"olduğunu düşünmemiştim" - Traduction Turc en Arabe

• لم أظنك
• لم أكن أعتقد أن
• أتوقع أن يكون
• لم اضع في حسباني ان
• لم اظن ان
• لم أظن أنه
• لم أظن أنها
• لم أعتقد أنك
• لم أعتقد أنّك
• لم أكن أظن بأنكِ
• أتوقع بأنه
• أظنك من
• أكن أظن بأنكِ من
• أكن أعتقد أن زي

Senin mesaj ile ayrılacak bir.. adi olduğunu düşünmemiştim.
لم أظنك من النوع الأحمق الذي ينفصل عن فتاة في رسالة صوتية

Hastanelik olacak kadar ciddi olduğunu düşünmemiştim.
. لم أكن أعتقد أن الأمر بهذه الخطورة ليستدعي دخولها إلى المشفى

Güvensiz biri olduğunu düşünmemiştim.
لم أتوقع أن يكون من النوع الذي يثق بسهولة

İl merkez yargıcının konseyin elinde olduğunu düşünmemiştim.
لم اضع في حسباني ان قاضي المنطقة المركزية في يـد المجلس.

Taşıyıcı anneliğin bize göre olduğunu düşünmemiştim.
حسنا لم اظن ان الأم البديلة مناسبة لنا

Böyle bir şey için olduğunu düşünmemiştim.
أنا لم أظن أنه من أجل شيء كهذا

Sadece buna spor şortları giyip, diğer çocuklarla... banyoya girmenin dahil olduğunu düşünmemiştim.
لكنني لم أظن أنها كانت تتضمن ارتداء سروال رياضي والاستحمام مع الشبان الآخرين

Biliyor musun? Tanıştığımızda, senin kocaman, aptal, çirkin bir dev olduğunu düşünmemiştim.
أتعرف، عندما تقابلنا، لم أعتقد أنك أوجر ضخم غبي

Böyle bir insan olduğunu düşünmemiştim. Aynı ahlaki değerleri taşıyoruz sanmıştım.
لم أعتقد أنّك بتلك الوقاحة ظننت أنّنا نتشارك في بعض القيم

Bunun sonuna kadar götürebilecek niteliklerinin olduğunu düşünmemiştim.
لم أكن أظن بأنكِ من الذكاء لكي تكتشفي هذا

Haftada 5 günlük bir iş olduğunu düşünmemiştim.
لم أتوقع بأنه أسبوع بخمسة أيام عمل

Huysuz Virjin kostümünün küçük bir kıza uygun olduğunu düşünmemiştim.
لم أكن أعتقد أن زي (ليبيراتشي) زي مناسب لفتاة صغيرة *عــازف بـيـانـــو*

Bizi sığınakta bıraktığın zaman psikopat olduğunu biliyordum ama aptal olduğunu düşünmemiştim.
حينما تركتنا وحدنا في المخبأ يا رجل، علمت أنك مخبول ولكنني لم أظنك غبيًا

İnsanlar ailemizden iyice nefret eder oldu. Senin de onlardan olduğunu düşünmemiştim.
الناس يكرهون عائلتنا أكثر من أي وقت مضى، لكنني لم أظنك ممن يكرهون

Bu kadar çabuk vazgeçen bir tip olduğunu düşünmemiştim.
لم أظنك من النوع الذي يستسلم بسهوله

Sen tam olarak karşımda oturuyordun, ...belli ki sözümü bitirmemi bekliyordun ama söyleyecek önemli bir şeyin olduğunu düşünmemiştim.
وأنتِ كنتِ جالسة في الجهة المقابلة من الطاولة, ولكن لم أكن أعتقد أن لديك أمراً مهماً لقوله.

Hershel'ın içkiye düşkün olduğunu düşünmemiştim.
-لم أتوقع أن يكون (هرشيل) سكيرًا

Arkadaşın olduğunu düşünmemiştim.
لم اظن ان لديك اى اصدقاء

- O kadar önemli olduğunu düşünmemiştim.
لم أظن أنه شيء مهم

Bu orospunun beni yere serecek kadar aptal olduğunu düşünmemiştim.
لاأظنأن العاهرة.. لم أظن أنها غبية بما يكفي لتتخلص مني

Biliyorum, ama ciddi olduğunu düşünmemiştim.
أعلم بما قلت، لكن لم أعتقد أنك قصدتَ ذلك

İlk tanıştığımızda senin eşcinsel olduğunu düşünmemiştim.
أتعلم، لم أعتقد أنّك مثلي عندما قابلتك لأول مرة.

Bu işi çözebilecek yeteneklerinin olduğunu düşünmemiştim.
لم أكن أظن بأنكِ من الذكاء لكي تكتشفي هذا

Bu kadar ciddi olduğunu düşünmemiştim.
لم أكن أتوقع بأنه جاد