"olduğunu gördüm" - Traduction Turc en Arabe

    • لقد رأيت
        
    • رأيت أن
        
    • ورأيت
        
    • رأيت أنه
        
    • وجدت أن
        
    • لاحظت أن
        
    • لاحظت وجود
        
    • رأيت أنك
        
    • رأيت ان
        
    • رأيت بأن
        
    • رأيتك واقع
        
    • رأيته يحدث
        
    • لكني وجدتك
        
    • إذن رأيتُ
        
    • أتبيّن أن
        
    # Ne seçtiğimi gördüm Neye ihtiyacım olduğunu gördüm # Open Subtitles لقد رأيت ما اخترت رؤيته و رايت ما أحتجت لرؤيته
    Neyin önemli olduğunu gördüm ve yapabileceğim tek seçimi yaptım. Open Subtitles لقد رأيت ما هو هام و اتخذت الخيار الوحيد الممكن
    Modern savaşların ön cephelerinin izole edilmiş savaş meydanları değil, insanların yaşadıkları yerlerin tam ortasında olduğunu gördüm. TED لقد رأيت أن الخطوط الأمامية للحروب المعاصرة ليست في ميادين القتال المعزولة، لكن بالقرب من حيث يعيش الناس.
    Ona baktığımda, minnacık şeyin nasıl bir yaratık olduğunu gördüm. Open Subtitles نظرت إليه ورأيت كم كان مخلوقاً صغيراً. وقلت في ذهني:
    Dükkandan alınmış pudinginiz olduğunu gördüm, çocukların ev yapımını denemek isteyeceğini düşündüm. Open Subtitles رأيت أنه يوجد لديكما بودينغ من السوق وفكرت أن الأولاد سيحبون تذوق شيء منزلي
    İşte bir itiraf daha: Ona bir şeyler öğretme konusunda kızımızın benden daha başarılı olduğunu gördüm. TED وهنا اعتراف آخر: وجدت أن ابنتنا ناجحة في تعليمه هذه المهارات أكثر مني في الواقع.
    Altı yıldır bunun böyle olduğunu gördüm ve beş yıldır dulum. Open Subtitles لقد رأيت ذلك يحدث طيلة 6 سنوات ولقد كنت أرملة طيلة 5 سنوات
    Çok garip şeyler olduğunu gördüm. Open Subtitles حسناً , لقد رأيت أشياء غريبة تحدث الكثير من الأشياء الغريبة
    Benim Mahallem İnternet Sitesi'nde bu okula yakın oturan bir cinsel taciz suçlusu olduğunu gördüm. Open Subtitles أنا لدي, كنت أتساءل لقد رأيت في موقع مراقبة الحي أنه كان يوجد معتدي جنسي
    Fakat ben merdivenlerdeyken, ...başka birisinin kapısının önünde olduğunu gördüm. Open Subtitles ولكن عندما كنت على السلالم رأيت أن هناك أحدا اخر كان هناك بالباب
    Krupiyenin zayıf olduğunu gördüm, ama sorun o değildi. Sadece elini fazla gösteriyordu. Kağıtlarını iyice yukarı kaldırıyordu. Open Subtitles رأيت أن الموزع ضعيف ,لكنة لم يكن شريكاً له كان فقط لا يغطي الورق ,بل كان يرفع الورق عالياً
    Etrafıma baktım ve bunun tüm çevremde böyle olduğunu gördüm. Abartısız yüzlerce birey kendi bedenlerine ve kişiliklerine uymayan bir avuç sesi kullanıyordu. TED نظرت حولي ورأيت هذا يحدث في كل مكان من حولي، حرفيًا، مئات من الأشخاص يستخدمون أصواتًا معدودة، أصوات لا تلائم أجسامهم ولا شخصياتهم.
    Arkamı döndüm ve çocuğun, birlikte oyun oynadığımız bir arkadaşım olduğunu gördüm. Open Subtitles تلفت حولى ورأيت هذا الصبى كان رفيق اللعب قديماً
    Sonra uçakta bir sürü boş koltuk olduğunu gördüm ve ben de kendi çıkarımı düşündüm. Open Subtitles ثم رأيت أنه كان هناك مئات من المقاعد الفارغة ، لذا قلت لنفسي
    Kendi araştırmalarımda, sözcüklerin çok önemli olduğunu gördüm. TED في أبحاثي الخاصة، وجدت أن الكلمات جوهرية.
    Kablosunun çıkmış olduğunu gördüm ve dikkatle kablonun öteki ucunu aramaya başladım. Open Subtitles فلقد لاحظت أن السلك الخاص بها واضح لذا تتبعته بحرص نحو المصدر
    İçeri girerken, geçiş kapısında sadece bir görevli olduğunu gördüm. Open Subtitles في طريقنا للدخول لاحظت وجود حارس واحد عند البوابة
    Yardıma ihtiyacın olduğunu gördüm ve sen de burada kalmama izin verdin yani karşılıklı bir şeydi. Open Subtitles رأيت أنك تحتاج العون وأنت تركتني أمكث هنا... لذا كان هذا كالمقايضة
    Dosyanı okuduğumda iki çocuğun olduğunu gördüm. Open Subtitles تعرف,لقد كنت أقرأ ملفك و رأيت ان لديك طفلين
    İlk kez böyle bir yerdeydim ve gözlem yaptıkça konuşmaların çıktılarını kaydetmekle sorumlu olan bir kişi olduğunu gördüm. TED كانت تلك هي المرة الأولى لي هناك، وكما لاحظت، رأيت بأن هناك شخص واحد كان مسؤولاً عن تسجيل نتيجة كل محادثة.
    Aşkın ne olduğunu bilecek yaşa geldiğinden beri Iris'e aşık olduğunu gördüm. Open Subtitles رأيتك واقع في حب (آيرس) منذ عرفت ما هو معنى الحب
    Bunun olduğunu gördüm. Kimin başına geldi ? Open Subtitles لقد رأيته يحدث أمامى يحدث لمن ؟
    Ama buraya geldikten sonra, Senin çok modern olduğunu gördüm! Open Subtitles لكني وجدتك أنك عصري فقط بعد مجيئي إلى هنا
    Ama öncesinde bir çocuğu daha olduğunu gördüm. Benden fazla küçük değil. 16 yaşında bir kız. Open Subtitles لكن ليس قبل أن أتبيّن أن لديها ابنة وليست تصغرني بالكثير، فإنّها بالـ 16.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus