وبعد ذلك اعتقدت أنه أكثر من جيد إنه رائع |
Ben her zaman senin cesur biri olduğunu düşündüm ama şimdiye dek bu kadar zeki olduğunu bilmiyordum.. | Open Subtitles | لطالما ظننت أنك شجاع لكننى لم أعرف أنك ذكى غير الآن |
Aramanın bu yüzden mantıksız olduğunu düşündüm. Girebilir miyim? | Open Subtitles | أعتقدت أنه من غير المنطقي أن أتصل هل يمكن أن أدخل ؟ |
Şey, ben de senin getirdiğin örneğin cadılar bayramı şakası olduğunu düşündüm yani kim bilirdi ki? | Open Subtitles | نعم، حسنا، إعتقدت أن تلك العينة ..التي جلبتها إلي من دعابة عيد القديسين |
Ben sadece kötü olmak istedim. Beni okuldan attıklarında bunun harika olduğunu düşündüm! | Open Subtitles | .أنا فقط أريد أن كون سيئاً لقد طردوني من المدرسة، ظننت ان هذا رائع |
Ben de bir şey olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | يا رفاق , ظننته أمراً خارقاً للطبيعة أيضاً |
Ona benimle evlenmesini sordum, çünkü onu fethetmenin en iyi yolunun bu olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | لقد طلبت منها ان تتزوجنى لأنى اعتقدت ان هذا هو الطريق الصحيح لقهرها |
Evet, birkaç silah sesi duyup bir kaç ceset gördüm ama yerel bir gelenek olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | سمعت بضع طلقات و ورأيت بعض الجثث ولكن اعتقدت انه كان عمل من قوات الفولكور |
Oldukça göz alıcı ve oldukça göz alıcı bir işte çalışıyor olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | إنها برّاقة جدّا، إعتقدت أنها تعمل في أحدى تلك الأعمال البراقة |
Sadece bir cevaba ihtiyacı olduğunu düşündüm. Ne olduğunun önemi yoktur diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت أنها تحتاج لأجابة فحسب ولم أظن أن الإجابة ستحدث فرق |
Aslında müthiş bir fikir olduğunu düşündüm ve kano yapmaya başladım. | TED | أعني، ظننتها كانت فكرة عظيمة، لذلك بدأت ببناء الزوارق |
İlk önce, hoş biri olduğunu düşündüm ve biraz da yakışıklıydı. | Open Subtitles | ظننت انه كان لطيفاً وكان وسيماً نوعاً ما |
İlk önce bunun filmden kaynaklanan bir hata olduğunu düşündüm. | Open Subtitles | فى البدايه أنا أعتقدت أن ذلك مجرد عيب فى الفيلم |